Batıkent Kardelen Mahallesi Petrol-İş Sitesinde Ekmek ve Gül okurları çağrısı ile kadınlar olarak bir araya geldik. Daha önce de çeşitli konularda toplantılar düzenlediğimiz sitede gündemimiz bu kez çocuklarımız, okulların açılması, tekrar kapanma riski ve yaşadığımız sorunlardı. Sitemizin bahçesinde yaptığımız bu küçük buluşmaya farklı koşullarda katılmıştık. Kadınların kimisi yanına çocuğunu da alarak, kimisi küçük çocuğu eşine emanet ederek geldi. Kimisi uzun süren mesaiden çıkıp gelmişti, kısa dinlenme saatini bu buluşmada geçirdi. Kimileri de torun sahibiydi artık.
Toplantıda bize eşlik eden psikolog Aylin Akçay’ın verdiği salgın konusunda çocuklarla ilgili uluslararası verilere ve bilimsel gerçeklere ilişkin bilgilerle okulların kapalı olduğu sürede yaşadığımız somut sorunlar ve deneyimler birleşince, okulların açılması ve kesinlikle tekrar kapanmaması gerektiği konusundaki düşüncelerimiz de daha çok netleşmiş oldu.
İŞE GİTSEK ÇOCUK EVDE BİR BAŞINA, İŞİ BIRAKSAK KARNI DOYMAYACAK
Kadınlardan biri, okul kapalı olunca çocuk bakımının çok önemli bir sorun oluşturduğunu, işe devam halinde çocuğun yalnız kaldığını, işten çıkması halinde çocuğun karnını doyuramayacağını söyleyerek duruma tepki gösterdi, “Benim çocuğum az çok büyüktü, evde bıraktım ama küçük olsa ne yapardım hiç bilmiyorum” dedi.
Çocuğu ilköğretim çağında olan ve salgın süresince evden çalıştığını ifade eden başka bir kadın, gündüzlerin çoğunlukla çocuğun, evin ve eşinin ihtiyaçları ile geçtiğini, işle ilgili yapması gerekenleri de akşam saatlerine kaydırmak zorunda kaldığını, böylece çok yorulduğunu ve hiç dinlenemediğini anlattı. Zorlanmalarının başka bir nedeninin de salgının ve kapanmanın çocuklar üzerinde bırakacağı etkilere karşın ebeveynlerin neler yapmaları gerektiği konusunda hiçbir kurum tarafından bilgilendirilmemeleri olduğunu söyledi.
ÇOCUKLARLA İLETİŞİMDE ZORLUK YAŞAR OLDUK
Kadınlardan biri çocuğunu artık ne arkadaşları ile buluşmak, ne de gezmek için evden çıkaramadığını, çocuğunun hep evde kalmak istediğini paylaştı. Başka bir kadın ise tam tersi bir biçimde çocuğu eve sokamadığını anlattı. Her iki durum için de kadınlar, böyle bir durumda çocuğa nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda yardım alamamaktan şikayetçiydi.
Çocuğu sağlık lisesi son sınıf öğrencisi olan bir kadın da çocuğunun bu sene staj yapacağını ancak okullar kapanması durumunda staj da yapamayıp hiçbir şey öğrenemeden mezun olacağını söyledi. Başka bir kadın ise, çocuğunun 2 yıllık bir üniversite kazandığını ama şimdi tekrar hazırlanacağını ifade ederek okula gitmeyen çocukların sınavda çok zorlandığını, sınavın da zor olduğunu, okulların tekrar kapanması durumunda bir yıl daha aynı sürecin yaşanmasından korktuklarını dile getirdi.
ALINAN ÖNLEMLERİ SORGULAMALI VE BASKI OLUŞTURMALIYIZ
Okulların kapanmasının çocuklara zihinsel- fiziksel- güvenlik olarak zarar verdiği ve okulların açık kalması gerektiği net. Bunun için neler yapabileceğimizi de konuştuk. Kendi mahallemizden ve mahallemizdeki okuldan başlayıp, veliler olarak yan yana gelebileceğimizi, okulla iletişime geçip okulda alınan önlemleri sorabileceğimizi, okula baskı oluşturabileceğimizi, böylelikle çocuklarımız için okulları takip ettiğimizi gösterebileceğimizi, sonrasında bunu yaygınlaştırabileceğimizi konuştuk. Okulların yarın tekrar kapanmasını engellemek için biz kadınlara düşen sorumluluk büyük, öyle görünüyor. Buradan da çağrımızdır: Bir nesle yazık etmeyin. Önceliğimiz geleceğimiz olan gençleri düşünmek olmalı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
‘Güya okula gitmiş ama eğitim alamamış bir nesil o...
‘Online eğitim yüz yüze gibi olmuyor, kesinlikle öğretmenle göz teması olmadan olmuyor. Şefkatle baş...
İzmir’den sağlık emekçileri: Eğitimde fırsat eşits...
Sağlık alanında çalışan işçi ve emekçi kadınlar eğitimdeki eşitsizlik nedeniyle çocuklarının geleceğ...
Önlemler alınsın, yüz yüze eğitim başlasın
Yarı zamanlı eğitim nedeniyle çocuğunu özel okula gönderen kamu emekçisi bir kadın, çalışan anne bab...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.