Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, çocuk istismarları konusunda hükümet bünyesinde altı bakandan oluşan bir istismar komisyonu kurulduğunu açıkladı. Komisyonun amacını “Çocuklarımızın korunması konusunda bugüne kadar aldığımız bütün tedbirlerin gözden geçirilerek bundan sonra daha etkin koruma için neler yapılması gerektiği hususunu çalışmak ve en kısa sürede hükümetimize bir yasal ve idari açıdan yapılması gerekenler konusunda bir rapor sunmak” olarak ifade eden Bakan Bozdağ “Cezaların artırılması başta olmak üzere her alan tek tek ele alınacak sonucunda yapılması gerekenler bir rapora bağlanacak. Yasal düzenleme gerektiren hususlar, mecliste yasalaştırılacak, 12 yaşı doldurmamış olan çocuklarımıza dönük suçlarla ilgili ayrı cezai yaptırımlar getirilebilecek, başka da düzenlemeler mutlaka bu rapor sonucunda hayata geçirilecektir" diye konuştu.
Son günlerde yaşanan acı olaylarla yeniden gündeme gelen, kamuoyunun büyük tepkisi üzerine hükümet ajandasında bir “komisyon kurulması”yla giren çocuk istismarı, yine “cezaların arttırılması” sorunu gibi ele alınıyor. Çocuk hakları aktivistleri, vekiller ve avukatlar ise sorunun “cezaların arttırılması” olmadığını, esasen uygulamadaki ciddi sorunların ve eksiklerin giderilmesi gerektiğini söylüyorlar. Daha önce çocuk istismarı gündeme geldiğinde yapılan önerilerin bir tekinin bile hayata geçmediğini, hatta hükümetin ve kurumların açıklamalarıyla çocuk istismarını teşvik eden bir tutum sergilediklerini ifade ediyorlar.
ÖNCEKİ KOMİSYONDA GÖREV ALAN CHP’Lİ ALTACA: SÖYLENEN BAŞKA YAŞANAN BAŞKA
Karaman’da Ensar Vakfı yurdunda ortaya çıkan istismar olayı üzerine kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun komisyonda görev alan CHP Kadın ve Çocuk Hakları İzleme Komisyonu üyesi Nurhayat Altaca “Göstermelik olarak bir şeyler yapılıyormuş gibi sadece komisyon kurarak mesele çözülemez” dedi.
Sorunun birçok boyutuyla ele alınması gerektiğini vurgulayan Altaca, “Başta eğitim sistemi yeniden ele alınmalı. Çocukların okula devam zorunluluğunu kaldıran 4+4+4 eğitim sistemi değişmeli. Şu anda 2 buçuk milyon çocuk okula gitmiyor. 4+4+4 eğitim sistemi çocuk evliliklere de yol açıyor” dedi. Okullarda rehber öğretmen yetersizliğine de dikkat çeken Altaca, istismarların ortaya çıkmasında ellerinden geldiğince destek olan rehber öğretmenlerin geçtiğimiz aylarda çıkan yönetmelikle görev tanımlarının değiştirilmesinin daha da olumsuz sonuçları beraberinde getireceğini vurguladı.
‘ÇOCUKLAR TARİKAT VE CEMAATLERE TESLİM EDİLDİ’
Altaca, kurumların da görevlerini yerine getirmediği gibi çocuk istismarını normalleştiren söylemlerine dikkat çekti. Altaca, “Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı resmi sitesinde yayınlanan birçok görüş veya sorulan sorulara verilen cevaplar korkunç. Buluğ çağı, evlilik tanımı, babanın kızına şehvet duyması gibi korkunç cevaplar toplumun da kafasında çocuk istismarını meşrulaştırıyor” dedi. Yasa dışı eğitim kurumlarına da dikkat çeken Kayışoğlu, 2014 yılında yasadışı eğitim kurumlarının cezalandırılması yönündeki maddenin kaldırıldığını, o dönem AKP’li vekillerin “Bu ceza zaten hafif. Kimse çocuklarını koşa koşa yasadışı kurumlara teslim etmez” şeklindeki tutanaklara da yansıyan sözlerini hatırlattı. Altaca, “Sonraki süreçte Karaman’da çocuk istismarı, Aladağ yurt yangını gibi olaylara tanık olduk. Aileler eğitim olanakları sağlanamadığından mecburiyetten ve bu kurumlara izin veren devlete de güvendiklerinden çocuklarını bu kurumlara teslim etti. Çocuklar tarikat, cemaatlere teslim edilmemeli. Sosyal devlet ilkesi hayata geçirilmeli, bütün çocuklara eğitim olanakları sağlanmalı” dedi.
