İlke IŞIK
![İstanbul sözleşmesine saldırılar: Kadına şiddet mübah, erkeğe mahkûmiyet mübrem!](/storage/images/Z2OGWHhgs1zYaN1E9G5VFXBZ5IRzoSqcVi9Tqv3t-t.jpeg)
Sözleşmenin yok edilmesi demek Türkiye’nin kadına yönelik şiddete karşı tüm yükümlülüklerinden kurtulması anlamına gelecek
![Gerçek şu: Tecavüz sanıklarına örtülü af getiriyorlar!](/storage/images/55cHGdvRLZQh1MNsgrCno9DThHoX172TdkvfXQ3d-t.jpeg)
İnfaz değişiklikleri içeren tasarıda cinsel suçların kapsam dışı olduğu belirtildi, ama suç tarihine göre yapılmış bir düzenleme var ki binlerce tecavüz sanığının yararlanması söz konusu olacak.
![Salgını fırsat bilip, cinsel suç faillerini aklamalarına izin vermeyelim](/storage/images/ude535KSxVnGz1P4SBl61DkITblflqrDF8WgEDIv-t.jpeg)
3. Yargı Paketinde “infaz indirimi” dedikleri bir düzenleme ile 100 bin civarı mahpusun dışarı çıkması sağlanacak. ‘Evde kalın, yanınıza tecavüz, istismar, cinayet faillerini göndereceğiz’ diyorlar.
![İçimizi rahatlatmayan Nadira kararı ve göç yollarında mülteci kadınlar](/storage/images/M8nTud5yeYcXHJ9b9TqNWlsDiM2QYuXHglnnxrty-t.jpeg)
Kimsenin güvende olmadığı, kimsenin kendisini iyi ve huzurlu hissetmediği günlerde 8 Mart kapımızı çalıyor.
![Tutunabileceğimiz tek şey işte bu dayanışma](/storage/images/acrbHGBtjCxsDDRPIRkXF41PtdYdMiMzjppvwtPC-t.jpeg)
Göz göre göre ölüme itilen Ayşe Tuba’nın davasında katil ‘namus’ dedi, mahkeme dinledi, kadınlarsa gerçek adalet için salonun içinde, önünde inatla ve ısrarla mücadele etti. İşte tutunacağımız şey bu.
![‘Erkekler kulübü’nün kuralları ile çalışmak: The Morning Show](/storage/images/KoT4OlLiaXHy2tEGhxICIpnQPUG6xnFnTQAxJUo4-t.jpeg)
The Morning Show, işyerindeki kadınların ya yaşananlara susmak zorunda kalarak ya da şiddete maruz kalarak çalışmak durumunda kaldıklarını bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
![Kimsenin burnunun kanamaması gereken olaylarda ölüyoruz](/storage/images/nRT9h9rRA16ZxoHFRSCyYUXQspUzJ47kp79FYRsz-t.jpeg)
Deprem bölgesinde olan ülkede sürekli deprem korkusuyla yaşıyoruz. Karadan gitsek çığ düşüyor, havadan gitsek uçak parçalanıyor, dışarı çıkmaya korkar olduk. Adına da ‘uğursuzluk’ diyorlar...
![Hayatını mücadeleye adayan bir kadındı İlknur Yılmaz](/storage/images/HLbKapNbMWYSF5Ea1TeSIH3QxSh6uevzlrpqSPyL-t.jpeg)
22 Ocak 2016’da kaybettiğimiz İlknur Yılmaz, Hayat televizyonu ve Evrensel gazetesinin emektarı, belgesel yönetmeni, abla, kız kardeş, yoldaştı bizim için. O hayatını hep mücadeleyle geçirdi.
![Meghan da makbul çıkmadı!](/storage/images/ugCM6LwYjRv50X9qr1V2iP2bCIgeFedtGEUJIa5A-t.jpeg)
‘Rüya gibi bir hayatı’ iten Meghan’ın isyanını Türkiye’de evlenmeyerek ya da boşandığı için ‘makbul olmayan’ ilan edilen ve hükümetin hedefinde olan kadınların isyanından biliriz.
![Şiddete karşı merhamet değil, eşitlik lazım](/storage/images/B1EA8LwIGrgPZ1BunfU3HZOhg6JSShRfQNh4M5mw-t.jpeg)
Aile ve evlilikte ısrar sürdükçe, kadınlara boşanmayacaksınız dendikçe, kadınlar insan değil; eş, anne, bacı olarak görüldükçe, mahkemelere kanunu bırak dedikçe nasıl engelleyecek bu iktidar şiddeti?
