Kocalara insaf: Yıl 1914
Erkeğin aile içinde kadına şiddeti sadece günümüzde değil, geçmişte de hayli yaygındı. Konu kadınlar tarafından dile getirilmiş, ‘Kocalara İnsaf’, ‘Koca Ne Demek?’ gibi başlıklı yazılarda işlenmişti.

1914 yılında, fikri alınmadan evlendirildiği için, ölen babasına gücendiğini söyleyen Seyhan Hanım, kocasından gördüğü kötü muameleden yakınıyordu. Kocası, erkeğin kolları kabardıkça, efevari gezmesi gerektiği inancındaydı. Kadınlara değer verilmemesini, onlara dayak atılmasını savunuyordu. Oysa ağabeyi kocası gibi düşünmüyordu. Eniştesinin yaptıklarını onaylamadığı gibi, kadınların içinde bulunduğu duruma sebebiyet veren erkek cinsi adına, bir erkek olarak üzülüyordu.

Seyhan Hanım, mektubunda ağabeyinin sözlerini şöyle aktarıyor:

“Zavallı hemşireler, sizler erkeklerin analık suretinde nazlarını çeker, hemşirelik halinde yaralarına merhem sarar, zevcelik zamanında arzularını tatmin edersiniz. Ve fakat bizler, evet biz hayvan herifler, bütün bu lütufkar halinizle mütenasib sizlere hizmette bulunmayız ve tekmil hayvanlığımızla sizleri ezmek ister, isteriz ve ezeriz! Bize karşı ettiğiniz iyiliklerin, sarf ettiğiniz şefkatlerin mukabilini kaba bir fenalık suretinde görüyorsunuz! O halde hamisiz hemşirelerim, sizler bize unf (sertlikle, şiddetle) muamele ediniz. Nezahetinizden vazgeçiniz, rikkat-i kalb (kalp yumuşaklığı) biz erkeklerin kalbini yumuşatmaz. Erkek, ağam dedikçe kolunu kaldırır. ‘Aman efendim, zaman efendim’ dedikçe, ne oldum delisi olurlar. Siz çalışınız, metin ve esaslı müdafaalarınızla kafalarımızı düzeltiniz, ah hemşirelerim! Ben sizlerin, evet siz kadınların sıkıntılı hallerini görüyorum da, ne yapacağımı şaşırıyor ve bir Müslüman erkek olduğuma utanıyorum. Gözlerim sizlerin saadetinizi görmeden ebediyen kapanacak. Mamafih ben öldüğüme acımıyorum. Vaesefa ki, tabutum kadınlığın rakik (ince, hassas) elleriyle kaldırılmış olmayacak! Vücudum ham hum ederek, gözleri körleşmiş, kalpleri kararmış bir alay cahil herifin elleriyle, evet haşin elleriyle yıkanacak ve defn olunacak. İşte ben bunun için üzülüyorum.”

(Kadınlar Dünyası, 17 Ağustos 1914, no.105.)


İlgili haberler
Kadına eşitlik neden lazım oldu?

Bir yandan kadınlara neyi hak edip etmedikleri dikte ediliyor diğer yandan kadınların kazanımlarını...

Keramet nikahta değil 1917’de

Tam bir yüzyıl önce Osmanlı’da nikah ve aile ile ilgili ilk hukuki düzenlemeler hayata geçirilirken,...

Ekim devriminde Doğu’nun kadınları

Ekim Devrimi sadece Rus kadınlarına değil Doğu kadınlarına da eşitlik getirdi. Çürümüş düzenin en çu...