Esenyalı’da kadınlar depremi konuştu: Mahalle mahalle deprem planı istiyoruz
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği depremin kadınlar ve çocuklar üzerindeki etkilerinin konuşulduğu bi etkinlik düzenledi. Etkinliğin konuğu Ekmek ve Gül Editörü, Mimar Elif Turgut’tu.

Depremin üzerinden tam 41 gün geçti. Bu 41 bir gün boyunca birçok şeye şahit olmakla birlikte şahit olduğumuz şeyleri değiştirmek içinde harekete geçtik. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği olarak, deprem anından itibaren depremzede kız kardeşlerimizle dayanışmak için kadınlar olarak seferberdik. Bu seferberlik sadece bizimle sınırlı değil, ülkenin dört bir yanında yaşayan işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler olarak hepimiz varız. Yani bizler dayanışmayı en kalın örgülerle örmek üzere, bu dayanışmayı 41 gündür sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz.

Peki depremden etkilenen, sevdiklerini kaybeden, ailesini kaybedip işe gitmezse patron tarafından işten atılmayla tehdit edilen işçiler, acısını yaşayamadan kendi yaşamını kendi kurmak zorunda kalan depremzedelere neler yaşatılıyor?

Tam da burada depremzede kardeşlerimizle nasıl dayanışmalar örgütleriz, neler yapabiliriz diye derneğimizin kapısını çalan yüzlerce kadın içinde bulunduğu yokluk, yoksulluk içerisinde yardım ellerini sonsuza kadar uzatırken, daha fazlasını konuşmak üzere yan yana geldik. Bu yan yana gelişimiz hem deprem gerçeği karşısında “ne yapmalıyız”ı konuşmak hem de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle kadınlar olarak yaşadıklarımızı, bize düşenleri konuşmaktı.

Kadınlar olarak bizlerin her an kürsüsü olan Ekmek ve Gül’den Elif Turgut ile birlikte hem mimar olmasından kaynaklı yerleşim yerlerimizin durumu, yapılması gerekenleri ve bu sürece kadar neler yaşandığını konuşurken, diğer taraftan Ekmek ve Gül’ün “Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz” dayanışma kampanyasını da konuşma imkanı bulduk.

Devletin bize yaşattığı süreci, alınmayan önlemleri ve depremzede kardeşlerimizin neler yaşadığını şöyle aktardı bizlere Elif…

HAYATA TUTUNMA, TUTUNDURMANIN YOLU: KIZ KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ
“Mecliste deprem araştırma komisyonu kuruldu. Ama bu süreçte gördük ki 13 milyonu direkt etkileyen bu depremi önlemeye yönelik tek bir adım atılmadı. Bunu hep birlikte görmüş olduk. Hadi bu önlenmedi, ama önleyebilirdik değil mi? Afet yönetiminin diğer bir kısmı ise etkiyi önleme ve önlemek için sorumluların ne yapacağı bildiği ve bu planın uygulanabilirliği için yapılması gerekenleri yapmasıdır. Ama bunların da yapılmadığı gördük. Hayatta kalabilmek bizim sorumluluğumuzmuş gibi, öyle olduğunu da gördük. Kurulan bu komisyonda afet yönetimi planı varsa bunun işletilmediğini de 41 gündür gördük, görmeye de devam ediyoruz. Nasıl mı?
İlk depremden sonra çocuğu aç kalmasın diye evlere girmek zorunda kalan kadınlara evlerinde ikinci depreme yakalandılar. Bu 41 günde çadırkentler hâlâ tam kurulmadı. Bu 41 günde su sorunu hâlâ çözülmedi. Ama her mahallede insanların ilk elden ulaşabileceği barınma, ısınma, yemek/içmek gibi en temel ihtiyaçlarının bulunduğu konteynerler olsaydı, ikinci depreme yakalanan insan sayısı daha az olabilirdi. ‘Ben çocuğuma aç kalmasın diye yemek yapmaktan daha acımı yaşayamadım’ diyor depremzede kız kardeşimiz. Kadınlar çadırkentlerde güvenli değiller. Kadınlar uyuyamıyor ve kaygılı. Kadınların çeşitli ihtiyaçları için bir şey yapılması zorunlu lakin AFAD ihtiyaç listesinde iç çamaşırı ve ped yoktu arkadaşlar. Yaşanan depremin devlet tarafından plansızlığını şuradan da görebiliyoruz. Kayıp çocuklar var. Enkazdan çıkarılan çocuklar hastanelere sevk edilirken kayıtları bile yapılmadı. Ve bu çocuklar kaçırılmaya, istismara açık hale getirildi.
Eğer, var dedikleri planlar uygulansaydı bu riskler yaşanmaz, şimdi bunları konuşuyor olmazdık. Güvenlik depremzedeler için en büyük sorunlardan bir diğeri. İskenderun’da tuvalet ve duşlarda aydınlatmalar yetersiz olduğu için kadınlar muhakkak yanında biriyle gitmek zorundalar. Ped isterken utanır haldeler. Tuvalet ve kurulan duşlarda basamak yapılmadığı için yaşlılar bu ihtiyaçlarını görmekte güçlük çekiyor. İşte depremzedelerin yaşadığı bu sorunlardan sadece birkaçını sıralıyoruz şu an. Bunlar aslında o kadar küçük şeyler ki. Ama şu an o kadar hayati ve kritik ki...
Peki bu sorunlar karşısında devletin yapmadığı şeyler nasıl çözülüyor? Gönüllü olarak giden kadınlar dayanışması ile çözülüyor. Depremzede kız kardeşimizin pedini istemeden ihtiyacını bildiği için daha sormadan gönüllü olarak giden kadınlar tarafından çözülüyor. Bizler de Ekmek ve Gül olarak kız kardeşlik köprüsüyle hayatı yeniden kuruyoruz. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, yani sizlerde bu çağrıya ilk günden beri ses veren derneklerdensiniz. Sürekli ve hızlı olarak ihtiyaçları deprem bölgelerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda depremzede kadınların olduğu yerlerde hayatlarını kurabilmeleri için, söz sahibi olmaları için bu dayanışmayı kuruyoruz.
Deprem bölgesinde kurduğumuz Ekmek ve Gül çadırımız kurulduğu günden beri çadırkentteki depremzedelere ülkenin dört bir yanından gönderilen yardımlarıyla doluydu, kadınlar orada sadece ihtiyacı olan malzemelere ulaşmıyordu. Kadınlar “Ekmek ve Gül ekibi hem bizim için devletin yapmadığını yapıyor bizlerin ihtiyaçları için seferber oluyor, hem de burada çok güzel şeyler konuşuyoruz” diyordu. Ama devlet eliyle ülkenin dört bir yanından dayanışma ile kurduğumuz çadırımız kaldırıldı. Çocuklar için kurulan içinde yüzlerce oyuncağın olduğu ve depremzede çocukların psikolojik olarak iyileştirilmesi için birçok gönüllünün seferber olduğu gökyüzü çadırı kaldırıldı. Yani bu devlet, kendi yamadığı karşısında dayanışma kuranlara da engel oluyor.”