![Hükümetin şiddeti önleme planında eşitlik yok, merhamet var](/storage/images/9g5xACwAWyQAyzHYoeZDTgi2zElwZrXe0Ha7AVWR-t.jpeg)
2019 bitmeden Adalet Bakanlığı, 2020’nin ilk günü İçişleri Bakanlığı şiddetle mücadele genelgesi yayımladı. Genelgelere dayanak olan plan ise şiddet sorununu ‘merhamet ve şefkate’ bağlamış durumda!
![Taleplerimiz ortada, kadınlara kulak verin!](/storage/images/vPz51a49amyYwcfieIYOwy7vHRh1fPjtSWXcdLo8-t.jpeg)
Her gün yeni bir kız kardeşimizi kaybederken, hiçbirimiz yaşama güvenle ve umutla bakamazken, ülkeyi yönetenlerin adım atması gerekiyor.
![25 Kasım’da erkekler ekrana çıkmış ‘yarım kalma’ diyor... Şaka gibi! Ama değil...](/storage/images/vVYIBJi5pF6Dwij2iCNMB2BjnuTlxbN7oCJJ8VcK-t.jpeg)
Kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip bireylerdir mesele bu kadar basit, açık ve bilimsel aslında. Ama bunu görmemekte direnenler her bir kadının da faili işte.
![Geçim sıkıntısı A Haber izleyerek geçmiyor maalesef...](/storage/images/YRU1qYpXLpGhrLLUDJidTzWxJCXYKlmysuqmTI1b-t.jpeg)
Çaresizlik insan cinsinin yaşayacağı en korkunç duygu belki de. Ancak çaresizliğimizin müsebbipleri bizler değiliz. Bunu hatırlatmaktan bıkmayalım, usanmayalım, utanmayalım.
![Duyuruyorum; bu yazı nafaka üzerinedir!](/storage/images/texrfuKogGOAGCt3xIZ0g9OdHdq87XLsiJ6MzKhP-t.jpeg)
Nafakayı sınırlamak, kadınları tamamen yoksulluğun kucağına bırakmaktan başka bir şey değildir. Nafakaya ilişkin yapmak isteneni kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Şimdi nereye şikayet ediyorsanız edin!
![10 Ekim 2015 – Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı!](/storage/images/fy6ewDGJQYcYvVLWrsk20SIEM0eMpIuTReBNM4P0-t.jpeg)
10 Ekim Ankara Katliamı, o gün Ankara Garı’nda toplanmış olanların başına gelenler değil sadece. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
![Devlet için hangi annenin acısı kıymetli?](/storage/images/jZsGUEKK0PeImNVauRBI2Ki7ZOByX77Odj0Wr4Qv-t.jpeg)
Annelerin acıları diyorsa yönetenler, neye göre ayırıyor çocuklarının hakkını savunmak isteyen anneleri?
![İktidarın politikaları öldürdü Emine’yi](/storage/images/YOFl3UvNEa4TejWRGtGS4Rs1qbWvsjmfxY5Accyc-t.jpeg)
Devletin kadınları sıkıştırdığı şiddet cenderesi, kadınları korumayan, şiddetle onları baş başa bırakan, hatta şiddeti bizzat yaratan ve körükleyen sisteminiz öldürdü Emine’yi.
![Suruç’u da sorumlularını da unutma](/storage/images/kdyGMo6GK7obUoWBgg53zZeRjkRQiBkd6w4ZvjhR-t.jpeg)
Davutoğlu, bir dönem birlikte yürüdükleriyle hesaplaşma derdinde. Ama şunu bilsin; o her konuştuğunda biz Suruç’ta öldürülen çocukları hatırlayacağız, 10 Ekim katliamı sonrası sözlerini unutmayacağız.
![Neler yaptığınızı ve yapmadığınızı çok iyi biliyoruz!](/storage/images/nwnYWAUCW5dNixSxavp2XJm0YKwrnSov9FAWG3tU-t.png)
Dünyanın öbür ucundan on yedi yılda biz kadınlar için şunu yaptık bunu yaptık demenin çok bir anlamı yok artık. Neler yaptığınızı ve yapmadığınızı çok iyi biliyoruz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.