DERGİMİZDEN

Ücretlere zam bir zorunluluk haline gelmişken iktidar bu ihtiyacı daha fazla sömürüyle, daha fazla hakkı gasbederek perçinliyor...

Açıkladıkları paketlerde milyonlarca işçi ve emekçinin ciddi ücret kaybı yaşamasına neden olan vergi dilimi adaletsizliğini giderecek herhangi bir düzenleme var mı? Cevabını biliyoruz. HAYIR!

Emek sömürüsünün dergah kıskacından kaçışın, yoksulluğun insanların vicdansızlığından değil büsbütün bir sistemin sonucu olduğunu fark ediş hikayesi Fatma'nın hikayesi...

Fabrikada temiz içme suyu talebiyle başlayan birleşme, sendikal örgütlenme mücadelesine dönüşüyor...

‘Anlatacak derdimiz çok da mola süreleri yeterli değil. Bir molaya ne sığdırabilirsek.’

‘Asgari ücrete zam yapılmayacağını öğrenir öğrenmez sıkıntı ve yaşadığımız ekonomik dar boğazı dillendirdik. Bize kibarca(!) kapı gösterildi.’

Urfa’nın ten yakan sıcaklarında Özak direnişçisi kadınlar olarak bir aradayız. Direnişimizin ardından patronlar ‘Ya burada da işçiler haklarından,gerçek sendikadan haberdar olursa’ diye korkuyorlar.

İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde Küçükçekmece Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği’nden kadınlar kadınların mahalledeki sorunlarını öğrenmek ve sorunlara birlikte çare bulmak için kolları sıvadı.

Tasarruf tebdirleriyle birlikte kaldırılacak servislere dair kamu emekçisi bir kadın endişelerini dile getiriyor: '4-5 vesaitle ulaşabileceğimiz iş yerimize nasıl tam saatinde varabileceğiz?'

Esenyurt’ta metal ve tekstil işçisi kadınlar Kamuda Tasarruf Paketi’nin patronlara cesaret verdiğini söylerken kahvaltı ve servis haklarının gasbedildiğini anlatıyor.

Eskişehir’de kadınlar Şimşek programının hayatlarına yansımalarını anlatıyor. Üniversitelilerden emekli kadınlara her kesimin kaygıları artarken geçinmek daha zor hale geliyor.

Temmuz ayı biterken alışveriş yapanlarla sohbet etmek için Bursa’nın Görükle Mahallesi’nin cumartesi pazarına gidiyoruz. Herkesin ağzında tek söz: ‘3 ayda pazar poşeti yarı yarıya eksildi.’

‘Yazdığım mektubu okuyan herkese seslenmek istiyorum. İşçiler birlik olsun... Mücadele etmeliyiz, bunu kendimiz için yapmalıyız.’

'Bana ‘Sen küçüksün, ne anlarsın’ diyorlar. Ama benim gururuma en çok dokunan şey hem düşük ücret almam hem de sabah onlar kahvaltı yapıp kahve içerken benim temizlik yapıyor olmam.'

‘Öldüren değil yaşatan bir sistem istiyorsak bu ancak bizim kendi ellerimizle kurulabilir.’

‘Çok sık elektrikleri kesiyorlar. Sonra ani ve yüksek voltajla gelen elektrik buzdolabını, televizyonu, her şeyi bozuyor.’

Meclis tatile girdi. 1 Ekim’de yeniden yasamaya başlayacak. Bu yıl Meclisin gündemi, işçi ve emekçi kadınlar açısından oldukça yoğundu... Meclis patronlara kıyak geçerken işçilere, kadınlara ne kaldı?

'Eyvallahı olmayan kadın' ile 'her şeye boyun eğmek zorunda olan kadın' neden ortak hareket etmeli?

Kadınların omuzlarına yüklenen çocuk bakımının sebebi olan, kadınları çalışma hayatından uzak tutma gayretinde olan iktidara bizler, çocuklarımızla meydanlara çıkarak cevap veriyoruz.

‘Annelerimizin bize ‘kolunuzda bir altın bileziğiniz olsun’ lafına gülüp geçerken şu an bunun için dua eder noktaya geldik.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.