'ÇOCUKLARA DESTEK VERİYOR' DENİLEN UZMAN, MEĞER UZMAN DEĞİLMİŞ!
Karaman’da yaşanan cinsel istismar skandalı ile ilgili yapılan meclis araştırmasından örnek veren Altaca, “Ankara’da masa başında anlatılanlarla, sahada gördüklerimiz örtüşmedi” dedi. Altaca’nın anlattıklarına göre, Komisyonda bulunan Aile Bakanlığı yetkilileri istismar mağdurlarına psikolojik destek verildiğini söyledi. Milletvekilleri Karaman’a giderek görevli uzmanla görüştü. Görevli uzman, istismar konusunda ihtisası olmadığını, kendisinin bu alanda eğitimi olmadığını, eğitime gitmek istediğini ancak bu konuda kendisine yardımcı olunmadığını ve geceleri bu konuda kitaplar okuyarak ailelere destek olmaya çalıştığını söyledi.
ÖNCEKİ KOMİSYONUN BİR TEK ÖNERİSİ BİLE HAYATA GEÇİRİLMEDİ
2016 yılında Karaman’da Ensar Vakfına bağlı bir yurtta gerçekleşen cinsel istismar olayının ardından muhalefet ve kamuoyu baskısıyla hükümet; Mecliste Çocuk İstismarını Önleme Araştırma Komisyonu kurulmasını kabul etmişti. AKP’li üyelerin çoğunlukta olduğu ve muhalefet üyelerinin görüşleri dinlenmediği için eleştirdiği komisyon raporunda özetle şu öneriler bulunuyordu.* Çocuk Koruma Koordinasyon Merkezi kurulması
* TCK’nın 103. maddesindeki cinsel istismar tanımının fiziksel temas içermeyen cinsel eylemleri de kapsayacak şekilde düzenlenmesi
* Çocukların tekrar tekrar örselenmesinin önüne geçmek için ‘CMK’nın 236/2 nci maddesinde, suç mağduru tüm çocukların ifadesinin tek bir seferde alınması sağlanması’
* Çocukların yardıma ihtiyaç duyduğu anda kolayca erişebilecekleri ücretsiz ALO Çocuk Yardım Çağrı Merkezi kurulması.
* Çocuk istismarı vakalarını sık duyduğumuz öğrencilere yönelik yurt, misafirhane, konukevi, pansiyon ve benzeri barınma hizmeti veren yerlerin ruhsatının MEB tarafından verilmesi ve buraların denetimlerinin Bakanlıkça yapılması.
* MEB’in, çocukların bedenlerini koruması için müfredat içerisinde zorunlu olarak yer alacak ders ve konularla bedensel, zihinsel ve cinsel gelişimlerine uygun eğitim verilmesi
* Ulusal Risk Haritası hazırlanması, risk grubu kabul edilen çocuklar için durum belirleme çalışmalarının yapılması.
MESELE YASA DEĞİL, UYGULAMA
Bekir Bozdağ’ın “cezaların artırılmasına” ilişkin vurgusunu değerlendiren Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Av. Ümit Asye Demir, “Türkiye’de çocuk koruma kanunu ve Türk Ceza Kanunu açısından çocuk istismarı konusunda yeterli sayılabilecek düzenlemeler var. Ancak sorun, çocukların istismarını engelleyecek denetim mekanizmalarının neredeyse olmaması ve çocuklar istismar edildikten sonraki süreçlerde çocukların hayatını yeniden kurabilecek uygulamaların eksikliği” diyor.
