DERGİMİZDEN

Şiddetin yalnızca suretine değil esasına karşı da mücadele

Saldırıları püskürtürken, yalnızca kâğıt üstündeki haklarımıza sahip çıkmakla kalmayıp, bu hakları kullanabilmemizin somut koşullarına ilişkin de taleplerde bulunmamız gerekir.

Bu yoksulluk ve şiddete karşı bi şey yapmalı!

Kadınlar krizle birlikte sadece daha da yoksullaşmıyor aynı zamanda şiddetin her türlüsüne daha fazla maruz kalır hale geliyor.

Mahkeme salonlarından yankılanan ses: ‘Ölmek istemiyorum’

Avukat Şenay Tavuz, hâlâ bir çok kadının Barodan avukat isteme hakkı olduğunu bilmediğini yazıyor. Ve ekliyor: Artık kadınlar, şiddet ve boşanma davalarında ‘Ölmek istemiyorum’ diye haykırıyor.

Örgütlenip gerekli yasaları uygulatmalıyız

Cinayetlerin önünü açan yargı kararlarından, yaptırımı olmayan komik cezalardan kurtulmalıyız. Örgütlenip gerekli yasaların uygulanmasını sağlayabiliriz.

Eşitsizlik şiddeti körüklüyor

‘Kadının işi eve yorgun gelen kocasına bakmak, ona hizmet etmek olarak görülüyor. Eşitsizlik sadece burada da değil sokakta, işte, eğitimde sosyal alanların hepsinde baş gösteriyor.’

‘Erkeklere indirim yapılırsa cinayetlerin nasıl önüne geçilecek?’

Emine Bulut’un ‘Ölmek istemiyorum’ sözleri, herkesi öfkeye boğarken, Sincan Organize Sanayide çalışan metal işçisi kadınlar da çalışırken, molada serviste her yerde bunu konuştu.

Kadın katillerine cesareti devlet veriyor

Malatya’da bir kadın boşanmak istediği eşi tarafından yaralandı. Gaziantep’te bir kadın boşanmak istediği için doğum yaptığı hastanede bıçaklandı. Emine Bulut’un çığlıkları hâlâ kulaklarımızda...

Ölmek istemeyen kadınlar değiştirecek

‘Çözüm konuşuyoruz; fabrikada herkesin dilinde idam. Ama ben onaylamıyorum. İdam etsen ne olacak, yapacak olan bunu mu düşünüyor? Bunları ancak biz değiştirebiliriz.’

Yaşama sevincimize her gün nişan alınırken birbirimize omuz vermek...

Dokunduğumuz her kadını görerek, hayatın tüm zorluklarına karşı sıcak ve güvenli omzumuzu sunarak, yaşadığımız hiçbir şiddetle barışmadan dirseklerimizi çıkararak mücadele! İşte bunu yapabiliriz…

İçimizden biri: Pınar

Çok yoksulluk çekiyorum, bazen ekmek param bile olmuyor, eski kocamdan da hâlâ korkuyorum, bizi takip ediyor ama huzurum var, artık dayak yemiyorum. Şiddet, yoksulluk kaderimiz değilmiş bunu anladım.

Hayatta, tiyatroda, mücadelede: Elif inadına sahnede!

‘Ne olacak artist mi olacaksın’dan, ‘90-60-90 değilsen zor rol kaparsın’a uzanan meşakkatli bir yol. Tiyatroda kadın olmak...

İran’da zorunlu başörtüsüne karşı mücadele sürüyor

Anne-kız başkent sokaklarında başörtülerini çıkararak çektikleri videolarla tanınan kadın aktivistler Saba Kord Afshari ve Raheleh Ahmadi cezaevinde. 2018'den bu yana en az 32 kadın tutuklandı.

Tayvan’da kadın işçiler ‘cinsel ilişki’ye zorlanıyor

Tayvan’da o çok bilinen büyük Amerikan markaları için kot pantolon üreten kadınların, iş güvencesi ve terfi karşılığı cinsel ilişkiye zorlandığı ortaya çıktı.

Kaz Dağları’nda sarı şeytana karşı

Ağacın nasıl meyve verdiğini, tohumun nasıl serpildiğini, akan suyun cana can kattığını görür kadın. Ona vurulacak hançeri, şiddeti kendi canına vurulacak gibi hisseder. Ondandır en önde duruşu...

Okulların açılması heyecan değil kaygı veriyor

Öv-Der Eskişehir Başkanı Heval Karasu, yeni eğitim döneminde velileri bekleyen kaygı verici tabloyu yazdı.

Tablet zararlı, kreş ateş pahası!

Uzmanlar çocukları tabletten uzak tutmamız konusunda uyarıyor, peki ama nasıl? Kreşler çok pahalı, hem de resmen ticarethane. Paramın yeteceği ve gözümün arkada kalmayacağı bir kreş istiyorum.

İmamoğlu’nun artık vaatlerini yerine getirmesini bekliyoruz

Binbir tartışmayla tamamlanan İstanbul yerel seçiminin ardından kadınlar taleplerinin karşılanması için ısrarcı. Kadınlar, kreş, şiddetle mücadele ve kendilerine daha çok bütçe ayrılmasını istiyorlar.

Kadınların ortak isyanı: Geçinemiyoruz!

Market, pazar uçmuş gidiyor. Elektriğe, suya zam. Doğalgaza ağustosun başında yetmedi, bir de sonunda zam. Zam üstüne zam... Kredi kartına dayandık bakalım, o da nereye kadar?

Mülteci kadınlar: Barış istiyoruz, başka bir şey değil...

İkitelli’de ikamet eden Suriyeli göçmen kadınlara barışı ve savaşı konuştuk. Aslında biz barışı sorduk ama onların aklına gelen ilk şey savaştı. Çünkü savaş barıştan daha çok hayatlarına girmişti...

İnanalım içimizdeki çocuklara...

Evet o derin değersizlik ve çaresizlik duygusu ağır bir yok olma isteği getiriyor. Ama o küçük çocuklar aynı zamanda çok güçlü, bunu kendimden benzeri hikayeleri olan kız kardeşlerimden biliyorum.