mülteci kadın

Küçükçekmece’den Çağlayan’a, ‘Bizi virüs değil açlık öldürecek’ diyen, salgını dahi Suriyelilere bağlayan ayrımcı sözlere maruz kalan mülteci kadınlar yaşamlarını nasıl devam ettirdiklerini anlattı.

Suriyeli mülteci Adile, koronavirüs tehlikesinden sonra koşulların kendileri için daha da zorlaştığını anlatıyor: Artık iş de yok. Koronavirüs değilse de açlık bizi öldürür...

Pazarkule'ye giden Afganistanlı kadın S.H, “Bize kapı açılmış dediler, geldik. Ama kapılar açılmadı. Üç yaşındaki kızım atılan gazlardan hastanelik oldu. Bir daha sınıra gitmeyeceğiz” dedi.

‘Çocuğumun bezini, montunu, doğum belgesini bile elimden aldılar. Bizim ile birlikte hamile kadın vardı. Beline ağaçla vurdu Yunan polisi. Sonra ‘gidin Tayyip Erdoğan’ı yanına’ dediler.’

Kimsenin güvende olmadığı, kimsenin kendisini iyi ve huzurlu hissetmediği günlerde 8 Mart kapımızı çalıyor.

Mültecilerin sağlık hizmetlerini ücret karşılığı almaya başlaması yaşamı güçleştiriyor. Küçükçekmece’de görüştüğümüz Suriyeli mülteciler, ‘Paramız olmazsa çocuklarımız ölecek mi?’ diye soruyor.

Her 37 Suriyeli göçmen çocuktan biri, beşinci yaş gününe ulaşmadan ölüyor. Suriyeli göçmen kadınların yüzde 82’si hiç çalışmadı. Evli Suriyeli kadınların yüzde 43’ü başka çocuk doğurmak istemiyor.

Ercüment Akdeniz yazdı: ‘Emek ile yoğrulmuş kitap Türkiye’nin sığınma rejiminde kadınların ve LGBTİ+ bireylerin yaşadığı eziyetin de belgesi.’

2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre, Türkiye’deki Suriyeli mülteci kadınların yüzde 38’i çocukken evlendiriliyor.

Özlem Sarıyıldız’ın yönetmenliğini yaptığı ‘Dünyayı Doğrultmak’ belgeselinde Suriyeli kadınların yaşama sanatla, müzikle, resimle nasıl tutunduğunu anlatıyor.

Dün karnımdan bütün vücuduma yayılan acıyı yeniden tüm vücudumda hissetmeye başladım. Sırtımı onlara dönüp başımı yastığa gömdüm. ‘Bana ne anası ölmüş bebekten!’ diyerek ağlamaya başladım.

‘Barış Harekatı’na ilişkin fikirlerini sorduğumuz Suriyeli kadınlar, mevzu ‘savaş’ olunca başta konuşmaktan çekinseler de mesele gelecekleri olunca daha fazla susamıyorlar...

İkitelli’de ikamet eden Suriyeli göçmen kadınlara barışı ve savaşı konuştuk. Aslında biz barışı sorduk ama onların aklına gelen ilk şey savaştı. Çünkü savaş barıştan daha çok hayatlarına girmişti...

Suriyeli mülteciler bizim sınıf kardeşlerimizdir. Onları hor görmek, aşağılamak, onlarla ayrışmak yerine dil, din, ırk gözetmeksizin tüm kardeşlerimizle mücadeleyi yükseltmemiz gerekmektedir.

İstanbul Valiliğinin mültecileri geri gönderme kararının üzerinden geçen 2 haftada hak ihlalleri gittikçe artıyor. Özellikle mülteci kadınları ise geri gönderildikleri yerlerde büyük sorunlar bekliyor

Bu yüzden bizim tarafımız net. Biz; ezilmenin ne demek olduğunu en iyi bilenler, buna karşı her şeyimizle mücadele eden kadınlar olarak diyoruz ki; mülteciler kardeşimizdir!

İstanbul’da yaşayan mültecilere ilişkin uygulanmaya başlanan ‘geri gönderme’ kararı mülteci kadınları nasıl etkiliyor, gittikleri yerlerde onları neler bekliyor, Türkiyeli kadınlar ne yapmalı?

Ülkeler arası ve ruhsal göçü anlatan ‘Göç’ sergisi 3 Ağustos’ta Trump Art Gallery’de açılıyor. İnsanın göç etme kaygısı ve güdüsü üzerinden eserlerin bulunduğu sergi 31 Ağustos’a kadar açık olacak.

Tarım işçisi ve çadırlarda yaşayan kadınlar elektrik, su sıkıntısı içerisinde çamaşırları, bulaşıkları, günlük işleri nasıl zorluklarla hallettiklerini anlatıyor. En büyük hayalleri ise beton bir ev.

Almanya’da yaşayan mülteci kadınlar ve kadın örgütleri kampta buluşuyor. 26-28 Temmuz arasında yapılacak kampta kadınlar yaşadıkları ayrımcılık deneyimlerini paylaşacak ve çözüm önerilerini konuşacak.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.