Yine bir orta vadeli program: Yine işsizliği azaltmaya esnek çalışma örtüsü
OVP’nin üzeri örtülü hedeflerinden ve belki de olası sonuçlarından biri de dar tanımlı işsizliği düşürse bile, geniş tanımlı işsizlik sayısını esnek çalışma politikalarıyla büyüttükçe büyütmek.

Geçtiğimiz ay, 2026-2028 yıllarını kapsayan güncellenmiş orta vadeli program (OVP) açıklandı. 2024 yılında ortaya konan orta vadeli program ile bu güncellenmiş versiyonuna baktığımızda, gerçekleşmesini tahmin ettikleri işsizlik oranı düşüş gösteriyor. Yani 2024’te ortaya konan orta vadeli programda 2026 yılı için gerçekleşmesi tahmin edilen işsizlik oranı yüzde 9,2 iken güncellenen versiyonda bu tahmin yüzde 8,4’e düşüyor. Ancak bu düşüş sadece dar tanımlı işsizlik için geçerli. Türkiye İstatistik Kurumunun bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin işsizlik verileri, işsizliğin giderek arttığını ortaya koydu. Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı 2025’in ilk 6 ayında yüzde 37,4’ten yüzde 40,7’ye çıktı. Bunun içerisinde esnek çalışanlar, iş aramaktan vazgeçenler de var. Ancak yine TÜİK’e göre dar tanımlı kadın işsizliği yüzde 11,8'den yüzde 11,6'ya düştü. Bu nasıl mümkün oldu? İşsizleri işsiz saymayarak! İş bulamadığı için umudunu yitirip iş aramayı bırakanları, “daha çok iş olsa çalışırım” diyeni işsiz olarak verilere eklemeyerek. Oysa kadınlarda 1 milyon 393 bin kişi, erkeklerde 1 milyon 91 bin kişi iş bulma ümidi olmadığı için iş aramayı bırakmış.

Şunu da söylemek lazım, işsizliği dar bir şekilde tanımlayarak genç işsizliğinin artışını saklayamadılar. 2025'in ilk çeyreğine göre ikinci çeyrekte tam tersi artış söz konusu: Gençlerde (15-24) de mevsim etkisinden arındırılmış verilere baktığımızda işsizlik oranı ilk çeyreğe göre yüzde 15,2’den 15,9’a çıktı. Kadınlarda yüzde 22,9’dan 23,7’ye çıktı.

Peki, işsizliğin azaltılmasına dair güncellenmiş OVP nasıl bir plan ortaya koyuyor? OVP’nin üzeri örtülü hedeflerinden ve belki de olası sonuçlarından biri de dar tanımlı işsizliği düşürse bile, geniş tanımlı işsizlik sayısını esnek çalışma politikalarıyla büyüttükçe büyütmek. OVP’de kadınların güvencesiz, yarı zamanlı, esnek işlerde çalıştırılmasına ve bunun artırılmasına ilişkin pek çok madde var.

‘Kadın iş ve ev arasında mekik dokusun’

Mesela programda, “İş yaşam dengesini korumak amacıyla yeni nesil çalışma biçimlerine yönelik düzenlemeler hayata geçirilerek, güvenceli esneklik geliştirilecek” deniyor. İş-yaşam dengesi denilen, özellikle de kadınlar açısından hem en düşük ücretlere güvencesiz çalış hem de çocuğunun bakımından, yaşlının sağlığından, evin angaryasından tamamen sen sorumlu ol ve tüm yaşamın da ikisine de yetişebilme kaygısı ve koşturmacası içerisinde geçsin demek. 2025 yılının ilk 6 ayında “Ev işleriyle meşgul olduğu” nedeniyle işgücüne dahil olamayan kadın sayısı 5 milyon 534 bin, aynı nedenle işgücüne katılamayan erkek sayısı ise sıfır ya da 500 kişinin altında kaldı. Kadınları istihdamdan en çok koparan çocuk bakımının sorumluluğunun kadınların sırtında olmasına dair de bir iki madde elbette yer alıyor. Ancak çocuk bakımı için erişilebilir, nitelikli çözümler değil bunlar. İş-yaşam döngüsü örtüsü altında kadını daha çok iki tarafa da koşturacak projelerden ya da hem çocuklar hem de kadınlar için çeşitli projelerden bahsediliyor:

“Yeni istihdam oluşturulması veya mevcut çalışanların korunması koşuluna bağlı olmak üzere, çocuk bakım yükümlülüğü bulunan çalışanlar için firmaların kısmi ya da tamamen uzaktan istihdam olanakları sunmaları sağlanacaktır.”

