Ben Onkoloji Hastanesinde çalışan bir öğretmenim. Burada bir işçiyim ama aslında bir öğretmen... Ataması yapılmamış bir öğretmen... Hayat kurtarmak için ne yapılırsa onu yapıyorum. Çocukluğumdan beri hayalim olan mesleği kazanmak gurur vericiydi. Okurken de aynı heyecanla okulumun bitmesini bekledim. Hayat değiştirecektim. Sonra okul bitince sınava hazırlandım, hepimiz gibi. Aslında yeterli puanı aldım ama mülakatta elendim. Sonradan duydum benden düşük puan alan, amiyane tabirle dayısı olanlar üç beş bin vererek atanmışlar. Hayallerimizi üç beş bine sattılar. Biz de sadece izledik ve ataması yapılmayan öğretmenler listesine eklendik. İsmimiz ataması yapılmayan oldu, oysa sadece tanıdığım yoktu. Önce tekrar denemek için uzun uzun ders çalıştım. Sonra çevremizde böyle insanlar olduğunu görünce de tüm hevesim kaçtı. Anladım ki memur olarak öğretmenlik yapamayacaktım. Yine de hayat değiştirme, birilerine umut verme gayemden vazgeçmedim.
Özel okullara, dershanelere başvurdum. O kadar komik cevaplar aldım ki anlatamam. Tecrübe isteyenler içlerinde en masumu kaldı. Çoğu dershane ‘1000 liraya başlatalım’ dedi. Asgari ücretin çeyreğini alırken nasıl ev geçindirip yuva kurabilecektim. Özel dersler için saati 45 lira dediler. Kendime faydam olmayacaksa başkasına nasıl faydam olacaktı? O kadar sene emek verdikten sonra bir de üzerine geçim kaygısı başladı. Ailemden artık para istemeye yüzüm kalmamıştı. Ama sesimizi duyurmaya çalışınca, “Sokağa dökülen öğretmene ihtiyacımız yok!” diyorlar. Bizim sokağa çıkmaya madden, manen gücümüz kalmadı ki artık! Kutsal mesleğimizi ayaklar altına aldılar da toplumumuz görmedi. Hâlâ insanlar yaşananları yalan sanıyor.
DOKTORLAR HEMŞİRELER HEPSİ GİTTİ
Baktım bu böyle olmuyor her işe başvurdum. Garsonluk da yaptım, mağazada elbise de katlandım. Her işi yaptım. Bundan gocunmuyorum ama kendi mesleğimi yapmak istiyorum.
Zar zor girdiğim bu hastanede temizlikçi olarak çalışıyorum. Bulaşık yıkıyorum, bir yerlerin çöplerini topluyorum, yine de hakkımla para kazanıyorum. Ama burada da gördüm ki Onkoloji bir hastane değil, para kazanmak için bir paravan. Ne kadar kıymetli bir hastane ama görülmüyor. Sırf para için burayı şehir hastanesine taşıyorlar. Taşınmıyoruz diyene inanmayın yalan hepsi. Doktorlar, hemşireler, hepsi gitti. Olan, burada kalan ve hayat savaşı veren hastalara oluyor. Bu hastane onlar için tek umut, onu da ellerinden alıyorlar. Ayrıca zar zor bulduğum bu işten de bizi atıyorlar. Bizi malzeme olarak gösteren sözleşmemizle, burada da ülkede de zaten malzemeden farkımız kalmıyor. Ne olur artık uyanın da hakkımızı isteyin.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.