DERGİMİZDEN
Bugün binlerce kadının içinde gürleyen bu fırtınaya tanığız, evlerde tek başınayız belki ancak bunu yaşayanın sadece Suzy olmadığını da biliyoruz.
Ekmek ve Gül'ün Eylül 2021 sayısında; Afgan göçü tartışmalarından, 6 Eylül'de açılması beklenen yeni eğitim-öğretim yılına, işyerlerinde süren TİS süreçlerine kadar kadınlar tartışıyor...
Ekmek ve Gül’ün eylül sayısı, kendileri adına konuşan egemenlere karşı kadınları n megafonu alarak sesini yükseltmeye başladığı bir şecere gibi.
Gerçek özgürlük ve nihai kurtuluş yerli ve göçmen kadınların antiemperyalist mücadelede onları ezenlere ve sömürenlere karşı birleşmesindedir.
Tek adam hükümeti Taliban’la, ‘Bizim Taliban’ın inancıyla ters bir yanımız yok’ diyerek iş tutuyor. Bu Afgan kadınların burkaların içine hapsolması, tecavüze uğraması, alınıp satılması demek…
Afganların göç yollarında durak noktalarından biri Van. Van’da akşam saatlerinde parklarda toplanan Afgan ailelerden biriyle Türkiye’ye gelişlerini ve buradaki yaşam koşullarını konuştuk.
Bir metal fabrikasında asgari ücretin altında, sigortasız çalıştırılan Suriyeli, Afgan, Özbek, Kırgız kadınlar yaşadıklarını ve Türkiye’nin Taliban’la ilişkilerinin yarattığı kaygıları yazdı.
İki farklı dönemde Türkiye’ye gelen Selva ve Zahra’yla son dönemde artan ırkçı söylemleri ve saldırıları konuşmak isterken, derin bir yokluk ve yoksulluk hikayesiyle karşılaşıyoruz.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde bir araya geldiğimiz kadınlar, mültecilerin yaşamak için katlanmak zorunda kaldıklarına üzülseler de, ekonomik kaygılar nedeniyle öfke de duyuyor.
Bu roman bize, çoğu zaman küçümseyerek bakılan, hor görülen, itilip kakılan göçmenlerin neler yaşamak zorunda kaldıklarını, yolculukları boyunca karşılaştıkları zorlukları yalın bir dille anlatıyor.
Ayşe, temizliğe gittiği ve bütün gün çalıştığı evde yiyecek bir lokma yemek bulamayınca, dolapta üstünde yabancı bir dilde bir şeyler yazan çikolatadan yer. Sonra dayanamaz iki tane daha yer. Sonrası…
İstanbul’dan bir öğretmen mülteci çocuklara eğitim vermek için özel bir eğitim almadıklarını ve çocukların eğitiminin öğretmenlerin bireysel inisiyatifine bırakılmasının sorunlarından bahsediyor.
Hep birlikte soralım Milli Eğitimin bütçesi nerelere harcandı! Neredeyse 2 yıl boyunca ne yaptı Milli Eğitim Bakanlığı ve neden yapmadı?
Dudullu OSB’de bulunan fabrikalardan işçi kadınlar ‘ücretsiz’ eğitim için istenen kayıt paralarını ve çocuklarının bakımdan ve eğitimden nasıl uzaklaştığını anlatıyor.
Geçtiğimiz sene okulların kapalı olması nedeniyle eğitim hakları ellerinden alınan çocuklar yaz tatillerini özel kurslarda geçirmek zorunda kaldı.
‘Ailesinin maddi durumu iyi olan çocuklar belli bir destekle eksiklerini kapatabilir ama diğer öğrenciler eksiklerini nasıl kapatacaklar?’
‘Maalesef toplum bu süreçte öğretmenlere evde oturarak para kazanan kişiler damgasını vurdu. Oysa durum hiç de dışarıdan görüldüğü gibi değil.’
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği çevrelerindeki kadınlarla okulların açılmasını ve açık kalması için yapılması gerekip yapılmayanları konuştu.
Batıkent Kardelen Mahallesi Petrol-İş Sitesinde Ekmek ve Gül çağrısı ile yan yana geldiğimiz kadınlarla online eğitimin çocuklarını nasıl etkilediğini konuştuk.
‘Direniş ve eylemlerde ilk günlerde kadınlar fotoğraf karelerine girmemek için çok çabalıyordu. Ama şimdi en önde ve büyük bir coşkuyla eylemlere katılıyorlar’.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.