‘Endişeli olsak da çalışmak zorundayız’
Ankara Yenimahalle’de bir hukuk bürosunda çalışan Sibel ve uzun zamandır işsiz olan Sevda pandemi sürecinin kendilerini nasıl etkilediğini anlatıyor.

Pandemi sürecinin kadınları her anlamda olumsuz olarak etkilediğini söyleyebiliriz. Evden çalışan kadınlar bir yandan ev işleri, bir yandan çocuk bakımı, bir yandan da mesleki dertleriyle uğraşırken çalışmayan kadınların da ev içindeki yüklerinin bu süreçte oldukça arttığını görüyoruz. Bu sebeple Ankara Yenimahalle’de bir hukuk bürosunda çalışan Sibel ve uzun zamandır işsiz olan Sevda ile pandemi sürecinin kendilerini nasıl etkilediğini konuştuk. 

İŞ BAŞI YAPACAĞIZ AMA…

Hukuk bürosunda sekreter olarak çalışan ancak virüs sebebiyle bürolar kapandığı için izne çıkarılan Sibel, 1 Haziran’la itibarıyla çalışmaya başladı. Gülerek bir yandan da yakınıyor: “Sayın Bakanımıza seslenmek istiyorum. Acaba ben metroda sosyal mesafemi nasıl koruyacağım? İşi bırakmadan önce üst üste gidiyorduk. Bize Hindistan’ı, Çin’i örnek gösteriyorlardı orada daha kötü diye. Maskemizi, eldivenimizi takalım tamam, ama sosyal mesafemizi nasıl koruyacağız?” Ayrıca kronik hastalığı olduğunu da belirten Sibel, başına bir iş gelirse bunun sorumluluğunu kimin taşıyacağını soruyor.

KELLE KOLTUKTA İŞE GİDECEĞİZ

Patronunun tepkisini sorduğumuzda patronu “İster gel ister gelme” diye cevap vermiş. Sibel gelmemeyi seçtiği anda da maaşının ödenmeyeceğini, virüs döneminde de sigortasının yatmadığını anlatıyor. İki çocuğu olduğunu, bir çocuğunun okula gittiğini, onu okutmak için çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Sibel, kelle koltukta işe gideceğini ve ne olacağını bilmediğini belirtiyor. “Yalnız yaşıyorum, çocuğumun sorumluluğunu üstleniyorum. Çocuğum bu sene üniversite sınavına girecek ve onun stresi de ayrıca baskı yapıyor. Sınav tarihlerinin öne çekilmesi, çocukları ayrıca strese soktu” diyerek bu virüs döneminde işe nasıl gideceğinin yanında sınav stresi yaşadıklarını dile getiriyor.

‘KAYGILIYIM AMA MECBURUM’

Sibel’in diğer çocuğu da virüs öncesinde bir AVM’deki giyim mağazasında çalışırken ücretsiz izne çıkarılmış. Oğlunun virüs tedbirleri nedeniyle devletin açıkladığı kısa çalışma ödeneğinden 450 iş gününü doldurmadığı için faydalanamadığını belirten Sibel, sadece İŞKUR’dan 400 lira aldığını söyledi. “Sonuçta çok kaygılıyım, çok endişeliyim ama mecburen işe gideceğim” diyen Sibel ne yapacağını bilemediğini ama çalışmak zorunda olduğunu söyledi.

‘İŞ GÖRÜŞMESİNE GİTTİM ELİM BOŞ DÖNDÜM’

Sohbetimize Sevda ile devam ediyoruz. Uzun süredir iş arayan bir kadın olarak son iş başvurusunu anlatıyor. Yaklaşık 1 yıldır işsiz olan Sevda, pandemi başlamadan kısa bir süre önce belediyenin Park-Bahçeler Müdürlüğüne iş başvurusu yaptığını, uzun süre haber beklediğini ve geçtiğimiz günlerde telefonla çağrıldığını söylüyor. Yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Evime bir saatlik mesafede bir yere görüşmeye gittim ve bana ‘Seni nasıl işe alalım? Kadınsın, ben seni gece parka çağıramam, çim sulatamam’ dediler. Elim boş döndüm”. Pandemi sürecinde iş bulma umudunun giderek azaldığını söyleyen Sevda’nın evi kira, bir çocuğu var ve tek gelirleri eşinin işçi maaşı.

‘KADINLARA REVA GÖRÜLEN GÜVENCESİZ İŞLER’

İşe çağırsalar bile yol-yemek masrafını karşılamadıklarını söyleyen Sevda şöyle devam ediyor: “Ama bu yaşam şartlarında eğer evime yakın olursa mecburen kabul edeceğim. Üstelik bir aylık bir iş. Sonrasında başka yerlerde eleman ihtiyacı olursa belki iş verebilirler. Kadınlara işe alınırken güvencesiz, geçici işler, düşük ücretler reva görülüyor”.


İlgili haberler
Güçlü olmadığında, yaslan bana…

ABD'de yükselen bir şarkının anlattıkları: Güçlü olmadığında/ Yaslan bana/ Arkadaşın olayım/ Devam e...

İktidarın ‘biz’ diye saydıkları arasında kimler va...

Açık söyleyelim; pandemi döneminde kendini yalnız hissetmeyen bir tek kesim varsa o da sermayeydi. O...

Ne eski ne yeni, tek normal: İki sınıf karşı karşı...

Hükümetleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla örgütlü burjuva sınıfı bir yanda, sendikal örgütlüğü zayı...