Antepli kadınlar yoksulluktan, ayrımcılıktan bıkkın adalet ve eşitlik istiyorlar
Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı Sevda Karaca ile Antep’in pek çok mahallesinde kadınlarla yan yana geldik. Kadınlar içerisinde öfkeyle birlikte değişim isteği, heyecan ve umut da büyüyor.

14 Mayıs seçimlerine çok az bir zaman kaldı. Ülkenin dört bir tarafında parti ve ittifakların seçim çalışmaları farklı seyirlerde ilerlerken Antep’te seçim sürecinin hem diğer bölgelere hem de önceki dönemlere göre daha özgün bir şekilde ilerlediğini söylersek pek de yanılmayız.

İktidarın tıpkı bir laboratuvar gibi işlediği ve özel bir önem atfettiği, patronların ihracat rekoru kırarken halklarının yoksulluk rekoru kırdığı sanayi kenti Antep’te aday listelerinde bir yandan sabık Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, iş cinayetleri ve hak ihlalleri ile meşhur patronlar, kadın haklarını yok sayan gerici güçler, domuz bağlarıyla tanınan Hizbullah ile bağlantılı yeni ittifak üyesi HÜDA PAR’dan Şehzade Demir, mafya avukatları, göçmen düşmanlığı üzerinden prim yapmaya çalışan Zafer Partisi’nden Ümit Özdağ adeta göz dolduruyor!

Ama bunları görüp umutsuzluğa kapılacak olanlar hemen vazgeçsin. Çünkü bu kentte bir yandan da emekçilerin, gençlerin, kadınların ve halkların sorunlarını ve taleplerini dert edinen, örgütleyen birileri de var: Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çatı partisi Yeşil Sol Parti, kendi rüzgarını Antep’te, özellikle de kadınlar içerisinde iyiden iyiye hissettiriyor. Bunun nedeni bir yanıyla değişim isteğinin kadınlar içerisinde daha hâkim olması elbette. Diğer yandan diğer parti ve ittifakların listeleri ve vaatlerinde kadın temsiliyetinin ve sorunlarının gündem edilmesindeki zayıflığın her kesimden kadınlar arasında rahatsızlık uyandırması. Önemli bir etken de kadınların eşit, özgür ve güvenceli bir yaşam talebini gündem yapan ve kadınlarla birlikte mücadeleyi büyüterek değişimin mümkün olduğunu anlatan Ekmek ve Gül’ün Yayın Kurulu Üyesi, Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı Sevda Karaca.

Sevda Karaca ile Antep’in pek çok mahallesinde kadınlarla yan yana geldik. Kadınlar içerisinde öfkeyle birlikte değişim isteği, heyecan ve umut da büyüyor. Antep’in mahallelerinde kadınlardan hangi sözler yükseliyor hep beraber bakalım.

‘KAYITDIŞI ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ’

Akdere ve Vatan mahallelerindeyiz. Buralar 6 Şubat’ta yaşanan depremin etkilerinin sürdüğü, yoksul Kürt emekçilerin yoğun yaşadığı, kadınlarının kayıt dışı mevsimlik işçi olarak çalıştığı, tüm gün ceviz ve fıstık kırsa bile geçimini sağlayamadığı, kız çocuklarının yoksulluk sebebiyle okuyamadığı ve tarlada çalışmak zorunda kaldığı mahalleler. Deprem sürecinde Kız Kardeşlik Köprüsü ve dayanışmayla tanışan kadınlar bu birlikteliği bırakmamakta kararlı. Seçime de az bir zaman kaldığından bir hayli heyecanlılar.

Deprem sürecinde yaşadıklarını ve yoksulluklarını anlatıyor kadınlar. Çalışma koşullarından dolayı enfeksiyon kapanlar, günde 20 liraya sabahtan akşama ceviz kıranlar… Deprem öncesinde böylesi bir yoksullukla boğuşan kadınlar, deprem sürecinde bir kuru ekmeğe muhtaç kaldıklarını dile getiriyorlar.

