Ekmek ve Gül Ağustos 2018 sayısı
![Ekmek ve Gül Ağustos 2018 sayısı](/storage/images/Af9sxEZQQA9CKJr1GALr64rXC0qyCUrkH9QGGVka-t.jpeg)
Alıp başınızı gitmek istediğiniz yerler kıyılar, köşeler olmasın... Gelin; birlikteliğe gelin. Zorluklar var elbet, zorunluluk dediğimiz özgürlüğün ön adımı dedik zaten... Gelin... Bekliyoruz...
![Kıyının köşesine değil, hayatın tam ortasına!](/storage/images/qA4sJ3IbHv298ZDemMcOcJ6hNpKIBy4gIbQcLRoA-t.jpeg)
Çektiğimiz cefa, kıyısında kaldığımız ve asla yalnız mutlu olamayacağımız yaşam için olmasın, birlikte yorulduğumuz, özgürlüğü tadabileceğimiz birlikteliklerimiz için olsun...
![Yolu adliyeden geçen geçmeyen herkesin talebi; ADALET](/storage/images/GxDG6KcTc9kn56LNdjNo8sEADnxxj0OIvb5jSfZ7-t.jpeg)
Adaletsizlik artık her yerde! Gelir adaletsizliğinden örgütlenme hakkına, düşünceyi ifade etme özgürlüğünden yaşam hakkına; kadınların, emekçilerin, muhaliflerin hayatlarında adalet yok artık.
![Kadınların canının hiçe sayılmasına izin vermeyeceğiz](/storage/images/S7CzSUgdH4SpubZ4AenOKtjiQyRj5eAIitE4iJZO-t.jpeg)
Cinsel istismar, cinsel şiddet vakalarında idam ya da hadım önermekten değil; vaka olmadan önlem almaya, mağdurları korumaya ve toplumsal eşitliği sağlamaya yönelik politikalar üretmek gerekiyor.
![Annem ‘Akşamları ıslık çalınmaz’ derdi!](/storage/images/bhMJf6nGI0nxCulHilbGjobU5nhQUQ34otbhPwaC-t.jpeg)
‘Yine o ıslık sesi geldi. Takip edildiği hissi onu gittikçe ürkütüyordu. Eve daha on dakika vardı tahminine göre. Belediye otobüsleri ara mahallelerden geçmediği için yürümek zorundaydı.’
![Sevgi ve dayanışma hayata bağlıyor](/storage/images/10uZbOrGgpC8q0aSKbn7k14TtftdHYwFr0gQv0de-t.jpeg)
‘Çok ağır şeyler yaşadım, ama benden daha kötü durumda olan insanlar gördüm. Daha büyük travmalar yaşayan küçük kızlar...’
![Güven duygumuzu yitirdik, sevgimizi yitirdik...](/storage/images/kDbgdgoJkxlYCTs2KW2QECuRanLcABLLeePE2ZfI-t.jpeg)
‘Bakışlarımız değişti toplum olarak. Şüpheyle bakar olduk kapı komşuya, arkadaşlara, babalara, ağabeylere, dedelere, enişte ve kuzenlere...’
![Çocuklar evin önüne çıkmaya korkar oldu](/storage/images/wcI2trpOI9SE3Dr4O0C1mG02K1yLOw16TdRQmvow-t.jpeg)
Çocuk istismarı haberleri ebeveynleri dehşete düşürürken, bu haberleri görüp birbiriyle paylaşan çocuklarımız daha da korkuyor. Bu korkunun özgüven eksikliğine dönüşmesine izin vermemeliyiz.
![1 aylık Ömer bebek 10 saattir aç! Suçlu kim?](/storage/images/5m8cvabh7Fuxhr9PF48DmeD0nQBZvqXBRMZ0Q5nz-t.jpeg)
Babaannesi 1 aylık Ömer’i getirdiğinde Ömer 10 saattir açtı. Ne Ömer’in ailesi ne diğer yoksul Suriyeliler bu savaşın suçlusu. Eğer suçlu arayacaksak bu insanlara bu hayatı reva görenlerde aramalıyız.
![Umutsuzluk çıkmazından inatla sıyrılan Leyla](/storage/images/FvNhLCB6oiYEwZQxsrKUDQfPIGk7NQpgR0M8Fr3f-t.jpeg)
Çocuk yaşta tecavüze uğrayan ve kendisine tecavüz eden kişiyle evlendirilen Leyla’nın hapsedildiği şiddet dolu hayattan sıyrılma hikayesi...
