Eğitimde sorun, yanlış uygulama ya da eksiklik denildiğinde herkesin söyleyecek sözü vardır mutlaka. Fakat eğitimde beslenme sorunu çoğu kişinin aklına gelmez muhtemelen. Evet, eğitimde beslenme büyük bir sorundur. Çünkü başlı başına eşitlik ve adalet ilkelerinin sadece kâğıt üzerinde kalmasına neden olmaktadır. Düşünün ki bir öğretmen beslenme saatinde yemek getiremeyen öğrencileri için “Yemeğini paylaşan bir artı kazanacak” şeklinde bir ödüllendirme yöntemi geliştirsin ya da yiyecek ödüllendirmesi kullansın. Hem çocukların onurunu kırmadan hem de gönüllü paylaşmayı teşvik adına bu yola başvursun. Ödüllendirme çeşidi olarak yiyeceği kullansın. Bir öğretmen düşünün; sürekli veli görüşmelerinde beslenmeyi konu başlığı olarak ele alsın. Ne kadar utanç verici bir durum ama burada utanç duyması gereken ne öğretmen ne veli. Burada utanç duyması gerekenler eğitimde eşitlik ve adaleti sağlamakla yükümlü olanlar. Köyü, ilçesi, ili fark etmeksizin Türkiye’nin her köşesinde beslenemeyen, beslenmesi yeterli olmayan binlerce çocuk var. Okula beslenmesiz gelen binlerce çocuk... Ya kardeşim bir ekmek peynir de mi koyamıyor ailesi, hiç mi yok, demeyin. Yok efendim. Olmayan, olduramayan, iki gün koysa üç gün beslenme koyamayan binlerce ev var bu ülkede. Okula günlük bir lira harçlık getiren öğrenciler var bu ülkenin her köşesinde. Okulunda kantin var, şanslı sayılır yüzlerce okula göre ama o kantinde ihtiyaçlarını gideremedikten sonra var mı bir anlamı?
Bunları nereden mi biliyorum? Onlarlayım her gün, gözüm kulağım, bir elim hep üstlerinde. Tanırım hepsini tek tek. Kim aç, kim tok, kim açlığını giderebilir, kim eve aç döner, bilirim. Çoğu zaman söylemezler ama bazen dayanamaz utanarak “Öğretmenim ben açım” derler. İşte o an yerin dibine girmek istersin. Üzerine şartları, adaleti sorgularsın. Oradasın yaparsın elinden geleni ama ya diğerleri. Görülüyorlar mı, duyuluyorlar mı? Eşitlik ve adaleti sağlamakla görevli olanlar duysun görsün istiyoruz. En azından okullarda bir öğün devlet tarafından karşılanmalı diyoruz. Fiziksel, sosyoekonomik eşitsizliklerle zaten mücadele ederken öğrenciler en azından açlıklarını düşünmesinler. Derslerini bölen tek şey teneffüs zili olmalı, çocukların karınlarının gurultusu değil.
Görsel: Canva
İlgili haberler
Öğretmenleri tezgahtar, öğrencileri müşteri haline...
Devlet bütçesinden patronlara verilen paylar, iş eğitime gelince ne hikmetse olmuyor. Bunun yükünü ç...
‘Ekmek arası ekmek’ten beslenme mi olur?
Hayatımız hep bir şeylerden kısmakla geçti, artık çocuklarımızın beslenmesinden de kısmak zorunda ka...
‘Okullarda 1 öğün, sağlıklı, ücretsiz yemek’ kampa...
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin mayıs ayında başlattığı kampanya boyunca stantlarla,...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.