Ben Suriyeli bir göçmenim. 8 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Dokuz çocuğum var. O kadar kötü koşullarda yaşadık, o kadar nefret söylemleri ile karşı karşıya kaldı ki... Kulaklarımızı tıkayıp duymazdan geldik söylenenleri, yeter ki çocuklarımızla bir lokma ekmek yiyelim diye. Benim en büyük kızım ve okula giden üç çocuğum dışında beş çocuğum da bizim ihtiyaçlarımızı karşılamak için çalışmak zorunda kaldılar. Onlar da düzensiz çalışıyor. Üçü çalışıyorsa ikisi işsiz. Hep elimizdeki ile yetinmeye çalıştık. Bodrum katlarda normalde kimsenin yaşamayacağı yerlerde yaşadık. Tek kendimizi düşünmedik. Elimizdekilerini diğer göçmen komşularımızla paylaştık. Çünkü ben böyle büyüdüm. Komşum açken ben tok yatamadım.
Dünyada yayılan bu virüs en çok biz göçmenleri, evi barkı, vatanı olmayanları etkileyecek. Bir haftadır çocuklarım işe gidemiyor. Onlar çalışmazsa biz ne yaparız bilmiyorum, korkuyorum. Bir taraftan bu virüs korkusu bazılarının biz Suriyelilerle uğraşmalarının önüne geçtiği için bir nefes almıştık. Ama şimdi görüyorum ki yine virüsten de en büyük darbeyi biz alacağız. Bize kızıyorlardı komşularımız, ‘Savaştan kaçıp geldiniz. Vatanınızı korumadınız’ diye. Türkiye’de virüs görüldüğü ilk günlerde korkudan marketleri boşalttı, evlerine kapandılar. Bir hafta öncesine kadar çocuklarımız çalışmaya devam ediyordu, şimdi iş de yok. Koronavirüs değilse de açlık bizi öldürür...
İlgili haberler
‘Öksürdüğüm için Koronalı ilan edildim, yetmedi iş...
Çerkezköy’de bir işçi kadın tozdan öksürünce koronavirüslü ilan edildi, işçilere ücretli izin vermey...
Bir kadın işçi yazdı: Dışarı çıkma diyorlar, zaten...
‘Çok korkuyorum. Hastalıktan değil yine aynı şeyleri yaşamaktan. Çocuklarımın karnını nasıl doyuraca...
İş yok, kredi çektim kiramı ve faturalarımı ödemek...
‘Koronavirüs mü, geçim derdi mi diye sorsalar, tabii ki geçim derdi demek zorundayım. Belki virüs bu...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.