DEPREM BÖLGESİNE GİDEN BİR KADIN ANLATIYOR: OLAN HALKA OLUYOR

Etkinliğe katılan bir arkadaşımız ise depremin ardından, deprem bölgesine gittiğinde yaşadıklarını şöyle anlatıyor bizlere.

“Ben deprem bölgesine gittiğimde sahada gönüllüler vardı, gönüllü arkadaşların kurduğu çadırlar vardı. Devletin çadırları 1 hafta sonra kuruldu. Çadırkentlerde insanlar gönüllülerin dayanışmasıyla çorbalarını içebiliyorlar. Ama mahalle aralarındaki depremzedeler için devlet hâlâ bir yardım eli uzatmış değil. 1 çadırda 15 kişi kalınıyor. Haftada 1 banyo sırayla alınıyor. Su istemeye utanıyor insanlar, zavallı gibi hissettiriyor bu devlet herkesi. Depreme kadar oradaki bütün insanların hayatları vardı, düzeni vardı. Yağmacı dediler insanlara. Enkaz altından sevdiklerini çıkaran insanlara yağmacı dediler. Olan sadece halka oluyor. Daha çok şey anlatabilirim ama daha ne söyleyeyim bilmiyorum.”

DEĞİŞTİRMEK İÇİN NE YAPABİLİRİZ?

Etkinliğimizde kendi bulunduğumuz mahallede bize bunları yaşatanlara karşı, neler yaparız diye konuşmaya devam ediyoruz. Kız kardeşlik köprüsüyle hayatı yeniden kurmaya devam ederken kadınlar olarak bu dayanışmayı genişletmek ve büyütmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bizler de burada fahiş fiyatlarda kiralara maruz kalıyoruz. En temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik. Herkes başının çaresine baksın politikasının karşısında örgütlü ve yan yana olmamız gerekiyor. Ve devletin de üzerine düşeni ancak yan yana durarak yaptırmamız gerekiyor. Bulunduğumuz yerlerde hayatlarımızı ancak böyle kurabiliriz. Derneğimizin bulunduğu ve yaşadığımız mahallede ne yapabiliriz sorusuna ise kadınlar olarak şöyle ortaklaştık.

ESENYALI’DAN KADINLAR SESLENİYOR: ÖRGÜTLENEREK HAYATI YENİDEN KURALIM

Her mahallede deprem anında en acil ihtiyaçların içinde bulunduğu depolar kurulmalı ve belediyelerle bu işi zorlamalıyız. Bunu da ancak yan yana gelerek başarabiliriz. Kurtarma ekipleri her ilçeye, her mahalleye deprem anında ulaşılabilir halde envanter çıkarılarak hazırlanmalı. Bizler ancak yerellerden alınan önlemlerde, yerelde çözümler bulabiliriz. Mahallelerimize ait deprem planları istiyoruz. Mahallemizde bulunan toplanma alanımız bir okul bahçesi ve 4.3’lük depremde güçlendirilmek zorunda kalan bir yer. Bize bu hayatları yaşatan ve kendi hayatlarımızı kendimiz kurmak zorunda bırakanlara karşı yan yana olmamız gerekiyor. Çünkü, ancak örgütlü ve yan yana olursak hayatlarımızı yeniden kurabiliriz.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği: Yeni doğan kolil...

Esenyalı'da kadınlar Kız Kardeşlik Köprüsü'nü büyütüyor, depremzede bebekler için yeni doğan koliler...

Esenyalı’dan yardım günlüğü: Mahalleli oy verdikle...

Esenyalı’da yaşlısından gencine, işçisinden çalışmayanına kadınlar, deprem bölgelerindeki insanlarla...

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin yardım çağrısı...

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin yardım çağrıları hızla yanıt buldu. Dernek üyesi kadınlar derneğ...