Çocuk istismarına karşı somut adımlar beklenirken hükümet “idam ve zina” tartışması açtı. Böylece herkesin canını yakan sorunu bile kendi gündemine yedeklemek için kullanmış oldu.

İntihar etti denilen, cinsel saldırıya uğrayarak öldürüldüğü açığa çıkan Şule Çet’in ağabeyi ve yengesi ‘Biz idam değil, adaletin yerini bulmasını istiyoruz’ diyor.

Cinsel istismar, cinsel şiddet vakalarında idam ya da hadım önermekten değil; vaka olmadan önlem almaya, mağdurları korumaya ve toplumsal eşitliği sağlamaya yönelik politikalar üretmek gerekiyor.

Çocuk istismarları her geçen gün artarken diğer yandan istismara karşı çözüm meselesi de tartışılmaya devam ediyor. Adana’da kadınlar çözüm olarak devletin sunduğu ‘idam’ önerisini doğru bulmuyor.

12 yaşında istismara uğrayan ve faille zorla evlendirilen S.T, 41 yıl boyunca yaşadıklarını anlattı. İdam tartışmalarına da değinen S.T, ‘Değişmesi gereken zihniyet. İdam da hadım da çözüm değil’ dedi

Eleştirileri gözardı eden hükümet, çocuk istismarında ‘hadım’da ısrar ediyor. İstismarı önleyici tedbirler alınması gerektiği uyarılarını da dikkate almayan hükümet ‘iyi hal’ indirimine de dokunmuyor.

Çocuk istismarı hormonlar veya biyolojik etkiler ile değil, devlet politikaları ve ataerkil zihniyet ile doğrudan alakalıdır.

Çocuğun üstün yararına sahip çıkmak, çocukların çocuk olarak kalması için mücadele etmek için, çocuk sussa da bizim asla susmamamız gerekir.

Bebeklerin, çocukların tecavüze uğramasına karşı çıkıyorum zannederken yaptıklarınızla, söylediklerinizle, eylediklerinizle o tecavüzün gerçekleşmesine yardım ve yataklık ediyor olabilirsiniz!

Yayın kurulu üyemiz ve EMEP Milletvekili Karaca, 'okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek ve temizlik her çocuğun hakkı' çağrımızı Meclise taşıdı.

İstismara tepki gösterirken toplumun en öncelikli talebi ağır cezalar oluyor. Ancak Avukat Seda Akço tek başına cezaların ve cezayı konuşmanın istismarı önlemeyeceğini aktarıyor.

Çocuk istismarına karşı kampanya yürüten Emek Partisi Ankara İl Örgütü: İktidarın kadın ve çocuk politikaları kaygıyı artırıyor!

Yaşananlar “bireysel sapıklık” olarak mı açıklanacak ya da çocuklar kimlere, nasıl emanet edilecek?

Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar, 8 Mart Cuma günü saat 12.30’da Sakarya Caddesinde yoksulluğa, güvencesizliğe, savaşa, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze karşı “Bir aradayız” diyecek.

Ankara Mamak’ta bir kafede 15 yaşındaki kız çocuğuna zorla uyuşturucu verilerek istismar edilmesine karşı hukuk mücadelesi veren anne: ‘Kadınların korkmaması gerekiyor.’

Çocuk istismarı haberleri ebeveynleri dehşete düşürürken, bu haberleri görüp birbiriyle paylaşan çocuklarımız daha da korkuyor. Bu korkunun özgüven eksikliğine dönüşmesine izin vermemeliyiz.

Şule Çet’in öldürüldüğünün ortaya çıkması üzerine tepkiler sürerken görüştüğümüz ODTÜ’lü öğrenciler bu tür olaylarda tepki gösterilmediğinde üstünün kapatılacağını, adaletin sağlanmayacağını düşünüyor

Kaybolan çocukların fotoğraflarını paylaşıp özür dilemek, sadece sosyal medyadan üzüntü bildirmek, kötülük kendine bulaşmadıkça ses çıkarmamak... Bunlar korur mu çocukları?

Baskın seçim kararı verilmeden hemen önceki en önemli tartışma gündemlerinden biri çocuk istismarıydı. Gündemin üstü örtüldü, istismar devam ediyor...

İstanbul Nurtepe Ekmek ve Gül Grubu ‘Çocuk İstismarını Aklatmayacağız, Etkili Koruma Önlemleri İstiyoruz’ kampanyası kapsamında 7 Nisan Cumartesi günü bir bilgilendirme toplantısı yaptı.

Editörden