Arjantin’de yıllardır kadınların en acil taleplerinin başında bulanan yasal kürtaj hakkı senato tarafından reddedildi.

Kürtaj hakkı önce parlamento gündemine gelmiş, kadınların parlamento önündeki eylemleri sonucu yasa onaylanmıştı. 13 Haziran’da başlayıp 14 Haziran’da sona eren ve 22 saat süren parlamento görüşmeleri sırasında yüzbinlerce kadın ve erkek kürtajın yasallaşması için eylem yapmış, yasa 129 evet oyuyla kabul edilerek senatoya gönderilmişti.

Ancak kadınların yasal, güvenli ve ücretsiz kürtaj talebi senatodan geçemedi. 1 milyonu aşkın kadın, kürtajın yasal olmamasının kendilerini güvensiz, sağlıksız yöntem ve ortamlara sürüklediğini ve ölüme gönderdiğini söyleyerek yasanın kabul edilmesi için senato görüşmeleri boyunca eylemlerini sürdürdü. Arjantin Senatosu, hamileliğin ilk 14 haftası içinde kürtajı yasallaştıracak yasa tasarısını 15 saat süren görüşmenin sonunda 31 evet oyuna karşılık 38 hayır oyuyla reddetti.

Ret kararında Katolik Kilisesinin senatörlere yönelik baskılarının etkisi olduğu belirtiliyor.

Oylama öncesi kürtaj hakkı için kampanya düzenleyen kadınlara pek çok ülkeden destek veren kadınlar da senatörlere seslenerek yasayı kabul etmelerini istemişlerdi.

KÜRTAJ YASAĞI KADINLARI ÖLDÜRÜYOR

Öte yandan kürtajın sınırlanması ve yasaklanması kürtaj sayısını azaltmıyor. Aksine bu yasaklar sağlıksız kürtaj sayısını ve buna bağlı olarak kadın ölümlerini artırıyor.

Dünyada her yıl ortalama 56 milyon kürtajın 8 milyonu sağlıksız koşullarda gerçekleşiyor. Kürtaj yasağı ve fahiş fiyatlar sağlıksız koşulları, sağlıksız koşullar kadın ölümlerini getiriyor.

Dünya Sağlık Örgütünün araştırmalara göre 2010-2014 yılları arasında tüm gebeliklerin yüzde 25’i, isteğe bağlı düşük ile sonuçlandı.

Araştırmaya göre her yıl güvensiz kürtaj sonucunda yaklaşık 7 milyon kadın hastaneye kaldırılıyor.

Tıklayın - DÜNYADA KÜRTAJIN TARİHİ
Ne yazık ki dünyada kürtajın tartışmalı olduğu tek ülke Arjantin değil.

Türkiye de dahil 68 ülkede hâlâ yasak olan kürtaj 73 ülkede yasal.

Dünyada kürtaj tartışmalarının, kürtajın yasaklanmasının da serbest hale gelebilmesinin de uzun bir tarihi var. Bedenimize kazılan bu tarihe birlikte bakalım.

Türkiye’deki tartışmaları ve son durumu da BURADAN okuyabilirsiniz.