O kadınların talebiyle Akdere Mahallesinde bir kadın seçim bürosu da açıldı. Mahallenin kadınları, büroda köfte yoğurup sohbet de ediyorlar, seçim çalışması sürdürüyorlar.

GÖÇMEN KADINLARIN KAYGISI BÜYÜK

Şahveli Mahallesi’nde göçmen kadınlarlayız. İnsanları oy deposu olarak görenlerin uğramayacağı bir yer burası. Çünkü Antep’te yaşayan göçmelerin ezici bir kısmı kayıt dışı ve oy kullanamıyor. Ama seçim süreci onları çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü seçim sonrası geri gönderilme kaygıları oldukça yüksek.

Göçmenler, hele ki göçmen kadınlar Antep’in en köhne mahallelerinde yaşar. Burada yoksulluk da en ağırdır, tehlike de… Hemen hepsi Suriye’de yaşanan savaşta yakınlarını kaybetmiş ve buraya göç etmek zorunda kalmış. Uyuşturucu ve hırsızlığın kol gezdiği bu mahallede kadınlar kendilerini ve çocuklarını hiç de güvende hissetmiyor.

Buluşmaya katılan kadınlar konuşmaya pek hevesli, çünkü bu zamana kadar onları dinleyen olmamış ve belki ilk defa rahatça konuşabilecekleri bir alandalar.

Türkiye’ye geldiklerinden bu yana pek çok ayrımcılıkla karşılaştıklarını, deprem gibi büyük bir felaket sırasında bile bu ayrımcılığı yaşadıklarını, yardım sırasında en sona atıldıklarını anlatıyorlar.

“Biz artık savaş ve ayrımcılık istemiyoruz, huzur ve güven içinde yaşamak istiyoruz” diyorlar. Eşit yurttaşlık taleplerinde çok haklılar. Hele de deprem sürecinde bile kışkırtılmaya çalışılan göçmen düşmanlığı ve bunun baş mimarlarından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Gaziantep’te milletvekili adayı olduğu düşünülürse…


‘EN ÇOK KADINLAR ADALETSİZLİĞE UĞRUYOR

Karataş Mahallesi’nde, Kürecikli kadınlarla beraberiz şimdi de. Bu mahalle gelir düzeyi açısından daha orta kesime ev sahipliği yapıyor. Ama geçim derdi buralarda da hissediliyor. Evde toplanan kadınların ilgisi oldukça yoğun. Kadınlar artan iş yükünden şikayetçi ve çocuklarının geleceğinden kaygılı. İktidarın ana hedefinde kadınların olduğunu, en çok kadınların adaletsizliğe uğradığını belirtiyorlar. Her gün bir kadının şiddete uğradığı ya da cinayete kurban gittiği haberlerini görmekten ruhları daralmış. Artık bir değişimin şart olduğunu vurguluyorlar.

Sevda Karaca da “Bu seçim öfkemizi kime göstereceğimizin çok açık olduğu bir seçimdir” diyor. Seçim çalışmaları kapsamındaki bu buluşmaları artırmak ve mücadeleyi büyütmek gerektiğini söylüyor. Kadınlar, ev ev gezerek Yeşil Sol’a oy isteyeceklerinin, bunu yılmadan anlatacaklarının sözünü veriyor birer birer.

‘HAYAT PAHALILIĞI SIRTIMIZDA YÜK’

Antepli kadınların kadim geleneklerinden biri de bayram öncesi bir araya gelerek imece usulü yuvalama yapmak, son günlere doğruysa kahke. Kahke, birkaç farklı çeşidi olan unlu bir mamul. Kahke aynı zamanda kadınların bayram öncesi bir araya gelme gerekçesi.

Bayrama birkaç gün kala Düztepe Mahallesi’nde kahke yapan kadınlara misafir oluyoruz. Bu sene kahke yapımının her seneye göre daha az olduğunu hatta sembolik düzeyde kaldığını söylüyorlar. Bunun sebebi elbette ekonomik. “Alım gücü yerlerde, zar zor denkleştirip öyle yaptık kahkeleri” diyorlar.

Asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını, çocuklara beslenme hazırlamanın bile ayrı bir külfet olduğunu belirtiyorlar: “Kuru soğanın şimdiki fiyatıyla zamanında çeyrek alıyorduk” diyerek ekonomik sıkıntılardan dem vuran kadınların her biri iktidarın değişmesi gerektiğini vurguluyor tekrar tekrar.

Bir kadının ilk sıradan aday olmasıyla gurur duyduklarını ifade eden Düztepeli kadınlar, “Sözümüz artık mecliste olacak ama asıl seçimden sonra başlayacak her şey. Bundan sonrasını da hep birlikte hallederiz” diyerek kahkeleri tepsiye diziyorlar.

‘BU KARANLIK TABLOYU BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ’

Nar Sanat Derneği’nin “Kadınlar, Kadın Adaylarla Buluşuyor: Nasıl Bir Gelecek, Nasıl Bir Ülke?” temalı söyleşisinde farklı kesimlerden, farklı fikirlerden pek çok kadın bir arada.

Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı Sevda Karaca ve CHP Milletvekili Adayı Merve Altınbaş’ın katılımıyla gerçekleşen söyleşide, adaylar kadınların yaşadığı sorunlar karşısında nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini anlatıyor. Adaylar konuşmalarını yaptıktan sonra, kadınların içinde birikenler dolup taşıyor olacak ki ardı ardına sorular geliyor.

CHP’de kadın temsiliyetinin bu denli zayıf olması CHP’ye oy veren kadınları geri çekmiş. Sevda Karaca’ya ise “Peki nasıl?” diye soruyor kadınlar, “Ne yapacağız? Nasıl başaracağız?” Karaca, "Hayatlarımızı geri almak için işyerlerimizde, mahallemizde, çocuklarımızın okulunda, çalıştığımız yerlerde, fabrikada, hastanelerde bütün bu alanların özgün sorunlarının yarattığı tabloyu birlikte değiştirme mücadelesi vereceğiz” diyerek, tek vaadinin birlikte mücadele olduğunun altını çiziyor.


EZGİ ALYA YİĞİT İÇİN ADALET!

Antep’in Şehitkamil ilçesinin Batıkent Mahallesi'nde, 12 Nisan 2022 tarihinde, Osman Sarı idaresindeki otomobil, scooter ile eve giden 17 yaşındaki Ezgi Alya Yiğit ve arkadaşı Şimal Toprak'a çarpmış, Ezyi Alya Yiğit yaşamını yitirmişti. Ezgi’nin ölümü, Şimal’in de yaralanmasına neden olan ehliyetsiz sürücü Osman Sarı serbest bırakıldı. Osman Sarı, Gaziantep Nizip Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Sarı’nın oğlu, AKP eski milletvekili ve şimdiki Nizip Belediye Başkanı Mehmet Sarı’nın ise yeğeni.

Sevda Karaca ile birlikte Ezgi Alya Yiğit’in ablası Kübra Yiğit’i ziyaret ediyoruz. Kübra Yiğit, “Biz adalet neyse somut olarak tecelli etmesini istiyoruz. Madem tutuksuz yargılanacak kadar kanaate varıldı peki nerede görüntüler? Mobeseler varken nerede görüntüler?” diye soruyor. Karaca, “Bu ülkede adalet mekanizması eğer para babalarının, sırtını iktidara yaslamışların, eğer gücünü unvanlarından alanların yanındaysa biz de yoksulların, haksızlığa uğrayanların, ezilenlerin özellikle kadınların yanındayız, buradayız” diyor.

FERAY ŞAHİN İÇİN ADALET!

Mersin’de 2017’de polis Fatih Burak Aykul tarafından silahla katledilen 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Feray Şahin’in ailesiyle bir aradayız. Anne Aysel Şahin kadın cinayetlerinin son bulmasını istiyor: “Adalet ve hukuk kadınlara işlemiyor. Sen kadınları dövmek şevktir diye konuşursan bu cinayetler bitmez. Benim tek istediğim adalet ve hukukun bir an önce işlemesi, katillerin hak ettiği cezayı alması. Sadece Feray için değil tüm kadınlar için. Ben elimden geldiğince hepsi için mücadele edeceğim.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül