Suriyeli kadınlar: Oradaki kardeşlerimizi silip bizi yerleştirecekler
‘Barış Harekatı’na ilişkin fikirlerini sorduğumuz Suriyeli kadınlar, mevzu ‘savaş’ olunca başta konuşmaktan çekinseler de mesele gelecekleri olunca daha fazla susamıyorlar...

Barış Pınarı Harekatı’nın bir gerekçesi de ‘güvenli bölge oluşturup Türkiye’deki mültecileri oraya yerleştireceğiz” oldu. Peki, Suriye’deki savaşın sonuçlarını en ağır biçimde yaşayan, savaşın bedelini hala ödeyen ülkemizdeki mülteci kadınlar ne düşünüyor? Gerçekten de kendileri için “güvenli” bir bölge yaratıldığını düşünüyorlar mı? Harekatı nasıl görüyorlar? Bu soruları İkitelli’de yaşayan ve çalışan Suriyeli kadınlara yöneltiyoruz. Kadınlar, mevzu ‘savaş’ olunca başta konuşmaktan çekinseler de mesele gelecekleri olunca daha fazla susamıyorlar.

‘KURULU BİR EV, İŞ Mİ VERECEKLER BİZE?’
SENEM: Bize diyorlar ki; niye savaşmadınız, niye kaçtınız, niye korktunuz?.. Geçen gün bir deprem oldu, yıkılıp dökülen yer olmadı. Ama saatlerce evlerine girmedi insanlar. Günlerce dışarıda yattılar. Niye acaba? Canları için değil mi! Tamam canını da bir kenara bırakalım. Çocukları için... Biz de öyle yaptık. Çocuklarımız için korktuk, kaçtık. Niye korktuk, çünkü kardeş kardeşi vuruyordu. Düşmanla savaşmıyorduk. Bir başka ülkeyle savaşmıyorduk. Biz bu yüzden kaçtık.
Biz Suriye’de köyde oturuyorduk. Herkes şehirlerden köylere kaçtı önce; Halep’ten Şam’dan... Köylerde insan çoğaldı. Üç kişilik evlere 30 kişi sığdırmak zorunda kaldık. İster istemez kavgalar geçimsizlikler başladı. Biz kendi direncimizle buraya kadar geldik. Kimse bize yardımcı olmadı ki. Sadece sınır kapısını açtılar. İyi kötü bir iş, bir düzen kurduk burada. Şimdi güvenli bölge dedikleri yerde bize bir oda verseler, o odanın içerisinde yedi yetişkin, iki çocuk nasıl yaşayacağız? Ne yer, ne içeriz? Şimdi de orada mı sıfırdan bir hayat kuracağız. Nasıl olacak onu bile bilmiyoruz. Eşim ve ailesi geldiklerinde yatacak bir yatakları, halıları hiçbir şeyleri yokmuş, kartonda yatmışlar. Biz oraya gittiğimizde kurulu bir ev, iş mi verecekler bize?

‘SAVAŞTAN ÖNCE ÜLKEMİZ GÜVENLİ BÖLGEYDİ’
BEHİYE: Savaştan önce kapılar açık yatardık evlerimizde geceleri. Güvenli bölgeydi bizim ülkemiz. Türkiye hükümeti girmemeliydi Suriye topraklarına. Bizim topraklarımızda ne işi var? Ama güvenli bölge olsa ben giderim, belki orayı vurmazlar. İstanbul’dan artık bıktık. Çalışıyoruz çalışıyoruz bir şey yok!

‘SİZİ ORADAN SİLECEKLER BİZİ YERLEŞTİRECEKLER’
EMEL: Türkiye hükümeti Suriye’ye girerek, buradaki Suriyelilere güvenli bölge açacağını söylüyor. Böyle mi açacaklar güvenli bölgeyi? Oradakiler de bizim insanımız. Benim kız kardeşim Suriye’de, savaş bölgesinde yaşıyor. Türkiye’nin Suriye’ye girdiğini öğrendiğimde aradım bacımı, dedim ki, “Sizi oradan silecekler bizi yerleştirecekler.” O da “Benim evde hanginiz oturacaksınız” diye güldü. Artık ağlanacak halimize gülüyoruz. Daha ne yaşayabiliriz ki!

‘ZORLA GÖNDERECEKLERSE KENDİ MEMLEKETİME GİDERİM’
ALİYE: Ben Suriye’de savaş çıktığından beri Türkiye’deyim. Çocuklarım için buradayım. Suriye’de ev mi, iş mi, okul mu, hastane mi kaldı? Çocuklarım küçüktü Türkiye geldiğimde; o yaşta çalıştılar, kardeşleri ve kendi karınlarını doyurmak için. Türkiye bizi sömürüyor. Eğer bizi zorla Suriye’ye göndereceklerse, onların ‘güvenli bölgesi’ne değil kendi memleketime giderim. Bizim kendi köylerimiz varken Türkiye‘nin bize kendi topraklarımızda “burada yaşayacaksınız” demesine gerek yok.

İlgili haberler
Kadınlar ‘Savaş değil barış; ölüm değil yaşam’ diy...

‘Barış Pınarı Harekatı’ olarak adlandırılan operasyona kadınlardan yükselen ses ‘Savaş değil, barış;...

Yaşam savaşımızın üzerini örten beka!

Ülkenin en kanlı katliamlardan biri olan Ankara Katliamı’nın yıl dönümünde ‘güvenli bölge’ oluşturma...

GÜNÜN BELLEĞİ: Çatışmaların ortasında barışın özne...

Barış ve çatışma sürecinde kadınların üstlendikleri roller nelerdi? Seslerini duyurmak için ne gibi...