DERGİMİZDEN

AKP’nin İstanbul Büyük Şehir Belediye adayı Murat Kurum’un karnesinde tek şey var: rant ve yıkım.

‘Kadınlar istekli ama alan yok. Bir kurs, bir sosyal alan, bir kütüphane, bir park yok. Şimdi sıvıyoruz kolları mahallemizi daha yaşanılır yapmak için.’

‘Devlet dul ve yetimlerin maaşına yeteri kadar zam yapmıyor... hep aza kanat etmemizi söylüyor. Yapabiliyorlarsa kendileri geçinsin, bakalım.’

Kesilen aylıkları için CİMER’e, valiliğe ve sosyal hizmetlere başvuran engellilerin taleplerine kulak kapatıldı.

Boşanmış ve boşanma sürecindeki kadınlar fabrikalarda, mahallelerde taciz ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Ancak bu süreçte yalnız değiller, diğer kadınlarla dayanışmayı sürdürmeye çalışıyorlar.

‘Asgari ücretle geçinmeye çalışmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde dul ve yetim maaşıyla geçinebilmek ya da bu parayla geçinenleri düşünen yok’

8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü yaklaşırken yoksulluk ve eşitsizlikleri yeniden üreten, sömürü çarkına çomak sokacak ve o çarkı kırıp dağıtacak birlikleri kurmak için mücadelemiz var!

Her gün yüzlerce işçinin zorla gece 3’e kadar çalışması, sosyal hayatının yok oluşu, ailesinin yüzünü görememesi kadar acınacak bir halde çalışmaya mahkum bırakılması çok zordu

Tekstil işçileriyle sohbetimizde bir soruyu ortaya atıyorum: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü deyince ilk aklınıza gelen ne?

‘Sendikal bürokrasi var diye sendikasızlığı tercih etmek değil, sendikaları taleplerimizi kazanmada bir araç olarak nasıl değerlendireceğimize dair adımlar atmaya ihtiyacımız var.’

Dudullu OSB'de ve İMES'te bulunan kadın metal işçilerine MESS grup toplu sözleşmelerinin yansımalarını ve sonuçlarını, önümüzdeki sürece ilişkin düşüncelerini sorduk.

Türk Metal’e buradan da bir kez daha seslenmiş olalım, şeffaf bir süreç yürütmediniz, zam oranımızı açıklamadınız, sözleşme maddelerini açıklamadınız. Artık yeter daha fazla oyalamayın bizleri.

Ocak ayında hastanelerde sağlık emekçileriyle yaptığımız görüşmelerde sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına dair neler düşündüklerini konuştuk.

‘Serviste ısınmaya çalışırken gene taktık parmağı montun delik cebine. Yama tutar cinsten de değil artık. Ne zamandan beri mi? Asgari ücret görüşmelerinden bu yana.’

Çarlık’ın ve Rus burjuvazisinin barbarlığı altında ezilen işçi kadınların ekmek ve barış için örgütlenmesi, eşit ve sömürüsüz bir dünya için mücadelenin fitilini ateşledi.

'Tüm mesaisini insanın yalnızlığından ve saygınlık arayışından para kazanma üzerine kuran, kendini devrimci sanan soytarılar... Kendine piramit inşa ettiren firavundan ne farkları var?'

Ankara’da adeta terkedilmiş bir okulda öğretmenin gözlemleri çaresizliği, yoksulluğu ve geleceksizliği yüzümüze çarpıyor…

‘Kadınlar olarak en ufak bir talebimizde ya karşılık bulamıyoruz ya da uzun süre beklemek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden daima bir arada olup... örgütlülük bilincinde olmalıyız.’

Eskişehir’de yaşayan üniversiteli kadınlar; ekonomik olarak zorlanırken güvenli bir yaşam özlemi duyuyor.

‘Enola kibritçi kızlarla aynı dönemde yaşamakla kalmıyor, kibritçi kızların hayatına dokunan biri de oluyor aynı zamanda.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.