Yönetenlere ballı börek, çocuklara kuru ekmek olmaz!
Eğitimci Aysel Yüce, İzmir Ekmek ve Gül, BORKAD, BEKEV ve ÖVDER’in birlikte yürüttüğü okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek kampanyasını sürdürürken gözlemlediklerini aktarıyor.

Uzun zamandır talep edilen, ancak mayıs ayında Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin başlattığı, eylül ayı başında da Ekmek ve Gül’ün çağrısıyla pek çok kentte farklı kadın örgütlerinin, veli derneklerinin, çeşitli sendikaların, mahalle inisiyatiflerinin katılımıyla büyüyen “Okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek her çocuğun hakkıdır” çalışması dalga dalga ülke geneline yayılıyor. Öğrenci Velileri Dayanışma Derneğinin (ÖVDER) varlık nedeni olan, “Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi eğitim hakkının ayrılmaz bir parçasıdır” ilkesinden hareketle biz de kampanyayı İzmir’de ete kemiğe büründürdük. Bornova Kadın Dayanışma Derneği (BORKAD), Buca Evka-1 Kadın Kültür Dayanışma Evi Derneği (BEKEV) ile birlikte çalışmalara başlandı.

İzmir’in birçok yerinde imza ve söyleşi masaları kuruldu, binlerce bildiri dağıtılıp, imzalar toplandı. Velilerle sohbetlerimizde bir kez daha gördük ki, yoksulluk, bu yoksullukta hiçbir sorumluluğu olmayan çocuklarımızı vuruyor.

İMZA MASALARINDAN YANSIYANLAR

Beslenme çantalarına koyamadıkları yemeklerin acısını paylaştı bizimle veliler, bir kadın “Arkadaşı pizza getiriyor, börek getiriyor, kızım ekmek arasına koyduğum üç dört zeytini yemeyip geri getiriyor. ‘Anne ben utandım, beslenme çantamı açamadım’ diye ağlıyor. Ertesi gün okula gitmek istemiyor. Ne yapayım? Evde ne varsa onu koyuyorum” diye anlattı yaşadıklarını.

Başka bir veli “Ben beslenmesine dikkat ediyorum, hazır gıda aldırmıyorum, evden hazırlayıp çantasına koyuyorum, ama okulun karşısında AVM var, çocuklar oralardan hazır şekerli gıdalar yemek zorunda kalıyorlar, bu sağlıklı bir şey değil” diyor.

Bir veli, beslenme çantası alamadığını çocuğuna pazardan topladığı domates ve elmayı kağıda sarıp koyduğunu utana sıkıla söylüyor.

Çocuğunu almak için yarım saatlik izni dahi zor alan bir veli, “Çocuğum akşam altıya kadar benim yanımda kalıyor, bırakacak kimsem yok, birlikte eve gidip ne bulduysam onu yapıp birlikte yiyoruz” derken gözleri yaşarıyor.

Bir ana sınıfı öğretmeni, “Her hafta liste veriyorum ama birçok veli buna uyamıyor, kimi yarım elma bir parça ekmekle gönderiyor, kimi bir şey koyamıyor, kantinden hazır gıda alıyor. Su bulunmuyor, çocuğun daha sonra karnı ağrıyor, oturuyor. Etkinliklere katılamıyor” diyor.

Ziyaret ettiğimiz bir okulun öğretmenler odasında, öğretmenler de beslenme çantalarını çıkarıp öğle yemeğini yerlerken, “Öğretmenlere de bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek verilmeli” diye espri yaptığımda, bazı öğretmenler “Biz bu kampanyaya karşıyız, çünkü yükü bizim sırtımıza biniyor. Süt verdiler öyle oldu, mandalina verdiler öyle oldu. Personel verilecekse bu kampanya doğru olur” dediler.

BU BİR GELECEK MESELESİ

Eğitimde elbette sorun çok boyutlu ama çocukların beslenmeleri bütün sorunların önünde. Yeterli beslenemeyen çocuklar sağlıklı gelişmediği gibi, öğrenme edimini de yerine getiremiyor. Yaşamından zevk almıyor, mutlu bir çocuk olamıyor, bu durum gelecekteki toplumun nasıl olacağının bir göstergesi.

Yaşananların devletin fakirliğinden kaynaklanmadığının birçok göstergesi var, belli bir azınlık ballı börek içinde yaşarken, büyük bir kesim çocuğunun beslenme çantasına da akşam sofrasına da ne koyacağını kara kara düşünüyor.

Sorunun kaynağı yine velilerin de ifade ettiği gibi gerek hükümetin gerekse Milli Eğitim Bakanlığının kaynakları doğru yerlere harcamaması, kaynak adaletli dağıtılsa, yeter de artar bile.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Çağrı merkezi çalışanı kadınlar anlatıyor: Çocukla...

5500 liralık asgari ücretle hayatını idame ettirmeye çalışan çağrı merkezi çalışanı Elif, Yasemin ve...

Çocukların beslenmesine kaynak yok diyorlar: Halka...

‘Kaynak yok diyorlar halka yok kendilerine var. Bütün yük de halkın omzunda… Bu kampanyaya sahip çık...

Sadaka değil, çocuklarımızın hakkını istiyoruz!

Çocuklarımıza sadaka istemiyoruz, verdiğimiz vergilerin bizler için kullanılmasını, çocuklarımızın s...