Ne çok istiyordum para kazanmak. Ben de varım bu toplumda diyebilmek. Fikirlerimle taban tabana zıt bir partiye üye olmak zorunda kalmak yetmezmiş gibi iş yerinde mobbingle, kocamla baş etmeliyim.
‘Mizahi olduğu kadar duygu yüklü bir dil de kullanan Aylin Balboa, aynı sayfada sizi hem güldürüp hem ağlatmayı başarabiliyor.’
Kadına yönelik şiddet sadece şiddete uğrayan kadınların ya da sadece kadınların meselesi değildir. Kadınların, erkeklerin, çocukların yani kısaca tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir meseledir.
‘Öldüren değil yaşatan bir sistem istiyorsak bu ancak bizim kendi ellerimizle kurulabilir.’
Sancaktepe’de eğitim emekçilerinin başını çektiği Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz kampanyası mahalleden tek tek evlere uzanan hummalı bir çalışmayla, emek emek örüldü.
‘Önceden 50 lirayla pazara giderdim, 15 lira artardı. Şimdi gidiyorum 70-80 lira tutuyor. Onların enflasyonuyla bizimki bir değil.’
Tüm gerçekler yüzüne vurulunca insan afallıyor ama bu afallamadan sonra daha çok çabalama, bir şeyler için direnme isteği yükseliyor içinde.
Yasa yapmak yetmez, ‘çok yasa çıkarmış olmakla’ övünmek yetmez! Biz kadınlar göstermelik yasaların kadınları korumadığını, yasalarda yer alan hakları fiili olarak kullanamadığımızı yaşayarak görüyoruz
‘İki çocuğa tek başıma bakmaya çalışan bir anne olarak aldığım maaşla birikim şöyle dursun ay sonunu zor görüyorum…’
Sağlık problemlerimiz ile ilgili ilk danıştığımız eczanelerimizin vazgeçilmezleridir onlar! Peki onlardan her daim ‘güler yüz’ beklerken hiç düşündük mü acaba yaşam mücadeleleri nasıl?
İktidar kadınların ihtiyacı için değil, kendi hedefleri için bütçe düzenlemesi yapıyor. Aile Bakanlığının 2026 bütçesi de bu durumun bir göstergesi.
13 yaşında zorla, kendinden çok büyük biriyle evlendirilen Gülseren Bahadır, müftülere nikah yetkisi veren tasarıya çok öfkeli: “Düşün kız çocuklarının yakasından” diye isyan ediyor.
Bizden korkmalarının sebebi; eğer karanlıkta yürümekten korkarsak el ele tutuşup yürüyeceğimizi bilmeleri, eğer bir gün sesimiz çıkmazsa birbirimizin sesi olacağımızı bilmeleri…
Şehir Hastanesinde çalışan hemşire: ‘Halkın sağlık hizmetine erişememesi bizim suçumuz değilç’
Pandemi nedeniyle okulların açılmama ihtimali çocuğu olan kadınları endişelendiriyor. Ankara Batıkent’te görüştüğümüz kadınlar, bu endişelerin nedenlerini anlatıyor.
Aslı Börek fabrikasından bir işçi kadın yazdı: ‘İşten atılma yasaktır’ lafı koca bir yalan. Onlarca kadın işçi arkadaşımız işten atıldı, ücretsiz izne gönderildi. Ayda bin 170 liraya mahkum edildik.
Plastik fabrikasında çalışan işçi Aygül, yaşadığı zorlukları anlatıyor: 4 çocuğuna zaman ayıramama, ihtiyaçlarını karşılayamama bir dertken sürekli koşturması onu uykusuz günlere mahkum ediyor.
Kadın işçilerin yıllık izinleri 3 güne düşürülüyor. Ustabaşları hızlı üretim için şiddet uyguluyor. Haftada 80 saati bulan çalışma süresi sonunda kadınlar aylık sadece 37 dolar ücret alıyor!
Üniversitede akademisyenler, dershanede hocalar, stajda hastalar diş hekimi adayı kadınlara hep benzer söylemlerle ayrımcılık yapıyor. Diş hekimi adayı Kübra anlatıyor…
Konteyner kentte yaşayan Hatun ne beslenme ne de hijyen ihtiyaçlarının karşılanmadığını, ailesinin 10 litre su, bir paket makarna ile yaşamak zorunda bırakıldığını anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















