Dergimizin bu sayısı; bugün ayakta durmaya çalışırken en çok ihtiyaç duyduklarımızın bir listesini yapıyor adeta. Bu listede adalet var, insan gibi yaşamak, insan gibi çalışmak, ölmeden ve öldürmeden, gülerek yaşamak var... Bunlar için ne yapmak gerektiği, elbirliğimizin terini nereye akıtmak gerektiği var. Birbirini anlamanın, dinlemenin feyzi var.

Alıp başınızı gitmek istediğiniz yerler kıyılar, köşeler olmasın... Gelin; birlikteliğe gelin. Zorluklar var elbet, zorunluluk dediğimiz özgürlüğün ön adımı dedik zaten... Gelin... Çektiğimiz cefa, kıyısında kaldığımız ve asla yalnız mutlu olamayacağımız yaşam için olmasın, birlikte yorulduğumuz, sırf birlikte durmayı başardığımız için bile özgürlüğü tadabileceğimiz birlikteliklerimiz için olsun...
Bekliyoruz...

Ekmek ve Gül Dergisi Ağustos sayısının tüm yazılarını okumak için TIKLAYIN
Ekmek ve Gül Dergisi Ağustos sayısının PDF halini indirmek için TIKLAYIN

Kıyının köşesine değil, hayatın tam ortasına!
Yolu adliyeden geçen geçmeyen herkesin talebi: Adalet
Kadınların canının hiçe sayılmasına izin vermeyeceğiz
Annem ‘Akşamları ıslık çalınmaz’ derdi!
Sevgi ve dayanışma hayata bağlıyor
Çocuklar evin önüne çıkmaya korkar oldu
Güven duygumuzu yitirdik sevgimizi yitirdik...
Çalınan hayatlar, uzak savaşlar, ‘dokunmayan’ yılanlar
1 aylık Ömer bebek 10 saattir aç!
Umutsuzluk çıkmazından inatla sıyrılan Leyla
Kendi emeğiyle güçlenen Hasibe
Tıpla edebiyatın mutlu birlikteliği
Çare kimde?
Birleşmekten başka çare yok!
Görükle’de taciz son bulana dek...
Plaza masasından bildiriyorum, öğle yemeği hazır!
SAĞLIK: Sinsi düşman: Hipertansiyon
Kızıl Meydan’ın sosyalist dengbeji: Sûsika Simo
‘Kınamızı soldurana, gülümüzü kurutana’ karşı her dilden Kardeş Türküler
Nataşa Bolşevikova bir kadın örgütçü
Ya taşradaki kadının sıkışmışlığı?
Aynı işte çalışıyorduk ama kocam hep çok yorgundu
Yan yana durursak eğer...
Romeo ya da Juliet olmak
Çocuk sahibi olmak isterken...
Kanla sulanmış bir coğrafyanın 13 Gül’ü...