ANTEP

Antep’te kadınlar, Demokratik Kadın Platformu bileşenleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun çağrısıyla 25 Kasım’da bir araya geldi. Kırkayak Parkı’nda toplanan kadınlar, Balıklı Meydanı’na doğru “Kadın cinayetleri politiktir”, “Jin jiyan azadi” “Sermayeye değil, kadınlara bütçe”, “Aileye kul, sermayeye köle olmayacağız”, “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Sözleşme tanınsın, 6284 uygulansın” sloganları eşliğinde yürüdü. 

Eylemde Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca, TTB Merkez Konsey Üyesi Ayşegül Ataş, DBP PM üyeleri de yer aldı. Balıklı Meydanı’nda basın açıklamalarının okunmasının ardından EMEP Milletvekili Sevda Karaca da söz aldı. Antep'te yapılan 25 Kasım eylemi, Van YYÜ’de okurken katledilen Rojin Kabaiş’e adandı. 

Yapılan açıklamada ayrıca bugün Antep'in Nizip ilçesinde boşanma aşamasında olduğu Recep Özkan tarafından katledilen Zehra Özkan ve Ahmet Aslansoy Tekstil Fabrikasının sahibi Ahmet Aslansoy tarafından tacize uğrayan G.Ç. de anılarak yaşanan cinayetin ve taciz vakasının takipçisi olunacağı belirtildi. Eylem, kadınların eşit, özgür ve güvenli yaşam mücadelesinin devam edeceği vurgusuyla ve kadınların coşkusuyla son buldu.

DİYARBAKIR

Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Ekmek ve Gül

Dicle Amed Kadın Platformu ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı çağrısıyla binlerce kadın Eski Cezaevi önünde toplandı. Buradan Ofis AZC Plaza önüne yürüyen kadınlar sık sık "Jin, jiyan, azadî" sloganı attı. Kadınlar Rojin Kabaiş ve katledilen birçok kadının fotoğrafını taşıdı.

Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Ekmek ve Gül

Kadınlar, eylem boyunca Rojin Kabaiş ve katledilen birçok kadının fotoğrafını taşıdı. Açıklama yapan kadınlar, “Bi civaka demokratîk ber bi jiyana azad a tund ve” (Demokratik Toplumla şiddetsiz özgür yaşama) ile “Rojin Kabaiş için adalet sağlanacak” pankartları açtı.

Yürüyüşün ardından AZC Plaza önünde yapılan ortak açıklamayı Ruçem Vefa Elyakut, kadın katliamlarında yasaların uygulanmamasına ve kadınların eve hapsedilmeye çalışılmasına tepki göstererek, hükümetin sistematik politikalarının tacizi ve şiddeti artırdığını dile getirdi.

Şüpheli ölümlere dikkat çekildi: Failleri biliyoruz

Tevgera Jinên Azad (TJA) adına konuşan Sebahat Tuncel, 25 Kasım'ın önemine değinerek katledilen kadınların cinayetlerinin politik ve erkek-devlet ortak iş birliğiyle gerçekleştiğini vurguladı. Tuncel, “Her gün şüpheli kadın ölümleri karşımıza çıkıyor. Rojin Kabaiş'in, Narin'in ve Gülistan Doku'nun failleri hala meçhul. Aslında biz failleri biliyoruz. Erkek egemen sistemden beslenen erkeklerdir” ifadelerini kullandı. Tuncel, şiddet sarmalına karşı durmanın boyunlarının borcu olduğunu söyledi. Tuncel son olarak “Şiddet, ölüm, savaş kaderimiz değil. Savaşsız, şiddetsiz, sömürüsüz güzel günler göreceğimize inanıyoruz” diyerek mücadele vurgusu yaptı.

ERZİNCAN

Fotoğraf:Erzincan Kadın Platformu

Erzincan Kadın Platformunun çağrısıyla buluşan kadınlar "Yasımız, öfkemiz, acımız büyük dedi. Öldüren düzeninizi kadın mücadelemiz değiştirecek" dediler.

