Ankara Kadın Platformu, yaptığı açıklamada Rosa Kadın Derneği, TJA aktivistleri, HDP MYK üyeleri ve HDP üyelerinin son günlerde yaşadığı gözaltılara ve tutuklamalara tepki gösterdi. Açıklamada, “Kadın mücadelesi yürütenleri değil şiddet, tecavüz faillerini sorgulayın” denildi. 

Açıklamada konuşan Buse Üçer, KHK ile kapatılan derneklerden sonra Diyarbakır’da kadına yönelik şiddetle mücadele eden ve şiddete karşı kadınlara destek çalışmaları yürüten tek açık kadın derneğinin Rosa Kadın Derneği olduğunu söyledi.

Diyarbakır’daki Rosa Kadın Derneğinin Emine Bulut gibi ‘ölmek istemiyorum’ diye haykıran kadınların yurdu olduğunu belirten Üçer, kayyım atanan kentlerde belediyeler şiddete maruz kalan kadınların sığınma evlerine başvurularını almazken, Rosa Kadın Derneği ALO Şiddet Hattı ile kadınların yanında olduğunu söyledi.

Derneğin resmi evraklarına dernek avukatlarına haber bile verilmeden el konulduğunu kaydeden Üçer, şiddete maruz kalan kadınların korunması için alınan bilgi ve belgelere de el konulmuş olduğunu söyledi. Üçer bunun aynı zamanda kadınları yalnızlaştırmak istemenin de başka bir ifadesi olduğunu dile getirdi.

‘KADINLARIN 8 MART’A KATILMASI SUÇ SAYILDI’

Kadınların 8 Mart’a katılmasının bile suç sayıldığını ifade eden Üçer, “Gülistan Doku’nun nerede olduğunu sormaları suç sayıldı, kayyumlara karşı yapılan eylemler suç sayıldı. Rosa ve TJA’nın kadın mücadelesi için yaptığı tüm açıklamalar illegalize ve kriminalize edilmektedir. Kadınların bağımsız örgütlenme hakkı ve özgürlüğü bir suç olarak ele alınmakta, ifade özgürlüğü hakkının kadın özgürlüğünden yana kullanılması da suç haline gelmiş durumdadır” denildi.

 Üçer yaptığı açıklamaya şöyle devam etti:

“Barış, eşitlik ve özgürlük talebimizi hiç bir saldırıya boyun eğmeyerek en yüksek sesle dile getireceğimizi ifade ediyoruz. Siyasetin erkekleşmesine karşı eşit temsiliyeti, eş başkanlığı kadın kazanımlarından biri olarak görüyoruz ve kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğimizi tekrar dile getiriyoruz. Her türlü erkek- devlet şiddetine ve saldırıya karşı alanlarda olacağımızı tekrarlıyoruz. Kadın mücadelesi yürütenleri değil; şiddet, tecavüz faillerini sorgulayın.”