sincan
Bant bant geziyoruz. Hangi bantta sipariş yoğunsa bizi ‘Siz haftaya gece vardiyasına geliyorsunuz’ diye oraya gönderiyorlar. Soruyorlar mı ev ne olacak? Hayır!
Sincan Ertuğrulgazi semt pazarında ‘Alışveriş nasıl gidiyor?’ sorumuz karşısında sinirlenen kadınlar ‘Uçmuş gidiyor’ cevabı verirken, ‘Onlar ballı kaymaklı gemide, biz teknede’ yorumu yapıyor...
‘İnsanca yaşamak olsa... Gece vardiyası olmasa...’ diyor seçimi konuştuğumuz metal işçisi kadınlar. Daha başkaca talepleri de var.
Çalışmak onurdur, çalışıyoruz ama evin işlerinden de çocukların bakımından da biz sorumlu kılınıyoruz. İşyerinde tacize uğramak, işten atmalarda ilk sırada olmak istemiyoruz. Emeğimize sahip çıkalım.
‘İdam çözüm mü? Hadım cezası getirilmeli mi? Aile mi bilinçlendirilmeli yoksa çocuk mu? Toplum bu konuda ne yapmalı? Devletin sorumluluğu neler?’ Pazarda kadınlara sorduk.
Kadınlara bir dert sor bin ‘ah’ işit! Kadınlara “Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz?” sorusunu sorduk.
Çocuk istismarı meselesini konuştuğumuz kadınların elinden gelen sadece çocuklarını sıkı sıkıya tembih etmek oluyor. Çünkü her gün duydukları haberlerin öznesi olmak istemiyorlar.
Sincan’da AKP’ye oy vermiş kadınlarla savaşı konuştuk. Suriye’de yaşananlardan tedirgin kadınlar ve geçim telaşı sarmış herkesi.
Sincan’da çarşı pazar kan ağlıyor; kadınlar yetmeyeni yetirme derdinde, herkes şikayetçi. Dert ortak da, sadece dertlenmek yeter mi?
İşçilerin yoğunlukta olduğu Sincan Ertuğrulgazi Mahallesi’ndeki semt pazarında tezgahların çoğu, yere düşen, çürüğü az olan sebze, meyveleri saklıyor. Çünkü bu semtte pazar artığına muhtaç insan çok.
Aile arabuluculuğuna dair bir tartışma yürütüyor Sincan’dan işçi Ayşe. Fabrikadaki arkadaşının şiddetle örülü aile yaşamını bize anlatan Ayşe’nin, kadın örgütlerine ve sendikalara çağrısı var.
Esenyalı ve Sincan’dan kadınların hayat hikayeleri…Çileleri, sorunları, talepleri aynı. Memleketin benzer semtlerinde yaşananlar gibi…
Mecliste süresi uzatılan Suriye ve Irak’a asker gönderme tezkeresi ile ilgili Ertuğrulgazi Mahallesi semt pazarındaki kadınlarla konuştuk. Bakın kadınlar tezkere ile ilgili nelere düşünüyor...
Kışlık telaşı, bayram alışverişi... Sincan’da pazar alışverişi yapan kadınlarla konuştuk. Pahalılıktan çok dertli kadınlar ama tencerede bir şeylerin de kaynaması lazım...
Çocuğunu özel bir anaokuluna gönderen anne sesleniyor Sincan’dan: “Çocuklarımızı artık nasıl bu tarz kurumlara, servislere vereceğiz ve güvenle göndereceğiz bilmiyorum.”
Çevremde eşleri tutuklanmış ya da işten atılmış onlarca kadın var. Elbette eşleri için de durum zor ama hayatın en ağır yükü yine kadınların omzuna biniyor.
Sincan’da usta bir oto lastikçi olan Gülseren namı diğer Gül abla ile tanıştınız mı?
Hep böyle çalıştım ama kimseye boyun eğmedim. Boşandıktan sonra geri evlendirmek istediler beni, ‘Bir kere başımı yaktınız bir daha olmaz’ dedim. Çalıştım, çok çalıştım...
Milliyetçilik ve muhafazakarlığın yoğun olduğu, kadınların da bu muhafazakarlık altında ezildiği bir ilçe Sincan. Bir mahallesinde kadınların kendine güvenmesi ve yaşadıkları değişim okunmaya değer.
Sincan'da kadınlar referandum sonuçlarını değerlendirdi; 'evet' diyeni, 'hayır' diyeni... Ama en önemli sözü 'evet' oyu kullanmış Seda söylüyor: "Komşularımla düşman olmak istemiyorum."
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.