Bu okul hangi parayla bitecek?
Üniversiteyi kazandın… Heyecanla üniversitenin başlamasını bekliyorsun. Heyecan yerini kaygıya nasıl bırakıyor? Mimarlık öğrencisi bir genç kadın anlatıyor…

18 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’da peyzaj mimarlığı bölümünde ilk senem. KYK yurdunda kalıyorum. Yurtta verilen yemekler yetmiyor, özellikle kahvaltı. Günün ilk saatlerini aç geçiriyoruz. Ulaşım öğrenciler için pahalı. Ben giderken üç, dönerken üç araç olmak üzere altı aktarma yapıyorum.

Mimarlık okuduğum için bu bölümde hem istenilen kitaplar çok pahalı hem de araç gereçlerimiz. Cetvel, kalem, teknik kalem, marker gibi ihtiyaçlarımız var ve bunlar gerçekten çok pahalı; hiçbir şeyin yanına yaklaşılmıyor. Normal defterler bile olmuş 40-50 lira, defter almaya gücüm yetmiyor.

Kıyafet almak istesem cebimden bir tişört (kaliteli ve uzun vadede giyebileceğim bir tişört de değil) için bile en az 150-200 lira çıkıyor. Eğer yurttaki dolabıma yiyecek stoklamak istersem her alışverişte 140-150 lira.

Dolabıma yiyecek almak zorundayım, bir şekilde karnımı doyurmak zorundayım. Sabahları kahvaltı zaten az miktarda, yurtta öğlen yemek verilmiyor. Öğlen okuldaysam okul yemekhanesinde yiyorum ama yurtta kaldığım günler için (haftada 3 gün) öğlen yemeğimi kendim bir şekilde ayarlamak zorundayım.

Sosyal hayattan zaten bahsedemiyorum; dışarı çıkmak için aileden zengin olmak gerekiyor sanırım. Ve benim annem (babamla ayrılar) İzmir Büyükşehir Belediyesinde süpürgeci olarak çalışıyor. Bir kardeşim daha var 11 yaşında, 7. Sınıfa gidiyor.

Sözün kısası devlet bursu yeterli olmadığı sürece, yurtlar, otobüsler öğrenciye ücretsiz olmadığı sürece bu okul nasıl bitecek kaygılıyım...

Fotoğraf: Ekmek ve Gül