üniversiteli kadınlar

Depremzede, öğrenci ve işçi kadınlar 8 Mart’a giderken yaşadıkları sorunları ve ortaklaşan taleplerini anlattı.

Ben bir öğrenci olarak, ben bir kadın öğrenci olarak ayakta kalmak için uğraşıyorum. Okuyabilmek ve hayallerimin peşinden gitmeye çalışıyorum. Ben yalnız değilim. Eğer birlik olursak, gücümüz artar.

Okumak için çalışmak zorunda kalan kadın öğrenciler sadece yoğun temponun altında değil, aynı zamanda giyimlerine karışılması gibi baskıların da altında eziliyorlar.

İşte üniversite yönetiminin ‘eşitlik’ anlayışı: Kadına şiddete uzlaştırma, kadın öğrencinin üzerine yürüme, Taciz ile Mücadele ve Önleme Komisyonunu pasif tutma…

Yan yana gelmiş beş altı kadın sohbet ederken bir soru atılıyor ortaya, suratlarda belli belirsiz bir mimik, herkes birbirine bakıyor…

Hukuk fakültesinde okuyan genç kadınlar okurken çalışmak zorunda kalmamak, daha iyi staj koşullarında staj görmek, sömürülmedikleri güvenli bir gelecek istiyor...

Geçim derdi üniversiteli genç kadınları okurken çalışmak zorunda bırakırken, başkaca sorunları beraberinde getiriyor. Gelecek kaygısı ise psikolojik danışma merkezleri sıralarını daha da uzatıyor.

Kadın öğrenciler hem ekonomik krizden hem de ailevi sorunlardan dolayı part time çalışıyor. Bazıları ailesine yük olmak istemiyor. Bazıları da ailesine karşı güçlü durmaya çalışıyor.

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, ODTÜ ve Arel Üniversitesi'nden kadın kulüpleriyle üniversite öğrencileri için 8 Mart’ın ne anlama geldiğini, 8 Mart planlarını konuştuk.

Bugün yan yana gelen genç kadınlar da biliyor mücadele etmekten, yaşamımıza ve haklarımıza sahip çıkmaktan başka çaremiz yok.

Ev kiralarının duduk uçuklatan fiyatlara çıktığı, ev tutsan eşya bulamadığın bir zamanda Ebrar ve arkadaşı, komşularının dayanışmasıyla ev kurabilmiş oldukları için kendilerini şanslı hissediyor.

İstanbul’da üniversite öğrencisi genç kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı kendi alanlarında neler yapabileceklerini tartıştı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde taleplerini konuştuğumuz Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğrencisi kadınlar, eşitlik ve özgürlük istediklerini söyledi.

Sürekli akranlarımla güvenli alanları oluşturmak hakkında sohbetler ediyoruz, üretmeye çalışıyoruz. Biz ürettikçe bundan beslenecek, güç alacak her meslektaşım için çok heyecanlıyım.

8 Mart yaklaşırken İzmir’de yaşayan genç kadınların sokakta, evlerinde, okullarında, iş yerlerinde kendilerini güvende hissedip hissetmediklerini ve bunun nedenlerini konuştuk.

Yedi üniversiteden sekiz topluluk olarak ortak planladığımız forumda buluştuk, deneyimlerimizi paylaştık ve yan yana mücadele etmenin adımlarını attık.

İAÜ, İÜ, İTÜ, YTÜ, MSGSÜ, Maltepe Üniversitesi, GSÜ’den genç kadınlar 8 Mart öncesi bir araya gelerek güvenli kampüsün, şiddetsiz bir yaşamın nasıl inşa edileceğini tartışıyor.

Kadınların ve LGBTİ'lerin eşitsizliğe uğramadığı, karar süreçlerinde söz sahibi olduğu, şiddete karşı oluşturdukları mekanizmalarla kampüs hayatını güvenli hale çevirebildikleri bir üniversite için...

İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü yaptığı çalışmalarla ve kurduğu dayanışma ağıyla örnek bir çalışma. Kulüp nasıl kuruldu, çoğaldı, neler yaptı sorularına E. Ava yanıt veriyor.

Üniversiteli işçi kadınlar: “Bir zamma alışmadan başka bir zam geliyor. Hani her evde buzdolabı var dediler ya. Ne buzdolabı, her ev buzdolabı zaten. Fatura korkusundan doğal gazı açamıyoruz ki”
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.