
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken geçtiğimiz seneden bugüne kadın işçilerin mücadelesi, grevleri, direnişleri artarak sürüyor. İnsanca yaşanılabilir bir ücret, insanca çalışma koşulları ve en önemli taleplerden biri olan “insanca muamele görmek” için kadın işçiler ve emekçiler üretimden gelen güçlerini kullanarak tüm işçi sınıfının sesini Türkiye’nin dört bir yanına yayıyor.
Bu 8 Mart’ta sermayenin ve onun iktidarının grev yasaklarına, zor gücüne, örgütlediği umutsuzluğa ve karanlığa karşı işçi ve emekçi kadınların biriktirdikleri kazanımları ve süren mücadeleleri hatırlayalım. Bu hatırladıklarımız, iktidarın kadınları mahkum etmeye çalıştığı sömürü, şiddet ve güvencesizliğe; “Biz ne yapabiliriz ki” diye düşünerek düştüğümüz her umutsuzluğa cevap olsun...
Digel Tekstil işçileri
İzmir’de Alman menşeli Digel Tekstil’de çalışan 423 işçi patronun, açıkladığı yüzde 30 zamma karşı yaşanılabilir bir ücret talebiyle iş bırakmıştı. İşçilerin büyük çoğunluğunun üye olduğu TEKSİF’in yetki başvuru yapmasının ardından işten çıkartılan 7 işçi ise hâlâ sendikal hakları için direnişlerini sürdürüyor.
Sunel Tütün işçileri
İzmir’de Tek Gıda İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün’de düşük zam dayatmasına karşı işçiler greve çıktı. Çoğunluğu kadın, 600 işçi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanmasıyla grev kararı aldı. İşverenin teklifi yüzde 50 zam iken sendikanın revize edilmiş zam talebi ise yüzde 80 ve sosyal haklarda iyileştirme.
Greve çıkan tütün işçisi kadınlar, “Biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Terinden, sıcağından kokusundan hepsi var ama karşılığı yok”, “Forklifci miyim, arabacı mıyım, tutucu muyum belli değil. Benden fazla iş yapmamı istiyorsa hakkımı da isterim.” diyorlar. Bunca yıllık emeklerinden vazgeçmiyorlar!
Temel Conta işçileri
Kemalpaşa’da kurulu 16’sı kadın olan 22 işçinin çalıştığı Temel Conta fabrikasında işçiler patronun sendikayı TİS masasında tanımaması üzerine 10 Aralık 2024’ten bu yana grevde. Grevdeki kadınlar yıllardır emek verdikleri fabrikada asgari ücrete çalışmaya, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin yok sayılmasına karşı insanca çalışma ve ücret talebiyle grevlerini, patronun grev kırıcılığına rağmen sürdürüyor.
Chinatool işçileri
Patronun yüzde 20 zam dayatmasına karşı Gebze'deki Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Chinatool Otomotiv’de çoğunluğu kadınlardan oluşmak üzere işçiler greve çıkmıştı. Chinatool patronunun “Kadın işçiler bu zammı istiyor olamaz” çıkışına karşılık işçiler dört günlük grevle ücretlerine yüzde 80’lik bir zammı kazandı! Chinatool işçisi kadınlar, insanca yaşanılabilir bir ücret talebi etrafında kurdukları mücadeleyi 8 Mart’a giderken de sürdürmeye devam ediyor.
Hitachi işçileri
Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Elektrik ve Arıtaş Kriyojenik ile MESS’ten ayrılan Green Transfo fabrikalarında DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş üyesi 2 bin işçi, toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecinde patronların ücretlere yüzde 40 zam dayatması üzerine grev kararı almıştı.
Grevin ilk başladığı iş yeri Hitachi’de hükümetin “milli güvenliği” gerekçe göstererek aldığı grev yasağı kararına rağmen yüzlerce işçi zam talebiyle grevlerini sürdürmüştü. Hitachi’de çalışan kadın işçilerin birçoğu ilk kez greve çıkmıştı ve ısrarlı bir şekilde grev alanındaydı. Yasakla birlikte fiili bir greve dönüşen süreç 20’inci gününde metal işçisi kadınlara kazanım getirdi.
Kaynak Tekniği işçileri
Kocaeli'de bulunan Amerikan sermayeli Kaynak Tekniği'nde (Lincoln Electric) Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin mücadelesi yağmur, soğuk demeden sürüyor. Patronun itirazıyla zorlu bir süreç sonrası yetki alan Birleşik Metal-İş Sendikasının oturduğu ilk TİS masasında ücret ve sosyal haklara dair maddelerde anlaşma sağlanamamasıyla işçiler 31 Ocak’ta greve çıktı. Kadınların tüm işçilere de çağrıları var: “Herkes hakkını arasın, hakkının peşine düşsün.”
