DERGİMİZDEN
Temmuz ayı boyunca belediyenin İZELMAN kreşleri kapalı olduğundan küçük çocuğu olan ve bırakacak bir yeri olmayan kadınlar için daha zor bir ay olacak.
Çocuklarını ücretler nedeniyle okulun pikniğine bile gönderemeyen veliler kendi aralarında düzenlediği piknikte dertleşiyor: Haydi yol parası bulup çocuklarla gittim peki nasıl karşılayayım o mangalı?
Ekmekten bile alınan vergilerin çocukların beslenmesi için harcanmaması kadınların kabul ettiği bir şey değil: ‘Bir Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek’ kampanyasına tüm çocuklar için sarılmalıyız.
Nereye gitsek bu yıl Bodrum’a, Antalya’ya mı yoksa İngiltere’ye mi? Ne güzel olurdu değil mi? Ama daha yaşadığımız il sınırları içinde bile hayalini kuramıyoruz. Memlekete gidip gelmek bile borçla…
Bu sene depremin ardından Kurban Bayramı neşeli ev ziyaretleri yerini hüzne ve acı bir burukluğa bıraktı…
Malatya’da depremin ardından işçi, emekçi ve emekli kadınlar toplu faturalarla karşı karşıya. Kalamadıkları evlerin faturalarını ödemek kadınlara zul gelse de umutları dayanışma.
Gelecek kaygımızın büyüdüğü bugünlerde başka bir yaşamın rüya olmadığını hatırlayalım istedik. Kitap önerilerimizle bu ihtiyaçlarımızın birazını bile olsun bulabilmeniz umuduyla…
Kitap Eftalya’ya dair ilk kapsamlı biyografi araştırması olurken, döneme dair her yerde bulamayacağınız pek çok toplumsal dönüşümün belgelerle kaydını tutuyor.
Faşizme doğru yol alınan dönemlerde LGBTİ’lere karşı aile mefhumu argümanı da sıfırdan yeni görüşler şeklinde üretilmez, var olan sağ burjuva argümanları en uç noktalarına götürülür.
Zeynep 42 yaşında. Urfalı 8 çocuklu bir ailenin 6 erkek 2 kız çocuğundan en küçüğü. Zeynep’in hikayesi dayanışmayla, kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan bir kadının hikayesi.
Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan her cümle aşağıda örgütleniyor. Artısı eksisi düşünülmeden kadınlar kandırılıyor.
‘Kurudu saksıdaki sardunya, birdenbire çatladı…” Cumhuriyet tarihinde kara bir leke: Sivas Katliamı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kadınların ‘boşandıktan sonra yeniden evlenebilmek için 300 gün beklenmesi koşulu’ ile ilgili kararında, bunun ayrımcı bir uygulama olduğunu söyledi.
ÇEDES ismi din görevlilerinin toplu ataması ile yeniden gündeme girse de aslında eğitimde ‘manevi danışman’ olarak din görevlilerinin okullarda bulunması sadece geçtiğimiz aya mahsus değil.
Tek adam rejiminin laikliğe karşı attığı ilk adım okullara imam atamak değil.
Hiçbir şekilde formasyon eğitimi olmayan, olsa bile görevi okullardaki öğrencileri eğitmek olmayan, ‘sözde’ manevi danışmanlarla mı dengeli bireyler yetişecek?
Ümraniye, Mustafa Kemal Mahallesi’nde kadınlar sağlık hakkı için kolları sıvadı: Tam teşekküllü bir polikliniğin açılması için mücadelede kararlıyız.
Benim yaşadığım mahalle klasik bildiğiniz işçi mahallesi. Seçim döneminden sonra ise taciz vakalarında artış oldu. Tacizciler cesaretlendi…
Neden kadınlar evliliklerinde mutlu olabilmek adına kendim ve istediklerim dedikleri şeyden bu denli taviz vermek zorunda kalıyor?
Ne hukuksuz yeni yüzyılın inşasına ne aklımızla oynanmasına ne de karanlık bir geleceğe mahkum edilmeye izin vermemek için umudumuzu birbirimizde bulalım…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.