Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesinde 13 yıldır hemşirelik yapan 1 çocuk annesi Hatice Çelik boşanmak istediği Mehmet Çelik tarafından evinin 3. kat balkonundan bıçak tehdidi ile atılmış 12 Nisan 2016 gecesi gerçekleşen olayın ardından Çelik, kaldırıldığı hastanede iki hafta yaşam mücadelesi verdikten sonra hayatını kaybetmişti. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 21 Haziran 2017’de görülen karar duruşmasında Mehmet Çelik eşi kasten öldürmeden ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ alırken mahkeme heyeti Çelik’e bütün indirimleri uygulamış, Çelik’in cezası 15 yıla düşmüştü.

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararı bozmasıyla tekrar görülen davada karar veren İstanbul Bölge Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanık Mehmet Çelik’in, eşi Hatice Çelik’i öldürdüğünü sabit görülerek sanığın kasten nitelikli öldürme suçundan “ağırlaştırılmış müebbet hapis” ile cezalandırılmasına; Hatice Çelik’in haksiz tahrik oluşturacak herhangi bir haksız davranışını bulunmaması nedeniyle sanığa haksız tahrik indirimi uygulanmasına yer olmadığına; sanığın duruşmadaki hali tavrı, geçmişi, olaydan sonraki davranışları nedeniyle takdir indirimi uygulanarak sanığın “müebbet hapisle cezalandırılmasına” karar verdi.

AVUKAT DEVRİM AVCI: BOZMA KARARI EMSAL BİR KARAR

Kararı değerlendiren Hatice Çelik’in ailesinin avukatı Devrim Avcı, Yargıtay’ın verdiği bozma kararının da Bölge Mahkemesinin verdiği kararın da olumlu olduğuna dikkat çekti. Devrim Avcı şöyle devam etti: “Bu karar tabii ki bir kadın cinayeti dosyasına haksız tahrik indirimi uygulanmaması açısından olumlu nitelikte bir karar. Mahkeme haksız tahrik uygulanmamasına gerekçe olarak sanığın sürekli tehditlerini gösterdi ve bununla ilgili bir ceza davasını dayanak yaptı. Biz bu kararı çantasında koruma kararı dilekçesi olan, suç duyurusu bulunmasına rağmen haksız tahrik indirimi uygulanan davalar açısından emsal nitelikte gösterebiliriz. Kararın bir diğer önemli noktası da şu; mahkemelerde erkekler “Bana hakaret etti, küfür etti, erkekliğime laf etti” gibi savunmalar geliştiriyor; savunmaya, karşı tarafın öldüğü için itirazının mümkün olmaması ve mahkemelerin bu iddialara itibar etmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor, kadın cinayeti davalarında sanıkların kendilerine haksız tahrik indirimi uygulanmasına olanak veren, birbirlerinden öğrendikleri savunmalar geliştirmelerini sağlıyordu. Bu karar ile birlikte sanığın hakaret iddiasına karşı haksız tahrik indirimi uygulanmayan mahkeme diğer davlar açısından emsal bir karar vermiş oldu.

YARGITAY SANIĞIN TEHDİTTEN ALDIĞI CEZAYI BOZMA KARARI GÖSTERDİ
Mahkeme boyunca eşi Hatice Çelik’i çok sevdiğini söyleyen sanık, olayın yaşandığı akşam Hatice Çelik’in kendisine hakaret ettiği iddiasından bulunmuş, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi bu iddiayı dikkate alarak Mehmet Çelik’e haksız tahrik indiriminde bulunmuştu.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise bozma kararında, “Sanığın olay günü 21.30-22.00 sularında evlerinde eşi olan maktul ile tartıştığı ve tartışma sırasında maktuleyi ölümle tehdit ettiği, ölenin kendisine “Sen benim pezevengim misin” dediğinin sanık tarafından iddia edildiği”ni söyleyerek, Hatice Çelik’in bıçaklanıp öldürüleceği korkusuyla evin balkonundan 6 buçuk metre yükseklikten bahçeye atladığını; cebir ve tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenlerin, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulduklarını, bu nedenle de olası kastla öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiğini söyledi. Olaydan önce sanığın maktuleyi hakaret ve ölümle tehdit ettiği için aldığı sanık hakkında verilen bir ceza dolayısıyla da haksız tahrik indiriminin uygulanamasının eksik ceza yaratacağından kararın bozulmasına hükmetti.