TKIS işçileri
İstanbul Tuzla Serbest Bölgede bulunan TKIS Blinds fabrikasında çalışırken sendikaya üye olduktan sonra işten atılan kadın işçilerin başlatmış olduğu direniş sürüyor. Fabrikada çalışmaya devam eden kadınlar ise sendikal hakları için ve işten atılan arkadaşlarıyla dayanışmayı sürdürüyor. Kadınlar, zorla mesaiye bırakıldıklarını anlatırken “Çocuklarımız var gelemeyiz” dediklerini ancak kendilerine “Çocuklarınızı da getirin” dendiğini söylüyorlar. İnsanca muamele görmek isteyen kadın işçiler patronların kârı için işletilen her haksızlığa karşı mücadeleyi sürdürecekler.
Polonez işçileri
Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarılan Polonez işçileri, 173 günlük direnişin sonunda taleplerini kabul ettirerek kazanım elde etti. Sendika üyesi oldukları için Kod-46 ile tazminatsız işten atılmaları üzerine 146 Polonez işçisi altı ay boyunca mücadele etti. Direniş sonuç verdi ve Ürdünlü işveren ile sendika temsilcisi arasında yapılan toplantıda uzlaşı sağlandı. Polonez işçileri, patronun ve patronu kollayan devletin gücüne karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdürmenin mutluluğunu halaylarla kutladı.
Çelikaslan işçileri
AKP Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan'ın patronu olduğu Çelikaslan Tekstil’de yüzde 30 olarak verilen sefalet zammını kabul etmeyen işçiler yüzde 50 zam talebiyle iş bırakmıştı. Kadın işçiler, mola kullanmalarına izin verilmediğini, izinlerini kullanamadıklarını, insanca koşullarda çalışmadıklarını anlatırken insanca muamele görmek istediklerini ve yaşanılabilir bir ücret için direnişte olduklarını söylüyorlar. Çelikaslan Tekstil’in bulunduğu Başpınar OSB’de iş bırakan, direnişe geçen diğer işçiler de valilik yasağıyla, BİRTEK-SEN genel başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanmasıyla sindirilmeye çalışılıyor ancak Başpınar’da işçilerin mücadelesi sürüyor.
Hepsijet işçileri
HepsiJET’in Esenyurt’taki deposunda dört kadın işçi, mobbing ve tacize karşı haklı iş feshi yaptı. Ancak patronlar kadınların tazminat haklarına dair “beş kuruş vermeyeceğiz” demesiyle kadınlar depo önünde hakları için direnişe başladı. Kadınlar çalışma koşullarını anlatırken pislik içinde, soğukta, ağır işler yaparak çalıştıklarını söylüyorlar. Yaşadıkları sorunların yalnızca onlara özgü olmadığı söyleyen kadınlar, “Biz işçilerin bunu durdurması gerek. Yoksa bizi ezip geçecekler”, “Biz kazanırsak içeridekiler de kazanacak” diyerek anlatıyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden sağlık emekçileri
Ege Üniversitesi Hastanesinde görev yapan sağlık emekçileri bir yıl önce de teşvik ödemeleri düzensiz yattığı ve düşük olduğu için iş bırakmıştı. Teşvik ödemelerini sürekli tabandan aldıklarını ve diğer üniversite hastaneleri ile aralarında fark olduğunu söyleyen sağlık emekçileri, teşvik ödeme oranlarının yükseltilmesi için yeniden iş bırakma kararı aldı. Performansa dayalı çalışma sistemi, teşvik ve ek ödemeye karşı olan sağlık emekçileri bu ödemelerin bile eksik, zamsız ve en asgari düzeyde ödenmesini kabul etmiyor.
Pamukkale Üniversitesi Hastanesinden işçiler
Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde çalışan Türk-İş'e bağlı Sağlık-İş üyesi işçiler, hastane yönetiminin sözleşme masasına oturmaması üzerine eylemdeydi. Eylem öncesi rektörlük “Eylem yapmayın, randevu vereceğiz” dedi, ancak işçiler yok sayılmaya karşı eylemlerini gerçekleştirdi ve mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Daralttığınız duvarları örgütlülüğümüz ile yıkacağ...
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, daha eşit ve adil bir gelecek için attığımız kararlı adımların si...
8 Mart’ın tarihi kökleri
8 Mart işçi ve emekçi kadınların 200 yıllık tarihlerinde çıktıkları ekonomik ve politik hak mücadele...
Başpınar işçisi deneyimlerini heybesine aldı
Başpınar’da direnişe çıkan işçi, diğer fabrikadaki işçinin direnişini düşündü. Fabrikaya girmek zoru...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.