İran’da 14 yaşındaki kız çocuğunun babası tarafından ‘namus’ gerekçesiyle öldürülmesi ve son 4 ayda 2 bin 700 kadının intiharı ülkeyi sarsmış durumda. İranlı E. Ava tartışmaların arka planını aktardı.
Dünya yeniden dizginsiz bir sömürü sisteminin pençesinde ağır sosyal felaketlere sürüklenirken 8 Mayıs 1945’i ve öncesini hatırlamak önem kazanıyor.
Her sohbetimizde bir arada olmanın önemini, bir arada olunca sözümüzün çoğaldığını; umutsuzluğun yerine dayanışma ve örgütlülük aldığında değişim yaratabileceğimizi konuşuyoruz.
Kitapta, ertelemenin altında yatan sebepler irdelenerek erteleme sorununu çözmek ve hayatı kolaylaştırmak üzere öneriler sıralanıyor
İşçi ve emekçi mahallerinde asgari ücretle geçinen ailelerin en önemli dayanağı zor günlerini birlikte göğüslemek, dayanışma ile hayata tutunmak. İşte emekçi bir mahalleden dayanışma örnekleri…
Barınma sağlanmayıp sokağa terk edilen Munzur Üniversitesi öğrencileri, güvencesizliğe ve eğitim hakkını kullanamamaya itiliyor.
Kadınlar bulundukları her alanda hem mücadele deneyimlerini dile getiriyor hem de 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için çağrılarını haykırıyorlar...
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ndeki dayanışma ağının bir parçası olan ekmek dağıtımı da kadınların çare arayışının bir durağı oluyor.
Çarlık’ın ve Rus burjuvazisinin barbarlığı altında ezilen işçi kadınların ekmek ve barış için örgütlenmesi, eşit ve sömürüsüz bir dünya için mücadelenin fitilini ateşledi.
İki farklı dönemde Türkiye’ye gelen Selva ve Zahra’yla son dönemde artan ırkçı söylemleri ve saldırıları konuşmak isterken, derin bir yokluk ve yoksulluk hikayesiyle karşılaşıyoruz.
‘Haykırmak istedim ve kalemimle çığlıklar atmaya başladım. Amacım şiir değildi. İçimdeki savaşları, buluşları, sevinçleri ve ertelenmeyi haykırmaktı.’
Ege Üniversitesi’nden Sözdar’ın üniversite okumak ve iyi bir eğitim almak için tek başına verdiği mücadele dönüp dolaşıp “kutsal aile” ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine takılıyor.
Kadınlar her ne kadar farklı coğrafyalarda olsalar da talepler aynıydı: Şiddetin son bulduğu eşit ve özgür bir dünya!
Yüksek rakamlı satışların yapıldığı mağazada tüm gün güleryüzle hizmet vermesi beklenen satış elemanının o güleryüzün arkasına saklamak zorunda kaldığı yorgunluk ve bıkkınlığın hikayesi…
Pandemi sürecinde de haklarımız var! Bu süreçte zorunlu hizmetler dışındaki işler durdurulmalı, işten atmalar yasaklanmalı, işçilerin ücretleri ve hakları güvence altına alınmalıdır.
Yeni mezun Üniversiteli bir kadın gelecek kaygısı ile dolu. Onu bu kaygıya iten ise hepimizin yakından tanıdığı bir tablo: İşsizlik, aile baskısı ve dahası...
Beslenme; hem sağlık hem de hastalık için en başat nedenlerden biri. Hepimiz sağlıklı beslenmek istiyoruz, ama bütçemiz ve gıdalardaki tehlikeler en büyük engel. Peki, ne yapmalı?
‘Lanetli Ekmek, çıldırmış bir kasabanın, kana karışan zehir benzeri kıskançlığın, insanı yakıp tüketen arzunun erotik öyküsünü cesur ve büyüleyici bir dille aktarıyor.’
Ayak mantarı sık görülen bir enfeksiyon olup kaşıntı, çatlama ve kötü kokuya yol açar. Nemli ortamlar, kapalı ayakkabılar ve hijyen eksikliği riski artırır.
‘Mesaadet, dönüştüğü huysuz ve yaşlı kadın olarak tüm gün bir başına bırakılıyor. İlk aşkını kendi kendine yad ettiği, İzmir’in gül bahçelerinin hayalini kurduğu, birbirinin aynı günler yaşıyor.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