![Kendi emeğiyle güçlenen HASİBE](/storage/images/8Bt1rpoVz77YXFmJcZhfTWfRlsOZg6gephkBXBdW-t.jpeg)
Yıllarca yaşadığı bütün zorluklara ve şiddete rağmen mücadele etmekten vazgeçmeyen, kızlarıyla birlikte yeni bir yaşam kuran, kendi ayakları üzerinde duran Hasibe’nin hikayesi...
![Tıpla edebiyatın mutlu birlikteliği](/storage/images/vzganVbuY0Ouf8x7iWWY5Caw7PAwo3ztPsdxw8rK-t.jpeg)
Jane Austen’dan Susan Sontag’a, Veremden Kansere... Tarih boyunca edebiyatın değişmez öğelerinden hastalık ve doktor temalarını kaleme alan kadınlar...
![Çare kimde?](/storage/images/FrKUBwDwZbdooBcIqw04tycjpUZpZ5d6l3A9EFot-t.jpeg)
Umutsuzluğun sürekli pompalandığı bu dönemde, sürekli birlik olmak gerektiğinden bahsedip elini taşın altına sokmaktan imtina etmek bir şeylerin değişeceğine olan inancı da zayıflatıyor.
![Birleşmekten başka çare yok!](/storage/images/vniZqrzNR3jO4vcP2CjVFehaAwyj96U4jAIvW950-t.jpeg)
Üniversitede okurken çalışmak zorunda kalan kadınların yaşadıkları hiç de kolay değil. Tacizin, baskının, şiddetin yanına bir de koca bir emek sömürüsü ekleniyor...
![Görükle’de taciz son bulana dek...](/storage/images/UTkqVn0PlWjFaLrdKdct7saphr86kzq9eJOSMybP-t.jpeg)
Uludağ Üniversitesi öğrencisi kadınlar, çalıştıkları kafelerden yaşadıkları sokağa kadar hemen her yerde karşılaştıkları tacizin son bulmasını istiyor.
![Plaza masasından bildiriyorum, öğle yemeği hazır!](/storage/images/6Yp7JmIXjGancMI72WR4ypJA6TXiDUZD23JKyn7f-t.jpeg)
Bir avuç yemeğin içinde avokadosundan, blueberry’sine, chia’sından keten tohumuna her şey var, maliyeti onbinşeyüzbinmilyon ama iki çatal, bitti... Kız bitirsene o yemeği!
![Sinsi Düşman: Hipertansiyon](/storage/images/rzpswnvvqWFBFpIyyXFypJ8AVNE9dbazkwJWYaIJ-t.jpeg)
Türkiye’de bugün 40 yaşını geçmiş her iki kişiden biri hipertansiyon hastası. Hipertansiyon, kadınlarda biraz daha fazla görülüyor. Peki neden? Ne yapmak gerekir?
![Kızıl Meydan’ın sosyalist dengbeji: Sûsika Simo](/storage/images/ISU6cI14ielTUAOQS7Y3NumPEGYFyQdSSL4CNvm2-t.jpeg)
Ayağındaki prangaları kopardı, sesini tüm Sovyet ülkesine duyurdu, Lenin’e yazdığı kılamlarla anıldı. İyi ki vardı, iyi ki yaşadı...
![‘Kınamızı soldurana, gülümüzü kurutana’ karşı her dilden Kardeş Türküler](/storage/images/4TdqMNk2nvg6EIPSYTTUEpN4F01wk1LSshXLLtnw-t.jpeg)
‘Hikaye 94 yılında Boğaziçi Üniversitesinde başlıyor. Kırmızı Salon önünde kadın kitapları sergisi var, söyleşi ve paneller arka arkaya... Şenlikli kadın şarkıları dökülüyor genç kadınların dilinden.’
![Nataşa Bolşevikova, bir kadın örgütçü](/storage/images/ko2TxJXyOAvYcATrF91zbJQqUucoAq3wsL83whXQ-t.jpeg)
İşçi sınıfı ırmağının yönünü belirleyen, her koldan onu besleyerek gürül gürül akmasını sağlayan o “birkaç yüz” kadronun yaptığına örnektir Nataşa’nın yaptıkları.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.