“İstismarın temelinde yatan şeyi ortadan kaldırmak lazım. Ailede istismar var, ancak görüyoruz ki devlet kurumlarında, yurtlarda, okullarda çok ciddi istismarlar yaşanıyor. Esasen cezalar yüksek. Ama yalnızca basına yansıdığı, kamuoyu tepkisinin yöneldiği vakalarda cezalandırma söz konusu oluyor ne yazık ki. Ama genel olarak istismar vakalarında yargılamalar uzun sürüyor, bu süreç aile ve çocuk üzerinde ciddi baskı yaratıyor, soruşturmalar ciddiyetle yapılmıyor, Aile Bakanlığı her davaya müdahil olması gerekirken özellikle büyükşehirlerde bakanlığın avukatlarının davayı bile izlemediği durumlarla karşı karşıya gelebiliyoruz. Çocukları istismar eden öğretmenlerin, yurt görevlilerinin yargılama sürecinde başka yerlerde görevine devam ettiği çok vaka var. Bunlar kabul edilemez. Yapılması gerekene ilişkin araştırmalara gerek yok; durum açık, kurumlar arası işbirliği şart, çocukları yaşamlarının her alanında güçlendirmek gerek, bunun için çocukla ilişki kuran herkesi, öğretmenden, sosyal hizmet görevlisinden, yargıya her birimi çocuk öncelikli hareket etmeye zorlayacak denetleme mekanizmaları kurulmalı. Mesele yasa değil, uygulama” dedi.
Kamuoyunda yükselen “idam ve hadım tartışmalarına ilişkin” ise “Biz çocuk istismarı davalarında çoğunlukla var olan cezaların bile uygulanmadığı kararlar görüyoruz. İyi hal indirimleri, tutuksuz yargılamalar görüyoruz. Varolan yaptırımlar bile kamuoyunda bu suçla mücadele edildiğini gösteren bir biçimde değerlendirilmiyor ki! İdam çözüm değil, kaldı ki böyle bir cezalandırma sisteminin çocuk istismarcılarıyla sınırlı kalmayacağı, hatta onlar için kullanılmayacağı kaygısını doğrulayacak da çok fazla veri var” diye konuştu.
ÇOCUK İSTİSMARI YÜZDE 700 ARTTI, DAVALARIN YARISINDAN CEZA ÇIKMADI
Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği ve Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi 2016 yılı Çocuk İstismarı Raporu’na göre;-Son 10 yılda çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı ve 10 yılda 300 bin istismar vakası yaşandı.
-Çocuk tecavüzlerinin sadece yüzde 5’i ortaya çıkıyor yüzde 95’i gizli kalıyor. Ensest vakaların ise ancak binde 1’i ortaya çıkıyor.
-İstismarcıların yüzde 66’sı akraba, komşu gibi çocuğun tanıdığı kişiler ve istismarcıların yüzde 9’u çocukla aynı evde yaşıyor. - Adliyelerdeki her 4 tecavüz davasından biri çocuklarla ilgili.
-Dünya Sağlık Örgütü ve Ankara Üniversitesi’nin hazırladığı bir araştırma raporuna göre erkeklerin yüzde 8.7’si; kadınların yüzde 7.2’si çocukluklarında cinsel tacize uğradı.
-Adalet Bakanlığı’nın 2015 verilerine göre de yılda ortalama 17 bin istismar davası açılıyor, bu davaların yüzde 45’i mahkumiyetle sonuçlanmıyor! 2016’da Adli Tıp’a gelen çocuk cinsel istismar vaka sayısı 40.064. Bunun sadece 13 bini ceza aldı, geri kalanı beraat etti.
-Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sırada. Her 6 erkek çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Uğrayanların yüzde 70’i 18 yaş altı. 11 yaşından küçüklerin oranı, yüzde 70.
-Türkiye’de kadınların yüzde 45’i, erkeklerin yüzde 10’u çocukluklarında en az bir kez cinsel istismara maruz kalmış.
İSTİSMARI ÖNLEMEK BİR YANA, TEŞVİK EDEN ADIMLAR!
- Anayasa Mahkemesi bir yasa iptaliyle “Çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesi”nin önünü açtı.
- 2016 Kasım ayında çocuk istismarcılarının evlilik yoluyla cezasız bırakılmasını öngören bir önerge AKP hükümeti eliyle Meclise getirildi. Önerge, halkın tepkileriyle geri püskürtüldü.
