DERGİMİZDEN

Ek iş yaparak geçiniyor, ayağımıza bir ayakkabı alamıyoruz!

‘Hükümet köprü yaptı, yol yaptı’ diyorlar ama biz geçmediğimiz köprüye para ödüyoruz.. İnsanca yaşayamıyoruz ve neredeyse ek iş aramak durumunda kalıyoruz.

Çocukların üniversite derdi ailelerin geçim derdiyle birleşti

Bir fabrikada kadınlar bir yandan çalışırken bir yandan üniversite tercih döneminde çocuklarını nasıl okutacakları derdini konuşuyorlar…

Bir Ekmek ve Gül hikâyesi: Sitenin bahçesinde yeşeren umut

Ankara Batıkent’te Petrol İş sitesinde Ekmek ve Gül okuru Kadınların sorunları birlikte çözmek için attıkları küçük adımların ne kadar da önemli olduğunun hikâyesi…

Ekmek ve Gül dergisi Temmuz 2022 Sayısı

Şöyle efil efil esmenin, etekleri zil çaldıran ferahlığın, sereserpe yaşanılacak bir hayatı kazanmanın zamanı çoktan geldi...

Zamanı geldi!

Yoksulluk, işsizlik, gelecek kaygısı, gericilik, baskı, şiddet dört bir yanımızda ve birbirlerine çelik iplerle bağlılar. Üstümüze giydirilen yokluk hırkasını çıkarıp atma mevsimi gelmedi mi artık?

Saldırıya uğrayan sadece ‘yaşam tarzı’ değil, yaşam hakkımızın ta kendisi!

‘Yapılacak en önemli şey, kadın mücadelesinin temel dinamiğinin bu ülkede yaşam hakları ellerinden alınan geniş kadın kesimleri olduğu vurgusunu defaatle yaparak, mücadelenin eksenini genişletmek…’

Gençleri Kutu Park’a mahkum eden hayat: Evlerin içi şiddet ve yoksulluk dolu

Hayatı gençler için Kutu Park’tan ibaret kılmaya çalışanlara karşı, bütün hayatı, tüm güzellikleriyle, hak ettiğimiz gibi özgürce, esenlikle, güven içinde birlikte kazanabiliriz.

Tek hissettiğim endişe

Bu sene üniversite sınavına hazırlanırken en çok hissettiği duygunun neden endişe olduğunu anlatıyor Kocaelili genç kadın.

Ben Zehra, 18 yaşında borçlu ve çalışmak zorundayım

‘Gençlik yıllarımı daha fazla borçlanmak için geçiriyorum. Bu güzel yaşlarımda eğlenmek ve öğrenmek yerine, kasiyerlik, garsonluk, amelelik yapıyorum...’

Liseliyim, abimin şiddetine dur dedim, değiştireceğim!

Antep’te yaşayan liseli genç, aile evinde yaşadığı şiddet nedeniyle çocuk yurduna yerleştiriliyor ancak yurtta koşullar öyle zor ki, şiddet gördüğü eve dönmek durumunda kalıyor...

Sağlığın için harekete geç!

Düzenli fiziksel aktivite çocuk ve gençlerin fiziksel, sosyal ve mental gelişimi için oldukça önemli. Fiziksel aktivite özellikle onlar için hayati!

Gönlünce eğlendiği alanlar çocuklarımızın hakkı!

Parklar, oyun alanları yetersiz, çocuklarımız sosyalleşemiyor, parklarda sıra bekliyor… Bu yaz aylarını çocuklarımız için nasıl dinlenecekleri ve eğlenecekleri bir tatile çevireceğiz?

Denizin Uzun Taç Yaprağı

Tarihsel bir anlatı olmasının yanı sıra, dönemin insanlarının duygularını da çok gerçekçi bir biçimde yansıtan roman güçlü karakterleri ile dikkat çekiyor.

Doğaya, bilime, insanlığa özgürlük için: Değişmeye ve değiştirmeye var mısın?

1998 yılında ilk adımı atılan Gençlik Yaz Kampının bu yıl 19’uncusu düzenleniyor: 18-25 Ağustos’ta İzmir-Selçuk’ta başımızı birbirimizin omzuna yaslamaya, içimizi yıkamaya gidiyoruz!

‘Kuş Uçuşu’ bakarak gerçeği görmek mümkün mü?

Dizinin yayına girdiği bu dönemde basın özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik uygulamaların artmaya başlaması kamuoyunda oldukça tartışılıyorken, bakalım ekrana yansıması nasıl olmuş?

Okullarda güvencesiz çalışma: Her yıl 3 ay işsiz, geleceği belirsiz

Okullarda sözleşmeli çalışan personeller yaz tatili gelince işsiz kalıyor. Bir sonraki dönem işlerine geri dönüp dönemeyecekleri belirsiz. Gelin, bu işin derdini, çekenden dinleyelim...

Bakırköy Belediyesinde sözleşme yenileme dönemi: İşten çıkarılma tehdidi

Bakırköy Belediyesinde grev sonrası sözleşme yenileme döneminde neler yaşandığını Bakırköy Belediyesinde yıllarca emek vermiş bir işçi anlatıyor.

Son dönemde artan direnişlerin gösterdikleri: Aslolan işçilerin inisiyatifi

Sendikadan beklemeden seçilecek komiteler ve yapılacak düzenli toplantılarla içerde yaşanan baskılara karşı ortak hareket etme kabiliyetine kavuşacak inisiyatif almanın zamanı gelmedi mi?

Tatil de bizi görecek mi!

Tatilin emekçilerin sözlüğündeki yeni anlamı ek iş yapmak için boş zaman…

‘Her şeyi biliyoruz, niye harekete geçemiyoruz?’

Ayşe, Neşe, Aynur, Nesrin ne yapsalar geçinemeyen dört kadın. Derdin nedenini de çözümünü de biliyorlar bilmesine de işte o soruda gelip düğümleniyor mesele...