DERGİMİZDEN

Özge ve Birsen, boşanıp çocuklarıyla yeni bir hayat kurmak isteyen iki kadın. Onlara barınacakları bir ev ararken fahiş kiralar karşısında öfkelenmeden duramıyoruz.

Bedia, eşi yurt dışında çalıştığı için iki çocuğuna büyük zorluklarla tek başına bakmış. Sağlık sorunları olan çocuklarıyla hastaneden eve, okula zorlu bir hayat yaşamış. Ah’ları çok...

Market zincirinde yaşadığı taciz sonucu sözlü ve yazlı şikayette bulunan kadın işçinin şikayeti dikkate alınmadığı gibi işçi işten atıldı. Tuzluçayırlı kadınlar ise kadın işçiyi yalnız bırakmadı.

Yaşadığımız baskılar karşısında haklarımızı bilerek, haklı itirazlarımızı yaparak, kazandık ve bu deneyimlerimizi arkadaşlarımızla paylaştık. İşyerinde işçinin inisiyatifi daha fazla hissedilir oldu.

Mamak Belediyesinde çalışmakta olan 1650 işçiyi ilgilendiren toplu sözleşme süreci devam ederken Toplu sözleşme taslağı bu süreçte nasıl hazırlandı? Kadın işçilerin talepleri nedir?

Çoğunlukla evlerde yatılı olarak temizlik, çocuk, yaşta hasta bakımı işlerinde çalışan göçmen kadınların iş bulmaları için aracılık eden bir şirkette çalışan bir kadın anlatıyor:

ODTÜ’de aktif ve düzgün çalışan Cinsel Tacizi Önleme Birimleri, üniversitelerdeki kadınların ve LGBTİ’lerin en acil talepleri arasında yer alıyor.

‘Temizliğe gittiği evde ferahlatıcılı, aromalı şeyi bulup eve getiren sonra kocasının banyo dolabında bulmasıyla yakalanan Ayşe ne yapacağını şaşırmış.’ Buyurun Ayşe’nin yeni maceralarına…

Bizim yarına koşmaya ihtiyacımız var. Birlikte, yan yan uzun bir koşu ama bizi bugün mahkum ettikleri geleceksizliğe, baskıya ve sömürüye karşı tek çaremiz.

Bir Orta Çağ cadısı gibi varilde yakılıyorsak bu bizi öldüren katilin gölgesi değil de bizim bizatihi tutuşturduğumuz bir kıyamet. Miş!

Malatya’dan bir sağlık emekçisi anlatıyor: Serum bile bulunmayan hastaneler, kötü yemekler, liyakatsiz yöneticiler, ödenmeyen haklar ve tükenen sağlıkçılar...

İşçisi, yoksulu, kadını LGBTİ’si mültecisi hepimizin sorunu aynı. Sorun sınıf sorunu, hepimizin birleşip bu sistemi değiştirmemiz gerekiyor.

Yerle bir olmuş ‘kutsal mesleğimizi’ layıkıyla yerine getiremeyecek hale sokan, bu Meslek Kanunu’nun hem biz eğitim emekçilerine hem velilere hem de çocuklarımıza sonuçları maalesef çok ağır olacak.

ABD’de 1970’lerden bu yana uygulanan kürtaj yasası, Amerikan Yüksek Mahkemesinin muhafazakâr üyelerinin oylarıyla iptal edildi. Yasa iptalinin ardındakileri ABD’den Dilruba Taş yazdı

Ek zam talebini görmezden gelen, kadınları şiddete mahkum eden iktidar, mültecileri hedefe koyuyor. Bizim ise dayanışma ve mücadeleden başka seçeneğimiz yok.

Haziran sayımız mülteci meselesinden, geçim derdine, ek zam talebine kadar farklı illerde kadınların yürüttüğü tartışmaları yansıtıyor.

Yerli ya da mülteci; insan yerine konulmamaya duyulan öfke bizim kader birliğimizin temeli. Bu kader birliğini bilince çıkarmak için ısrarlı bir çaba ve büyük bir güç birliği gerekli.

‘Ben ülkemde göçmen istemiyorum’, ‘Onlar suça meyilli’, ‘Onlar geldi şiddet, taciz arttı...’ Bu sıklıkla duyduğumuz cümlelerin gerçeklerine gelin birlikte bakalım...

6 yıl önce Suriye’deki savaştan kaçarak Adana’ya gelmiş çocuklarıyla Hena. Korku dolu olsa da geçmişi hiç unutmuyor, ama en büyük hayali kendisi ve çocukları için güzel bir gelecek kurmak.

Samimi bir sohbetle yıkılan önyargılar, sorunun esas kaynağına dair tartışmanın açtığı parantezler, doğru olanı yanlış yerde aramamak için yapılan bir buluşmanın öğrettikleri...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.