Çocukken istismara uğrayan kadın: İdam çözüm değil
12 yaşında istismara uğrayan ve faille zorla evlendirilen S.T, 41 yıl boyunca yaşadıklarını anlattı. İdam tartışmalarına da değinen S.T, ‘Değişmesi gereken zihniyet. İdam da hadım da çözüm değil’ dedi

İzmir’in Menderes ilçesinde yaşayan ve 12 yaşından itibaren babasının 26 yaşındaki bir arkadaşı tarafından cinsel istismara maruz kalan S.T, “idam ve kimyasal hadım”ın çözüm olmadığını, zihniyetin değişmesi gerektiğini dile getirdi.

Kendi durumunun açığa çıkması üzerine şikayet için gittikleri karakolda polisin, “Yaşını büyütün evlendirin” telkininde bulunduğunu ve yaşı büyütülerek faille zorla evlendirildiğini belirten S.T, 41 yıldır yaşadıklarını anlattı. Zorla evlendirilen erkeğin kısa bir süre önce öldüğünü; ancak ailesi tarafından mirasa dahil edilmediğini ifade eden S.T, şimdi tarım işçiliği yaptığı arazide bir konteynırda yaşıyor. S.T, 41 yıl boyunca “cehennem hayatı” yaşadığını ve unutamadığını söyledi.

‘HAYATIMLA OYNANDI’
İstemediği halde evlendirildiği kişiden 5 çocuk doğurmak zorunda kalan S.T, şöyle devam etti: “Her zaman şiddet gördüm. Yastığa başımı koyduğumda geceleri uyuyamazdım. Korkardım aynı şeyleri yaşamaktan. O bana her bağırdığında kaçıp saklanıyordum. Ailesi, ‘Biz senin için ne paralar yedirdik. Bize mecbursun köle gibi çalışmaya, senin için boşuna mı o kadar para verdik’ derdi. Anlamazdım o zaman, çünkü hala küçük bir kız çocuğuydum. 41 yıllık evliliğim boyunca hep kaçtım. Aslında hayatım bitti. Yıllarca bedenime kazılan yara kapanmadı. Kapanamıyor. Hala geceleri gizli gizli ağlarım. Küçüktüm arkadaşlarım ile oynamak istiyordum. Ama zulüm ve hakaret gördüm hep. Hayatımla oynandı. Yıllarca o anı hiç unutmadım. Öldükten sonra da ailesi zorluklar yaşatmaya başladı. Çocuklarıma yaşadıklarımı anlattım. Ve bana destek oldular. Halen de oluyorlar.” 


‘HALA BENZER OLAYLAR YAŞANIYOR’
Yaşadığı konteynırda yaşamın zor olmasına rağmen mücadele ettiğini ifade eden S.T, tarlalarda günlük 35 lira yevmiye ile yarım gün çalışıp yarım gün de kendi işlerine koşturduğunu söyledi. Sahibi olduğu iki keçiyle yaşayan S.T, “Ne olursa olsun yaşadığım zorluklara rağmen yaşamaya devam ediyorum. Hakkımda yalan yanlış her şey konuşuluyor. Ama ben bunlara aldırış etmiyorum. Bütün zorluklara rağmen mücadelemi veriyorum” diye belirtti. Yaşadığı yerde hala benzer olayların yaşandığını sözlerine ekleyen S.T, istismara maruz bırakılan çocukları duyduğunda kendi yaşadıkları aklına geldiğini belirtti.

‘ZİHNİYET DEĞİŞMELİ’
AKP-MHP tarafından çocuklara yönelik cinsel istismarın çözümü için gündeme getirilen “idam ve kimyasal hadım” tartışmalarına da değinen S.T, “Kadının, çocuğun bedenini ortaya koyarak yasalar yapmaya çalışıyorlar” dedi. Toplumun algısının değişmesi gerektiğini söyleyen S.T, şöyle devam etti: “Devlet yaşadıklarımızı bilmez. O anı bilmez. Fail ile evlendirmeye olanak tanıyan yasa çıkarıyorlar. Hiçbir çocuk, kendisine tecavüz eden kişiyle evlendirilmemeli. Failler basit cezalarla, yapılan indirimlerle salıveriliyor. Bunların önüne geçilmesi lazım. İdam da hadım da çözüm değildir. Devlet tecavüz eden kişiye idamı getirmez zaten. Düşünün bir kadın bakan, çocuklara tecavüz edenlere, ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyor. Değişmesi gereken işte bu zihniyettir. Aksi takdirde idam da hadım da çözüm değildir.”

Kaynak: MA / Ruken Demir - Hacı Söylemez

İlgili haberler
Çocuk istismarına öfkemiz net, peki ya çözümümüz?

25 yıl önce Boyabat’ta arkadaşımın ‘aleme ibret olsun, başka çocukların başına aynısı gelmesin’ diye...

Çocuk istismarı hepimizin içini yakarken...

Kaybolan çocukların fotoğraflarını paylaşıp özür dilemek, sadece sosyal medyadan üzüntü bildirmek, k...

Bir çocuk istismarı davasının anatomisi

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonundan Canan Güllü’nün bir vaka deneyimi üzerinden anlattıklarıyla...