Fokker Elmo işçileri bitmeyen sorunlarına karşı alanlara çıkıyor
Kadın işçilerin sorunları ortak, talepleri aynı. Fokker Elmo işçileri de hiç bitmeyen sorunlarını anlattı Ekmek ve Gül’e. 1 Mayıs’ta en önemli talepleri de kıdem ve evlilik tazminatına dokunulmaması.

1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Ekmek ve Gül ailesi olarak kadınlarla yan yana gelip 1 Mayıs taleplerimizi, sorunlarımızı, işsizliğimizi, katmerlenen yüklerimizi konuşmaya nasıl bir yaşam istediğimizi söylemeye devam ediyoruz.
İzmir Ege Serbest Bölgesi’nde kurulu bulunan ve yaklaşık 250 kadın işçinin çalıştığı Fokker ELMO fabrikasında çalışan Ayşegül Bacaksız ile 1 Mayıs ve taleplerini konuşmak için randevulaşıyoruz. Beni kendisi gibi bir işçi olan annesi Songül ile birlikte karşılıyor. Annesi bir şeffaf föy üreten ancak aslında bir tür depo olan TEKBES’de çalışıyor.
Ayşegül’le uzun süre sohbet ediyoruz. Öncelikle 1 Mayıs ve hangi taleplerle alanda olacaklarını ve kısa bir süre önce fabrikada örgütlenen Türk Metal Sendikasının ikinci sözleşme döneminde neden yetkiyi kaybettiğini konuşuyoruz. İkinci konumuz Ekmek ve Gül dergisinin 6 Mayıs’ta çıkacak sayısında yer alacak, bu nedenle burada sadece 1 Mayıs üzerine sohbetimizi aktaracağım.
Ayşegül genç bir kadın işçi, mücadeleci ve çok heyecanlı. Telefonda 1 Mayıs üzerine sohbet etmek istiyoruz dediğimiz için oturur oturmaz söze başlıyor; “Artık bizim bir sendikamız yok ancak ben yine de 1 Mayıs kutlamalarına katılacağım. Çünkü tüm işçileri bekleyen çok büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız”

EN ÖNEMLİ TALEBİMİZ KIDEM TAZMİNATIMIZA DOKUNULMAMASI
Ne olduğunu sormama bile fırsat vermeden sözüne devam ediyor, “Fabrikada herkes tedirgin. En korktuğumuz şey kıdem tazminatının elimizden alınması. Çünkü bir işçinin yaşlılık umudu, tazminatıdır. Hem iş güvencesi hem de yaşlılık güvencesi, yaşlandığında eline toplu para geçince en azından üzerine bir iki ekleyip ev sahibi oluyordu. Şimdi bu elimizden alınmak isteniyor. Ayrıca fon düzenlemesi biz kadın işçileri özellikle ilgilendiriyor. Biliyorsunuz kıdem tazminatı düzenlemesine göre evlendikten itibaren 1 yıl içinde işinden ayrılan kadın işçi, tazminatını alabiliyordu. Fakat ‘fon’ düzenlemesi hayata geçerse bu durum ortadan kalkacak. Biz kadın işçiler, evlendiğimizde yer değişikliği sebebiyle işimizden ayrılmak zorunda kalabiliyoruz veya çocuk sahibi olduğumuzda çocuğumuza belli bir yaşa kadar kendimize bakmak zorunda kalabiliyoruz ya da öyle istiyoruz. O zaman bu evlilik tazminatı çok işimize yarıyordu. Şimdi bu hakkımızı elimizden almak istiyorlar. Ancak çoğu işçi kadın, bu durum yasallaşmadan tazminatını alıp işten ayrılmayı düşünüyor.”
Sonuç olarak bu düzenleme kadınları çalışma yaşamından soyutlayacak veya tamamen güvencesizliğe itecek diye söze giriyorum, Ayşegül, “Evet, biz kadınlar koşullarımızın yasalar nezdinde düzelmesini beklerken daha da geriye götürüyorlar. Bu yüzden bu 1 Mayıs’ta en önemli talebimiz kıdem tazminatının fona devredilmemesi ve kadın işçilerin vazgeçemeyeceği hakkı olan evlilik tazminatı” diyor.

