eğitim öğretim
Ankara Batıkent’te yaşayan ve kızı ortaokula giden bir veli yazdı: Hiçbir önlem yok, sınıflar kalabalık, okulun önü kalabalık, kaygılıyız.
‘6 saat ders 5 saate indirilebilir. Bir ders saati 30 dakika olabilir. Müfredat seyreltilebilir. Hijyen için yeterli malzeme ve personel sağlanabilir. Ücretsiz ve düzenli tarama yapılabilir.’
Urfa’dan Erzurum’a ailesi ile birlikte tarım işçiliği yapmak için gelen R.D. okulların açılmasına rağmen tarlada patates topluyor. R.D. okula bu yıl geç başlayacağını söylüyor.
Uzaktan eğitimde çok zorlandıklarını anlatan veliler yüz yüze eğitimin başlamasından memnun olsalar da alınmayan önlemler, artan eğitim masrafları ve pandemi nedeniyle kaygılı olduklarını söyledi.
Uzaktan eğitim, pandemi derken uzun bir aranın ardından yeni eğitim-öğretim yılı bugün açılıyor. Belirsizlikler nedeniyle kaygı yaşayan öğrenci ve veliler yüksek kırtasiye fiyatları karşısında dertli.
İstanbul’dan bir öğretmen mülteci çocuklara eğitim vermek için özel bir eğitim almadıklarını ve çocukların eğitiminin öğretmenlerin bireysel inisiyatifine bırakılmasının sorunlarından bahsediyor.
Hep birlikte soralım Milli Eğitimin bütçesi nerelere harcandı! Neredeyse 2 yıl boyunca ne yaptı Milli Eğitim Bakanlığı ve neden yapmadı?
Dudullu OSB’de bulunan fabrikalardan işçi kadınlar ‘ücretsiz’ eğitim için istenen kayıt paralarını ve çocuklarının bakımdan ve eğitimden nasıl uzaklaştığını anlatıyor.
Geçtiğimiz sene okulların kapalı olması nedeniyle eğitim hakları ellerinden alınan çocuklar yaz tatillerini özel kurslarda geçirmek zorunda kaldı.
‘Maalesef toplum bu süreçte öğretmenlere evde oturarak para kazanan kişiler damgasını vurdu. Oysa durum hiç de dışarıdan görüldüğü gibi değil.’
‘Ailesinin maddi durumu iyi olan çocuklar belli bir destekle eksiklerini kapatabilir ama diğer öğrenciler eksiklerini nasıl kapatacaklar?’
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği çevrelerindeki kadınlarla okulların açılmasını ve açık kalması için yapılması gerekip yapılmayanları konuştu.
Batıkent Kardelen Mahallesi Petrol-İş Sitesinde Ekmek ve Gül çağrısı ile yan yana geldiğimiz kadınlarla online eğitimin çocuklarını nasıl etkilediğini konuştuk.
‘Online eğitim yüz yüze gibi olmuyor, kesinlikle öğretmenle göz teması olmadan olmuyor. Şefkatle başlarına dokunan bir el olmadan olmuyor. Ekran başında doğru yanlış öğrenilmiyor.’
Çocuğunu okula yazdırmaya gelen bir veli ‘Benim param yok ben bu parayı ödeyemem’ dediği için okul müdüründen aldığı cevap ‘Bir 100 TL’niz yok mu ne yiyip içiyorsunuz?’…
Roza İŞKUR üzerinden başvuru yapıp geçici işlerde çalışan bir kadın. Yılın 6 ayı işsiz kalıyor. ‘Genelde okul temizlik işleri çıkıyor. 6 ay çalışıyorum sonra 1 sene işsiz.
İyi niyet dileklerine ve temennilere karnımız tok diyen eğitim emekçileri, okulların açık tutulması ve eğitim öğretimin devam etmesini isterken tedbir ve şeffaflık bekliyor.
Eğitim de böyle farklı fırsatlar olması, eşitsizliği getiriyor. Biz de ekonomik olarak özel okula gönderecek durumda değiliz aslında ama devlet okulunda da az para ödenmiyor, özel okula denk geliyor..
Yarı zamanlı eğitim nedeniyle çocuğunu özel okula gönderen kamu emekçisi bir kadın, çalışan anne babalar olarak gerekli gerekli önlemlerin alınarak bir an önce okulların açılmasını istiyor.
Kız meslek lisesi öğretmeni Songül, öğrencilerinin kaygılarını ve her türlü zorluğa rağmen eğitim almak ve özgürleşmek için gösterdikleri inadın güzelliğini anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.