Yerel seçimlerde Dersim Ovacık Belediyesi Devrimci Güç Birliği Eş Başkan Adayı olan Serpil Argın, seçim dönemine ilişkin deneyimlerini paylaştı.
Güney Afrika’da büyük kapitalist işletmeler haline gelen çiftliklerde çalışan 200’ü aşkın kadın işçi, Cape Town’daki Keizergracht caddesinden Çalışma Bakanlığına bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Samimi bir sohbetle yıkılan önyargılar, sorunun esas kaynağına dair tartışmanın açtığı parantezler, doğru olanı yanlış yerde aramamak için yapılan bir buluşmanın öğrettikleri...
4 Kasım 2015’te 82 yaşında kaybettik Gülten Akın’ı. Dört yıl geçti, bu dört yılda onun kaleminden alıp diline yerleştirdikleriyle nice kadın kendinden “içinden geldiği gibi bir kadın” inşa etti.
Kadıköy Belediye işçileri ile belediye arasındaki TİS süreci yeni yılda da devam ediyor. Arabuluculuk dönemi bitti ancak işveren sorunu çözmek bir yana, süreci uzatma yoluna devam ediyor.
‘Ülkemden çıkarak buraya geldiğim süreçte birçok yaşlı, genç, kadın öldü. Mezarları bile yok. Her ülkenin kolluk kuvvetleri, bize yapmadıklarını bırakmadılar. Biz bunu hak etmedik.’
Gemlik Yazaki fabrikasından işçiler başlattığımız Kız Kardeşlik Köprüsü kampanyasına katılıp ellerinden gelen tüm imkanlarla seferber oldular.
Bir tarafta temizlikçi, bir tarafta narkotik anne, bir tarafta ders yaptıran anne, bir taraftan da yetebilmek için kurslara giden anne… Peki tüm bunları sağlamakla yükümlü olanlar nerede, ne yapıyor?
Çadırkentte kendine yeni bir yaşam kurma mücadelesi veriyor Serap. Küslüklerin bittiği, dayanışmanın yeni bir hayat yeşerttiği çadırkentte, bir solukta anlatıyor zorluklarla dolu yaşamını...
Biliyoruz ki kadınlar baharlarını kendi elleriyle yaratacak. İnatla ektiğimiz tohumların çiçeğe durduğunu göreceksek eğer, bu; üzerimize atılmak istenen ölü toprağını tırnaklarımızla kazıyarak olacak…
Kötü çalışma koşulları altında tekstil işçiliği yapan Deniz, bu koşullara boyun eğmeme mücadelesi verirken, akrabasının tacizleriyle yaşamı altüst olsa da direncinden vazgeçmemiş.
Ülke genelinde olduğu gibi Dersim’de de kiralar aldı başını gidiyor. Öğrenciler, ev kadınları, çalışan kadınlar hepsi dertli. Bir anda iki katına çıkan kiralardan memur olmayana ev vermeyen ev sahiple
Kız okulları tartışmasından, okullara manevi danışman olarak din personellerinin atanmasından kız çocuğu olan Dersimli kadınlar rahatsız.
Rantçı yerel yönetimlerin kadınlara sunduğu kısıtlı imkanlar sanki “lütufmuş” gibi gösteriliyor. Kadınlardan da zaten hakları olana ulaşmak için “minnet” etmesi isteniyor.
Yaşamak için de kaygı duymayacağımız bir gelecek hayalimiz için de artık örgütlü olmaktan başka çaremiz yok. En çok da bugünlerde bunu en derinden hissediyorum…
‘Biz sağlık çalışanları, kendi sağlığımızın da dikkate alınmasını istiyoruz. Hakaretler duymak istemiyoruz. Güvenli bir işyerinde saygıyla çalışmak istiyoruz.’
Yaşadığı şehirde geçimini sağlayabilmek için genç kadınlar okurken çalışmak zorunda kalıyor. Taciz, mobbing, ucuz işçilik…
Biz de her gün amirlere sebillerin ne zaman değişeceğini sorduk. Yaklaşık 20 gün devam etti bu durum. Bir sabah işe gittiğimizde sebilleri kaldırmışlardı. Biz birlikte hareket ederek bunu başardık.
‘Kadınlar kendilerine bir çıkış yolu ararken grevle temas ediyorlar bir şekilde. Greve en küçük katkı bile onları bir adım öteye taşıyor.’
Kendini sevmek’ diye pazarlanmaya çalışılan şeyi ben sizin boynunuza süslü kırmızı bir harf olarak takayım…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