Oysa çocuk bakımını kamusal bir hizmet haline getirmek bir yana, mevcut yasaya göre 150’den fazla kadın çalışanı olan iş yerlerinde kreş açma zorunluluğunu dahi denetlemeyen iktidar, şimdi bakım yükü altındaki kadınlara “kısmi çalışma” adı altında esnek ve güvencesiz istihdamı öneriyor. Patronları buna teşvik ediyor.

İşsizlik fonu yağmaya daha da açılıyor

İşsizliği azaltmak adı altında ise patronlara hem kıdem ödemek zorunda olmayacakları, güvencesiz, esnek işgücü hem de teşvik paketleri sağlamanın önünü açıyor. Bunlardan biri, işçilerin işsiz kaldıktan sonra güvencesi olan işsizlik sigortası fonunun patronların emrine daha çok amade edilmesi: “İşgücü piyasasında güvenceli esnekliği ve erişimi artırmak amacıyla İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklı pasif işgücü programlarından yararlanma koşullarının kolaylaştırılması sağlanacaktır.”

İŞKUR, İUP, İş Pozitif gibi programlar artacak

Artırmak istedikleri yarı zamanlı, güvencesiz çalışma bir yandan İŞKUR programları, meslek öğretme adı altında “harçlık” ile çalıştıran İşgücü Uyum Programı, Toplum Yararına Program, İş Pozitif gibi pek çok programın gittikçe daha çok yerde uygulanmaya başlayacaklarını duyuruyorlar: “İkiz dönüşüm kapsamında işgücünün becerilerinin geliştirilmesi desteklenecek, işgücünün ihtiyaç duyulan becerilerle donatılması kamu-özel sektör işbirliğiyle sağlanacaktır.”, “Kadınlar, gençler ve engelliler başta olmak üzere işgücüne katılımda güçlük yaşayan kesimlerin istihdama katılımını artırmak amacıyla aktif işgücü politikalarının kapsamı genişletilecek ve etkinliği artırılacaktır.”, “İşgücü Uyum Programı, ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin mesleki eğitim, yetkinlik ve becerilerini dikkate alacak ve daha fazla faydalanmalarını sağlayacak şekilde uygulanacaktır.”

Bu programlar kadınlar için pek çok şey ifade ediyor: İşçi olarak hiçbir haktan faydalanamamak, sendikalaşamamak, kıdem hakkından mahrumiyet, ücret yerine “harçlık” almak, tam zamanlı güvenceli bir çalışma olmaması, kısmi süreli olması, patronun isteğini yerine getirmediğin takdirde bu programlarda tekrar yer alamaman.

Tam zamanlı güvenceli çalışan kadınlar için de şu demektir: İşsizlik tehdidinin büyümesi, hak talep etmenin işsizlik baskısı altında ezilmesi. Kimi fabrikalarda olduğu gibi kadrolu işçilerin işten çıkartılıp yerlerine İŞKUR programlarından geçici, ucuza işçi alınması… İşgücü Uyum Programının gençlere özel uygulanması da artan genç işsizliğini baskılamak için iktidarın önüne koyduğu bir plan gibi görünüyor.

Çalışma süreleri düşüyor

Veriler de kadınların haftalık çalışma süresinin sürekli düşüş eğiliminde olduğunu gösteriyor. 2024’ün ilk çeyreğinde kadınlarda 40,3 olan haftalık ortalama fiili çalışma saati, 2025'in ikinci çeyreğine gelindiğinde 38,1’e geriledi. Bu eğilim de yıldan yıla kadınların giderek daha fazla kısa süreli, kısmi zamanlı veya esnek çalışma biçimlerine yöneldiğine ya da yönlendirildiğine işaret ediyor.

Fotoğraf: MA (Arşiv)


Editörden