KREŞ YOK, ANNELİK İZNİ YOK, DERT ÇOK
Fabrikadaki çalışma koşullarını soruyorum, “Bu kadar kadın işçi çalışıyor, neden bir kreşiniz yok?” diyorum, Ayşegül: “Serbest bölgenin kreşi olduğu için ‘Kreş kurma zorunluluğumuz yok’ diyor yöneticiler. ESBAŞ’ın kreşi çok pahalı kimse çocuğunu oraya gönderemiyor. Bu yüzden fabrikamızda bir kadın işçi, çocuğuna bakacak kimsesi olmadığı, fabrikada kreş olmadığı için işi tazminatsız bırakmak zorunda kaldı. Bazı işçi arkadaşlarımız küçücük bebeğini bırakıp işe geliyor ama gözünden yaş dinmiyor, çok ağlıyorlar. Yine başka bir arkadaşımız evlat edindi. Evlat edindiği için annelik izni vermediler. 3 aylık bir bebekti, pedagoglar bebeğin alışması için ilk dönemler yanında olmasını önermiş, O da izin vermedikleri için rapor aldı. Rapor aldığı için tazminatsız işten attılar. Yeni ev almışlardı, borçları vardı. Bir de küçük bir bebek, kalakaldılar” diye cevap veriyor.

‘ÇOCUKLARIMI BIRAKACAK KİMSEM YOKTU, AMA ÇALIŞMAK ZORUNDAYDIM’
Ayşegül’ün annesi Songül Bacaksız söze giriyor; “Çocuklarım olunca hiç kimsem yoktu baktıracak. Çalışamadım. Koşullarımız da uygun değildi. O yüzden çalışmaya geç başladım. Şimdi bu yaşıma geldim hâlâ çalışıyorum. O zaman ücretsiz kreşler olsaydı onca yıl kaybetmezdim. Ben 13 yaşımda tütün ve pamuk tarlalarında başladım çalışmaya. Pamuk balyalarını tutar babamla traktörün üzerine atardık. Babam kahvede otururken, ben çeşmeden bidonları suyla doldurup işçilere dağıtırdım. Ya da abim uyurken ben sabahın köründe kalkar, tütün fidelerini tek tek ırgatlara dağıtırdım. Evlendikten sonrada durmadım yalnız çocuklarım olunca evde kaldım. O zaman bile eve iş alıyordum. Hem çocuklara bakıp hem de ayakkabı dikiyordum. Kadınlar mutlaka çalışmalı, erkenden işe başlamalı ki yaşlılığında rahat etsin. O yüzden kızımı çalışması konusunda hep destekledim. Ama bu koşullar yüzünden kadınlar çalışamıyor ya da benim gibi geç yaşta emeklilik bekliyor” diyor.

‘SENDİKA BEKLENTİMİZİ KARŞILAMADI, ANCAK BİR ŞEYLER ÖĞRENDİK’
Ayşegül’ün fabrikasında çalışan 250 kadın işçinin sorunları dolayısıyla talepleri bununla da bitmiyor. Fokker ELMO Avrupa’ya bağımlı çalışan bir firma olduğu için referandum sürecinde Avrupa’yla girilen gereksiz polemik yüzünden Hollandalı bir firmayla yapılan 20 yıllık anlaşma iptal olmuş, ancak iptal olan siparişlerin yükü yine işçilerin sırtına yüklenmiş. “Firma anlaşmayı tek taraflı fesih edince işler azaldı ve olan bize oldu” diyor Ayşegül ve devam ediyor, “4 aydır pazartesi günleri çalıştırmıyorlar. İlk başlarda senelik izinlerden kullandırdılar. Şimdi iş olduğunda cumartesi mesaisine gideceğiz yerine. Yani telafi çalışması yaptıracaklar. Ancak hafta sonu aldığımız fazla mesai ücreti yerine normal mesai ücreti alacağız. İtiraz edince iki saat az çalışıyoruz ancak ücret farkını karşılamıyor. Türk Metal Sendikasıyla girdiğimiz örgütlenme, sendikanın tutumundan dolayı olumsuz sonuçlandı ama yine de bir şeyler öğrendik.
1 Mayıs’ın biz işçiler için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Mesela bu yüzden bu 1 Mayıs’ta telafi çalışması, esnek çalışma, kıdem tazminatının fona devredilmesi, evlilik tazminatımızın kaldırılmasına karşı alanlarda olacağız, kreş hakkı için alanlarda olacağız, en azından ben orda olacağım.” diyor.


İlgili haberler
Evetçi işçiyle beraber 1 Mayıs’ta olacağız

İşçilerin arasında geçen referandum sonrası sohbete ortak olalım. “Evet diyen işçi üç kat mücadele e...

Gıda işçisi kadınlar anlatıyor: 1 Mayıs sesimizi d...

Kadın istihdamının en yoğun olduğu sektörlerden biri gıda sektörü. Esenyurt'ta gıda fabrikalarında ç...

Milyonlarca mevsimlik tarım işçisi yine unutuldu

Mevsimlik tarım işçisi kadınlar: Sabahın köründe tarlada başlayan, gece yarısına kadar bitmeyen mesa...