Salgın günlerinde kadınlara yönelik fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddetin yanı sıra özellikle genç kadınlara dönük dijital şiddetin arttığı açıklandı.

Çin, Fransa, Almanya, Kolombiya, Güney Afrika, Finlandiya,İsrail… Dünya ülkelerinde kadınlar pandemi sürecinden nasıl etkilendi?

Kadınların ve çocukların ‘bir’ canı, ‘bir’ hayatı var. Bu hayatlar üzerinde at koşturmayı aklınızdan bile geçirmeyin!

Eğer hayatım bir film olsaydı her mendilin yanına bir de not bırakırdım ‘Çocuklarınızın kalbinde yara olmayın ve hiçbir çığlığa seyirci kalmayın…’

Salgın sürecinde evden çalışamayan bir gazeteci anlatıyor: “Sosyal mesafeyi koru, zaten metrobüse biniyorsun diyen ve sana mikropmuşsun gibi davranan adam gazetenin aracıyla gidip geliyor.”

İtalya’da şiddete maruz kalan ve telefon açarak yardım isteme fırsatı bulamayan kadınlara yönelik bir cep telefonu uygulaması ve eczanelerin dahil edildiği bir kampanya başlatıldı.

Almanya’da Otonom Kadın Sığınma Evleri Merkezi Bilgi Ağı ve Kadın Danışma Merkezi korona sürecinde şiddetin arttığına ve danışma merkezleri ile sığınma evlerine daha çok ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Salgından kaynaklı gidecek yeri olmadığı için pansiyonda kalan M.Y, mahsur kaldığı Kayseri'den çıkmak istediğini ancak başvurduğu kurumlardan yanıt alamadığını belirterek, yardım talebinde bulundu.

Birleşmiş Milletler Kadın Komisyonunun yayımladığı rapora göre salgın sürecinde dünyanın birçok yerinde kadına yönelik şiddet arttı. Şiddete karşı BM Kadın Komisyonu öneriler sıraladı…

Mor Çatı salgın süresince kadınların yaşadığı şiddete dikkat çekmek için kamu kurumlarıyla, barolarla ve yerel yönetimlerle görüşerek bir rapor hazırladı.

Emek Partisi yayımladığı rapor ile bir aylık koronavirüs salgını sürecinin kadınlara nasıl yansıdığını gözler önüne sererken, raporda kadınların taleplerini de aktardı.

Denizli’den Mükerrem Yollu yazdı: ‘Ev içi yaşamda, dinlenmek yerine kadınları ev içi angarya işleriyle uğraştırmaya iten bir sebep de evde kocayla kavga etmemek…’

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezinin 28 kentte 1873 kadınla gerçekleştirdiği anketin sonucuna göre koronavirüs salgını süresince kadına yönelik şiddette yüzde 27,8 artış yaşandı.

Kadın örgütleri artan şiddete dikkat çekerken daha çok sığınmaevinin açılması talebinde bulunuyor ancak Adana’da tüm bu çağrılara rağmen salgın sürecinde bir sığınmaevi kapatıldı!

Türkiye dernekleri Federasyonu (TKDF): Salgın günlerinde fiziksel şiddet yüzde 80, psikolojik şiddet yüzde 93, sığınma evi talebi yüzde 78 arttı.

Salgın sürecinde eve kapanan, şiddet riski ve geçim zorlukları yaşayan kadınlar için belediyelerin çalışmaları 'sonunda kadınlar hatırlandı' dedirtti. Ancak bu çalışmalar yine de çok kısıtlı...

Çoğunlukla çiçekçilik, hurdacılık, seyyar satıcılık yapan Romanlar, koronavirüs salgınıyla birlikte neredeyse açlığa mahkum hale geldi. Hacer Foggo Roman kadınların ve çocukların durumunu anlattı.

Hastalanmadıysa da işini kaybetmiş, aç kalma, borca batma ve evsiz kalma riskiyle karşı karşıya, ruh ve beden sağlığı bozulmuş milyonlar umutsuz bir bekleyiş içinde.

Arap ülkelerinde de kadınlar aile içi şiddetle karşı karşıya. Korona krizi durumu daha da kötüleştiriyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kadın Komisyonu koronavirüs salgınıyla birlikte ev içi şiddetin artmasına karşı taleplerini sıraladı.