Sincan Organize Sanayi Bölgesinde çalışan metal işçisi kadınlarla fabrikalarda da en çok konuşulan, cevabı en çok aranan sorulara birlikte yanıt aradık: Seçim vaatleri kadın işçilerin derdine derman mı? Onlar bu vaatleri inandırıcı buluyor mu? Kime, neden oy verecekler?

Kadınların istekleri ortak. Genel olarak, uzun uzun birbirlerini tasdik ettikleri sohbetlerden sonra sonuç “Bir alternatif mi var? Önümüze konulanlardan seçiyoruz işte”ye varıyor. Meclisin ya da yönetenlerin kendilerini temsil etmediğinden yana dert yanıyorlar.

ERDOĞAN’A DÜŞMAN AMA OYU MHP’YE

Aynı metal fabrikasında çalışan iki kadın işçiden Ayşe, 30 yaşında ve iki çocuk annesi. MHP’ye oy veren Ayşe, “Tayyip Erdoğan bir gitse de kurtulsak artık” diye başlıyor söze, “Her yer ateş pahası. Kocam da ben de çalışıyoruz. Ama arabaya benzin parası bulamıyoruz, evin önünde yatıyor.”
- E Ayşe sen MHP’lisin, partin Cumhur İttifakında yer alıyor...
- ‘Terörü bitireceğiz’ diye anlaştı Bahçeli ama bu gidişle MHP de kalmayacak ortada. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meral’e vereceğim oyumu.
- Kadın olduğu için mi?
- Yok, ne alakası var! Erkek gibi zaten Meral de. Ama milliyetçi olması önceliğim benim. Çünkü genelde işçi kısmını düşünen yok...

‘VAAT ÇOK, HİÇ İNANASIM YOK’
 Zeynep de evli ve iki çocuklu. Ayşe’nin kaldığı yerden o devam ediyor; “Mesela ben hep AK Parti’ye oy verdim. Seçim vaatlerini sıraladılar. Emekliye bile 1000 lira bayram parası verdiler. Patronlara vergilerde birçok şey yaptılar. Bize? Hiçbir şey! Bize düşmanlıkları ne, anlamadım. Şimdi de ‘asgari ücreti artıracağız’ diyor ama hiç inanasım yok.” Sıra işçiye gelince ekonomide sıkıntılar yaşandığını söylüyor. “15 Temmuz’da gazi olan işçi değil mi? Külliyede onu bekleyen de bizdik. Bazen çok kızıyorum kendime” diyor. Ayşe “FETÖ’cü dediler, terörist dediler, birçok insanı hapse attılar. Parası olan kurtuldu ama olan yine garibana oldu” diyerek onu onaylıyor. Zeynep de FETÖ’den yargılananlar arasında hiç bakan ya da milletvekili olmadığını ekliyor. “Peki, bir kadın işçi olarak ne isterdiniz?” sorumuza Zeynep, “Ben çocuklarımın daha iyi şeyler yemesini istiyorum. Et, meyve, sebze.. Muzun kilosu 9 lira. Hayat çok pahalı.” diyerek yanıt veriyor. Talebi insanca yaşanacak ücret, bir de “Gece vardiyası olmasa ah ne güzel olur...” Ayşe’nin isteği ise eşinin ev işlerinde kendisine yardım etmesi. “Bu nasıl seçim talebi...” deyip gülüşüyoruz. Ama o çok güzel bağlıyor: “17 yaşında evlendim ben. Eşim benden 9 yaş büyük. Şimdiki aklım olsa okurdum. Erken evliliklere el atmalılar bence.” Bu arada Ayşe’ye soruyorum “Sen söylemedin Meclis seçiminde kime oy vereceğini...” Yanıtı, “Küstürmeyeceğim kimseyi, herkese basacağım mühürü” oluyor, gülerek.

DEĞİŞENLER, DEĞİŞMEYENLER

Safiye 8 yıldır metal işçisi. Kendisini “çocuklu, bekar” diye tanımlıyor. CHP’ye oy vereceğini söylüyor. “Ben bu zamana kadar ‘bu insanlardan bir şey olmaz’ diyordum, nasıl olur da AKP’ye Tayyip’e oy veriyorlar gerçekten de anlamıyordum. Ama bu seçimlerde değişen bir şey var. Bu sefer umutluyum” diyor. Neymiş o değişen peki? “Önceden işyerinde kime sorsam AKP diyordu. Hepsine anlatıyorum. Hepimizin çocuğu var. Çocuklara cinsel istismar yaşını yasayla 12’ye kadar düşürdüler. Yok rızası var, yok ses çıkarmadı diye her şeye bir kulp taktılar. Sen nasıl olur da böyle düşünen insanlara oy verebilirsin diyerek onları ikna ediyorum. Kimseye CHP’ye oy verin demiyorum, dediğim şey AKP’ye oy vermeyin...”

‘YA SEÇİM DÖNEMİNDE YA DA ÖLDÜRÜLÜNCE HATIRLANIYORUZ’
Sevgi ise 39 yaşında, bir oğlu var. Boşanmış. Zor bir boşanma süreci yaşamış: “Beni aldattı ama boşanmak istemedi. Adliye köşelerinde koşturdum. Ayrıldık, hemen başkasıyla evlendi, hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam etti. Ben dul kadın olarak dedikoduyla, tacizle uğraştım.” Kadınların sadece seçim dönemlerinde hatırlandığından yakınıyor: “Ya da bir kadının öldürülmesi medyada çok haber olunca hatırlanıyoruz. Ben Erdoğan’ın sözlerine bakıyorum ya da her gün fetva verenlere... Bütün günahlar kadınlara! Mükemmel anne olmaktan başka yapacak bişeyimiz yok sanki. Bizi anlayacak insanların olmasını istiyorum. Bu sefer de kadın olanı deneyeceğim ama bakalım... Sonuçta seçim ya herkes bol keseden atıyor.”