- 2017 Mayıs ayında çocuk istismarının önlenmesi için hazırlanan araştırma önergesi, AKP milletvekillerinin oy çokluğu ile reddedildi.
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2016 Faaliyet Raporu bakanlığın sorumluluk alanındaki birçok hedefin gerçekleştirilme oranı "sıfır" olarak belirtildi. Kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını ve gazilerin haklarının korunması ile ilgili bakanlık birimi hedeflerinden sadece 1’ine ulaştı. O da “Çanakkale Zaferi için 81 ilde mevlit okutma” planı!
- Yapılan bir yönetmelik değişikliğiyle çocuk istismarlarını en çok açığa çıkaran meslek grubu olan rehberlik öğretmenlerinin görev tanımı değiştirildi!
ARTIK REHBER ÖĞRETMENLER ÇOCUK İSTİSMARINI AÇIĞA ÇIKARAMAYACAK
Çocuk istismarına ilişkin en çok ihbar rehberlik öğretmenlerinden geliyor. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, bir yönetmelik değişikliği ile rehber öğretmenlerin sadece rehberlik derslerinde öğrencilerle bir araya gelmesini, öğretmenlerin boş saatlerinde ise psikoloji, sosyoloji derslerine girmesini ya da nöbet tutmasını zorunlu kılacak. Bu da çocuk istismarının en çok fark edildiği ve ihbar edildiği okulların rehberlik birimlerinin devre dışı kalması, rehber öğretmenlerle öğrenci arasındaki ilişkinin kpması koparacağından artık istismar vakaları öğretmenler tarafından belirlenemeyecek.
İSTİSMARCIYA ‘ERKEN BOŞALMA’ İNDİRİMİ ÇOCUKLA AYNI APARTMANDA EV HAPSİ!
- Diyarbakır’da yüzde 50 zihinsel engelli bir erkek çocuğuna cinsel istismarda bulunan taksiciye mahkeme, “erken boşalma” indirimi uyguladı.
- Bolu’da öğretmen İsmail S., ile Emre G., 13 yaşındaki bir kız çocuğunu cinsel istismara maruz bıraktı. Anne ve çocuğun şikayeti üzerine tutuklanan sanıklardan biri ‘samimi söylemleri, iyi hali’ ve tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak salıverildi.
- Adana’da apartman görevlisinin çocuğunu taciz eden apartman yöneticisine dava süresince çocuğun yaşadığı apartmanda “ev hapsi” verildi.
- İstanbul Pendik’te istismarcı baba, annenin ve çocukların yaşadığı eve “ev hapsine” gönderildi. Kızını istismar eden kocasını şikayet Ayşegül D., bu ev hapsi sürecinde kocası tarafından işyerinde silahla yaralandı.
- Diyarbakır’da, 16 yaşındaki öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan ve kız çocuğunun babasına, “Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım” diye mesaj çeken imam hatip lisesi öğretmeni 34 yaşındaki A.B.’ye “iyi hal indirimi” yapıldı, 4 yıl 8 ay 7 gün ceza aldı.
İlgili haberler
Eğitim sistemi çocuk istismarını etkiler mi?
Eğitim sisteminin çocuğa yönelik cinsel istismarda payı var mı? Eğitim Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiği...
GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuk istismarından haberdarsanız b...
Çocuk istismarından, ihmalinden kuşkulanıyor ya da bunu biliyorsanız istismarın durması ve çocuğun k...
Çocuk istismarının artışında mesele yasa değil, uy...
Evlilik yaşının 15’e düşürüldüğü tartışmaları yapılırken istismar olaylarında fiili cezasızlıkları h...
GÜNÜN TEPKİSİ: Kadınlar Ligi maçında kadınlar şidd...
Çocuk istismarlarına tepki giderek büyüyor. Tepkiler, kimi yerlerde ‘OHAL’ gerekçe gösterilerek enge...
Çocuk tecavüzleri: Münferit mi yoksa kolektif suç...
Çocuklar iki yüzlü bir ahlak anlayışının, eşitsiz bir aile düzeninin ve onları baştan sessiz kılmak...
Bursalı kadınlardan çocuk istismarı ve kadın cinay...
Son günlerde toplumda infial yaratan çocuk istismarlarına bir tepki de Bursa Kadın Platformundan gel...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.