GÜNDEM
“Katil ‘sevgiliydik’ diyerek adaletten kaçmaya çalışıyor. Adalet yerini bulsun, kadınlar artık ölmesin, canımız yanmasın istiyoruz, bizim tek çabamız bu...”
Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ortaya çıkan istismara ihmallerine tepkiler büyüyor. Türkiye’nin birçok yerinde sendikalar, kadın örgütleri, siyasi partiler eylemde.
‘Ölmek değil yaşamak istiyorum’ diyerek kadınların desteğini isteyen Deniz Ceylan’ın koruma tedbirinin ihlali davası görüldü. Eski eş 7 gün hapis cezası alırken, Ceylan “Bu ilk zafer” dedi.
Şengül Karaca’yı pencereden atarak öldürdüğü için yargılanan Hasan Aydın’ın davasına devam edildi. Dava 29 Mart 2018 tarihine ertelendi.
Son 5 ayda, tek bir hastaneye 115 kız çocuğunun hamilelik nedeniyle başvurduğunun açığa çıkmasına ilişkin açıklama yapan EMEP, “Bu utanç siyasi iktidarındır” dedi.
Avcılar Belediyesinde çalışan, 3 aydır ücretlerini alamayan işçilerden Ali Polat’ın eşi Fatma, borç bularak çocuklara harçlık verdiklerini anlatıyor. Fatma Belediye Başkanına da isyan ediyor.
Yıllar boyunca ev sahibi tarafından tecavüze uğrayan kadın ve ailesi şimdi tehdit ediliyor. Tek isteği ise adalet!
Özlem Akdağ, taşeron işçi. Geçen yıl sendikalaştıkları için işten atılan Özlem işe geri sendikalı olarak döndü. Özlem’le çalışma koşullarını, yaşamını ve taşeron yasasını konuştuk.
Tecavüz edilerek öldürülen Suriyeli Emani El Rahmun davasında ikinci duruşma görüldü. Savcı sanıklar için en üst sınırdan ceza isterken sanıklara 132’şer yıl hapis cezası verildi.
91 kadın ve LGBTİ örgütü yayımladıkları ortak metinle ‘olağanüstü halin olağan hale gelmesine alışmıyoruz’ dedi.
Anneyi cezalandırmak için çocuklarını öldüren babalar, vahşileşerek artan şiddet... Bu tablo nasıl oluştu? Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Aslıhan Burcu Öztürk anlattı
Şiddet dolu 5 yıllık evliliğin ardından Aylin Mamuk aralık ayında kocasını öldürdü. Aylin artık ölmemek için öldürmek zorunda kalan onlarca kadından biri.
Sema Yayla’nın ‘Plüton’da Bir Koloni’ sergisi güneş sisteminde gezegen olmaktan çıkarılan Plüton’u var olma hikayesiyle birlikte ele alıyor ve bunu kadınlarla birleştiriyor.
Nuray, eşinden ayrı ve işsiz. İki küçük çocuğu var ve onları bırakacak kimse olmadığı için çalışamıyor. Yoksullukla boğuşan Nuray yetkililerden iş, çocukları için de kreş istiyor.
Eşlerini, çocuklarını, babalarını kaybeden kadınların bir taraftan aile-mahalle baskısı diğer taraftan hayatın tüm yükleri karşısında dayanma ve direnme gücünü tahkim ettiğini de görüyoruz.
Kadınlar ve çocuklar büyük tehlikede. Çünkü o silah, ilk onlara doğrultuluyor. En kolay onlara patlıyor. En çok onları yaralıyor, hatta öldürüyor...
Şeriat mahkemesi isteyenin de, “Dinimiz öyle buyurduğu için küçük kız çocukları 9 yaşında evlensin” diyenin de cesaret aldığı şey...
Sincan’da çarşı pazar kan ağlıyor; kadınlar yetmeyeni yetirme derdinde, herkes şikayetçi. Dert ortak da, sadece dertlenmek yeter mi?
İki çocuğu, boşanmak üzere olduğu kocası tarafından öldürülen Dilek Çakır, “Kadınlar korkmasın, susmasın. Başka Elifler, Hiralar ölmesin diye mücadele edeceğim” diyor
Beylikdüzü Arçelik fabrikasında çalışan yaklaşık 700 kadın işçi fabrika binbir türlü dertle boğuşuyor. Üstüne üstlük MESS’in ücret dayatmasında tartışmalara katılamıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.