DERGİMİZDEN
Esenyalı’da genç kadınlar anlatıyor: Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde tanıştığımız liseli genç kadınlar en çok tacizden rahatsız.
Kadın arkadaşlarının desteği ve dayanışmasıyla maruz kaldığı flört şiddetinden kurtulan bir üniversiteli kadın anlatıyor...
Otobüs durağında başladı sohbet. Yıllarca yaşadığı zulmü anlatan Kader, “İyi ki sana rastladım. Sizin gibi kadınların olması umut veriyor” dedi yolun sonunda. İyi ki varız ve birbirimize dokunuyoruz.
Ülkemizde boşanma aşamasına kadar gelebilen kadınların, tekrar “ara bulun” diyerek evine geri gönderildiği bir sistem olursa kadınlar mağdur olacaktır
Sorunlarla geçen evliliğinden tek başına mücadele ederek çıktı. Yaşama yine aynı kararlılık ve azimle sarıldı. Tuzla’dan Huriye yaşadıklarını anlatıyor.
Bir filmin sizi perdedeki anın içine çekmesi nasıldır bilir misiniz? O an karakterlerin yanında, o diyaloğun orta yerinde gibi. Onun bir parçası. O kadar gerçek, o kadar hayatın içinden.
20. yüzyıl başındaki Amerika’ya gidelim. ‘Kadının doğal alanı evi olmalıdır, toplumsal yaşam değil’ diyen Emma F. Langdon’ın nasıl militan bir sendikacıya dönüştüğünü okuyalım.
‘Emekliliğin herkes için koşulsuz bir vatandaşlık hakkı olması, uzak bir hayal ya da gerçek dışı bir ütopya değil.’
Koca koca, camlı binalarda aslında pencereye de, güneşe de hasret çalışan ‘plaza çalışanlarının’ gerçek dünyasına hoş geldiniz!
Herkes ocak ayını sabırsızlıkla bekliyor. Herkes birbirine soruyor. En çok merak edilenler; Maaşlarımız artacak mı? Taşeron işçiler, “Bu onların son şansı” diyor.
Dünya üzerinde her yıl milyonlarca kez yaşanan göç hikayelerini tetikleyen nedenlerle, Moğolistan’dan İstanbul’a gelen Nuya’nın göç hikayesini tetikleyen sebepler aynı: İşsizlik, yoksulluk...
Sendikalaştıkları için işten atılan ve işyeri önünde direnişlerini sürdüren Arkadaş Kitabevi işçileri sendikalaşma süreçlerini ve taleplerini anlatıyor.
Ve yine geldi çattı kış ayları... Okullar açıldı, memleketten dönüldü, tatiller bitti, soğuklar arttı ve herkes kapalı alanlara kapandı.
Hükümet çocuklarımızın geleceğini yapboz tahtasına çevirdi. Bir taraftan sürekli değiştirilen müfredatla bilimsel eğitimin önü kapanırken, bir taraftan imam hatip baskısı altındayız.
Bir veli devlet okulunda para ödemeye zorlanırsa ne olur? Switlana işte böyle bir çözüm buldu...
Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler öğrenciler ve velilerinin, en çok da annelerinin en önemli gündemi. Ve sadece muhalif olanlar değil AKP’ye oy verenler tarafından da tartışılıyor. Nasıl mı?
Esengül eylemde konuşma yapınca şöyle hissetti: “Okuduğum, duyduğum her şeyden çok etkilendiğim ve bu görevi yapmak istedim. Çok heyecanlıydım, defalarca prova yaptım...”
Yaşamları dört duvar arasına sıkıştırılmaya çalışılan kadınların dertlerine ve bu hayattan beklentilerine kulak verelim.
ODTÜ yönetimi, her platformda ODTÜ’nün özgürlükçü ve eşitlikçi bir yönetime sahip olduğu algısı yaratırken iş bunu pratikte göstermeye geldiğinde tam tersi şekilde hareket ediyor.
Yayla yolunda, at sırtında, belinde silahı kadınların önündedir yeri. Köy meydanında, alınan her kararda kabul edilir sözü. Doğum yaptırmak için de koşulur Gevri Kadın’a, dikişe de, baş ağrısında da..
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.