Ekim 2011’de İçişleri Bakanlığının aldığı kararla Suriyeli sığınmacılara “geçici koruma statüsü” verildi. Buna göre kamp dışında yaşayan kişilerin bulundukları illerde kayıt yaptırmaları halinde sağlık ve ilaca erişim ücretsiz olacaktı. Küçükçekmece’de görüştüğümüz Suriyeli mülteciler, sağlık hizmetlerinde birçok kalemin zaman içinde paralı hale geldiğini ifade ediyor.
Suriyeli mültecilerin sağlık hizmetlerini ücret karşılığı almaya başlaması yaşamı güçleştiriyor. Küçükçekmece’nin İkitelli Mahallesi’nde görüştüğümüz Suriyeli kadınlardan Adile yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Şimdi çevremde kime sorsam ya muayene parası ya tahlil parası ya da ilaç parası veriyor. Geçenlerde hastaneye gittim. Doktor ilaç yazdı. İlaçları almak için eczaneye gittim. Eczacı ‘60 lira ödeyeceksiniz’ dedi. Ben de neden o kadar fazla olduğunu sordum. Daha önce 5-10 lira ödüyorduk. Eczacı ‘Artık devlet karşılamıyor’ dedi.
Kendilerine uygulanan ayrımcılığı hastane koridorlarında da sürdüğünden yakına Adile, “Türkiye de hayatın hiçbir alanında bize iyi davranmıyorlar. Özellikle hastanelerde çok ağır hakaretlere maruz kalıyoruz. Doğumhanelerde çok daha ağırlarını yaşıyoruz. Özel hastanelere verecek paramız olmadığı için bunlara katlanıyoruz” diye konuştu.
‘DİYORLAR Kİ: PARANIZ YOKSA ÖLÜN’
Suriyeli kadınlar sağlık alanında da dil sorunu yaşıyor. Mahallelerde Göçmen Sağlığı Merkezleri yok. İkametleri oturdukları ilde değilse sağlığa erişim de ücretli hale geliyor. Emel bu mağduriyeti yaşayanlardan. Yakın zamanda görümcesinin oğluna araba çarptığından bahseden Emel “Çocuğu Kanuni Sultan Süleyman Hastanesine götürdüler. Çarpmadan dolayı yaralanmıştı. Film, tahliller derken bin 100 lira aldılar. Görümcemler Antep’e kayıtlı. Birçok akrabam, arkadaşım Suriye’den geldikleri ilde kayıt yaptırdılar. Oralarda iş bulamadıkları için İstanbul’a geliyorlar. İşyerinde verdikleri para ile ay sonunu getiremiyoruz. Bize diyorlar ki: paranız yoksa ölün!”
‘HASTANEYE KULAKLARIMIZI TIKAYARAK GİDİYORUZ’
Kocaeli’de kaydı olan ama İstanbul’da yaşayan 8 aylık hamile kadın İman da sağlıkta ciddi sorunlar yaşadığını ifade ediyor. Türkçe bilmediği için İman’a, hastaneye giderken kendisine eşlik eden komşusu çevirmenlik yapıyor. İki hafta önce Kanuni Sultan Süleyman Hastanesine gittiklerini ve kayıt açmak için yöneldiği birimde 150 lira muayene ücreti istendiğini söyleyen İman başından geçenleri gazetemize anlattı: “Üzerimizde para yoktu, geri döndük. Bu benim dördüncü çocuğum. Üçünü de sezeryanla doğurdum. Normal doğum yapma şansım yok. Sadece eşim çalışıyor. Çok zorlanıyoruz geçinemiyoruz, buna da geçinmek denirse. Muayene parasını denkleştirip geçen hafta tekrar Kanuni Sultan Süleyman Hastanesine gittim. Benden doğum için 4 bin lira istediler. Ben bu parayı verebilecek durumda olsam özel hastaneye giderim. En azından devlet hastanelerinde yediğim hakaretten kurtulurum! Devlet hastanelerinde bize çok kötü davranıyorlar. “Buraya çocuk doğurmaya mı geldiniz?” diyorlar. Bütün hakaretlere rağmen, çaresizlikten ve kulaklarımızı tıkaya tıkaya gidiyoruz hastaneye.”
‘BİZİM ÜLKEMİZ DEĞİL Kİ SESİMİZİ ÇIKARALIM’
“Benim iki çocuğum var. Geçenlerde küçük olan çocuğum gribe yakalandı, hastaneye götürdük” diyor Marya. Kayıt masasındaki görevli 150 lira muayene parası istemiş. Devamını şöyle anlatıyor: “Şaşırdım. Daha önce de hastaneye gittik almadılar. Kayseri kimlikliyiz ondan herhalde. Tabii bir şey diyemedik, verdik. Bizim ülkemiz değil ki sesimizi çıkaralım. ‘Doktor tahlil verirse ayrıca para ödersiniz’ dedi. Paramız olmazsa çocuklarımız ölecek mi? Burası nasıl bir memleket hiç anlamadım. Burada yaşarken çok zorlanıyoruz.”
Kaynak: Evrensel
İlgili haberler
Eğitimin mülteci hali: Kimlik yoksa okul da yok!
İzmir’de yaşayan Afganistanlı ve Suriyeli çocuklardan kimisi kimliği olmadığı için okula gidemiyor,...
GÜNÜN RAKAMI: Suriyeli mülteci çocuklar 5 yaşına u...
Her 37 Suriyeli göçmen çocuktan biri, beşinci yaş gününe ulaşmadan ölüyor. Suriyeli göçmen kadınları...
Bir tekstil atölyesi: Kadınlar, mülteciler, atanam...
Göçmen ve mülteci kadınlardan başka gelen bir kesim de var gündelik çalışmaya; genç kadınlar. Aralar...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.