Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına karşı çeşitli protestolar gerçekleştiriyor. Kadınların tüm itirazlarına rağmen Cumhurbaşkanı’nın Sözleşme’den çekilme kararını sağlık işçisi kadınlara sorduk. Kadınları yakından ilgilendiren Sözleşme hakkında bilgisi olmadığını söyleyen işçi kadın sayısı oldukça fazla. Sözleşme’den ve tartışmalardan haberi olanların bir kısmı endişeli. Kadınların bir kısmı ise Sözleşme’nin bir getirisi olmadığını ve hükümet tarafından daha iyi yasalarla kadın cinayetlerinin ve şiddetin önlenebileceğini düşünüyor.
TEPKİLİ OLAN DA VAR, DAHA ‘İYİSİ’ YAPILACAĞINA İNANAN DA
Sağlık Bakanlığına bağlı çeşitli kurumlarda çalışan kadın işçiler çoğunlukla evden işe, işten eve gidip geldiklerini, evde de zaten ev işleriyle zamanın geçtiğini, bu sebeple Sözleşme hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadıklarını söylüyor. İzledikleri haberlerden dolayı İstanbul Sözleşmesi hakkında birkaç şey duyduğunu ifade eden kadınlar da var ancak onların da bir kısmının bilgisi iktidar ve çevresindekilerin söylemleriyle sınırlı. Sözleşme tartışmalarını yalnızca bu kaynaklardan öğrenen kadınlar hükümet tarafından daha iyi yasalar çıkarılarak kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenebileceğine inandıklarını söylüyorlar. Sözleşme’ye ilişkin kısıtlı bilgisi olan kadınlar ise kadına yönelik şiddet konusunda İstanbul Sözleşmesi’nin bir getirisi olmadığını, kadın cinayetlerinin hâlâ devam ettiğini, bundan sonraki süreçte de şiddeti önlemeye yönelik bir çalışmanın yapılacağına olan inançlarının kalmadığını belirtiyorlar. Sözleşme’ye dair bilgisi olan kadınlar ise tek bir kişi tarafından alınan kararlara ve Meclisin fiilen yok sayılmasına da tepki gösteriyorlar. Bilgi verdikçe, toplam tabloyu konuştukça fikri değişiyor kadınların. Konuştukça “Aman ne olacak ki…” sözü yerini “Peki şimdi ne yapacağız?” sorusuna bırakıyor.
‘DEMEK Kİ SÖZLEŞME SAYESİNDE KORUNDUM’
Konuştuğumuz kadınlardan biri, “Bu Sözleşme’nin uluslararası bir bağlayıcılığı vardı. Ülkeye hesap verme zorunluluğu getiriyordu. Şimdi tek bir kişinin kararıyla Sözleşme’den çekildik. Zaten ülkede kadın cinayetleri her geçen gün artarken bundan sonraki süreçte erkekler daha da cesaretle kadınlara şiddet uygulayacak, kadınları daha kolay öldürecek” diyerek tepkisini gösteriyor.
Bu konu hakkında fikri olmadığını söyleyen kadınlardan birine İstanbul Sözleşmesi’ni anlattığımızda ortaya çıkan ise endişe oldu. Çünkü kendisi de zamanında şiddet görmüş ve koruma kararı aldırmış bir kadındı: “Ben kısa süre önce boşandım. Uzun zamandır zaten sıkıntılarımız vardı. En son bana ve kızıma şiddet uyguladı, karakola gidip şikayetçi oldum. Bana ve çocuklarıma koruma kararı çıkarıldı. Ondan sonra da boşanma süreci hızla başladı. Benim herhangi bir talebim olmadığı için boşanma tek celsede gerçekleşti. Demek ki bu Sözleşme sayesinde koruma altına alındım. Aslında tam anlamıyla uygulansaydı bu Sözleşme’nin gerekleri, ülkede bu kadar çok kadın öldürülmezdi. Peki, şimdi bu koruma kararı kalkacak mı?” İşte bu sorunun cevabı kadınların haklarına yapılan saldırılar karşısında nasıl bir tavır alacağının da cevabı olacak...
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Sağlık emekçisi kadınların sorunları gitgide büyüy...
‘Bu süreçte kovid olmadım ama olabilirdim. Beraber çalıştığım mesai arkadaşım oldu. O kadar yoğun ça...
8 Mart’ta yaptığımızı 1 Mayıs’ta da yapalım!
Samatya Ekmek ve Gül Grubundan sağlık emekçisi kadınlar 8 Mart’ta gerçekleştirdikleri birliği 1 Mayı...
Ekmek ve Gül Nisan 2021 sayısı
Ekmek ve Gül'ün yeni sayısında kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına öfkelerini dile ge...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.