ELAZIĞ

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Elazığ Kadın Platformu’nun çağrısıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında saat 16.00’da PTT Meydanı’nda toplanıldı. Kadınlar, saat 16.30’da yürüyüşe başlayarak eski Öğretmenevi önüne yürüdü. Erbane ritimleri, ıslıklar, “Jin Jiyan Azadî”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Kadınlara değil erkeklere barikat”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Kadın dayanışması yaşatır”, “Koruma aklama yargıla”, “Kadına değil şiddete dur de”, “Yasayı anayasayı sözleşmeyi uygula” sloganlarıyla bir yürüyüş gerçekleştirildi. Eski Öğretmenevi önünde yapılan basın açıklamasını Elazığ Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Derya Coşkun okudu. Basın açıklamasında kadınlar, Mirabal Kardeşler’in mücadelesini hatırlatarak şu ifadeleri vurguladı: “25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde Mirabal Kardeşler diktatörlüğe karşı mücadele yürüttükleri için katledildi. 25 Kasım, onların anısına Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü ilan edildi. Mirabal kardeşlerin kararlılığını, direncini, mücadelesini bugüne taşıyoruz.”

Elazığ'da bugün Sümeyye Yıldız'ın katledilmesine de açıklamada yer verildi: "Biz 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nde hazırlık yapma aşamasındayken, yaklaşık 3 saat önce yine bir haberle derinden sarsıldık. Elazığ’da, yanıbaşımızda, 3 çocuk annesi Sümeyye Yıldız kocası tarafından katledildi. Elazığ Kadın Platformu ve Elazığ Kadın Dayanışma Derneği olarak bu durumun takipçisi olacağız."

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Açıklamada ayrıca, ekonomik ve politik koşulların kadınlar üzerindeki etkisine dikkat çekilerek “Bu 25 Kasım'a, siyasal iktidarın toplumu sermayenin ihtiyaçlarına göre dizayn eden, ucuz ve güvencesiz işgücünü kalıcı hale getiren politikalarının en ağır sonuçlarından biriyle, Dilovası'ndaki katliamla giriyoruz… Ne kaza, ne kader, ne fıtrat. Tüm iş cinayetlerinde olduğu gibi, Dilovası'ndaki katliamın sorumlusu emekçilerin güvenli ve güvenceli yaşama hakkını hiçe sayan düzendir" dendi.

Kadınların istihdama erişimde yaşadığı eşitsizliklere de dikkat çekilen açıklamada Coşkun, “DİSK AR verilerine göre ise kadın işsizliği yüzde 39,4. Yani kadınlar işsiz ve istihdama erişemiyor. Bu planda merkezi bütçeden kadının payına günde yalnızca 51 kuruş düşüyor!” dedi.

Kadınlar açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı: “Şiddetsiz, eşit, özgür bir yaşam için mücadelede kararlıyız" diyerek açıklamayı sonlandırdı. Basın açıklamasının ardından öldürülen kadınların isimleri tek tek okunarak karanfiller bırakıldı ve kadınlar hep bir ağızdan “Burada!” diye haykırdı.

MALATYA

Fotoğraf: Kıvılcım Eftelya/Ekmek ve Gül

Malatya Demokratik Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'nde bir yürüyüş düzenledi. Eski Paşaköşkü Postanesi önünde toplanan kitle, Emeksiz Üst Kavşağı'na kadar yürüdü. Emeksiz Üst Kavşağı'nda yapılan basın açıklamasında,açıklamayı platform adına Seda Uçar okudu.

2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesi ve kamu kurumlarının politikalarının aile merkezli bir çerçeveye oturtulmasının, kadına yönelik şiddetin görünürlüğünü azalttığını ve bireysel hakların geri plana itilmesine yol açtığını söyleyen Uçar, "Devletin politikasını işletirken 'aile birliğini önceleyen' yaklaşımı, şiddet gören kadınların başvuru mekanizmalarına erişimini zorlaştırmış, kolluk ve idari makamların 'aileyi koruma' gerekçesiyle kadınları uzlaştırmaya yönlendirme eğilimini artırmıştır" dedi.

Uzun yıllardır devam eden güvenlikçi politikaların, kadınların maruz kaldıkları hak ihlallerini artıran bir etki yarattığını söyleyen Uçar, "Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğüne yönelik müdahaleler ile gözaltı süreçlerinde ortaya çıkan cinsiyet temelli kötü muamele, kadınların siyasal ve toplumsal hayata katılımını sınırlamaktadır. Özellikle Kürt illerinde yürütülen askeri ve idari uygulamalar, kadınların gündelik yaşam koşullarını doğrudan etkileyen sistematik hak ihlallerine dönüşmektedir. Kadın örgütleri ve hak savunucuları ise yıllar boyu yargı ve kolluk tacizine maruz bırakılmışlardır" dedi.

Uçar, platform olarak taleplerini şu şekilde sıraladı:
-Kadınlara yönelik ekonomik sömürünün son bulması: güvenceli, sendikalı, eşit işe eşit ücret temelli çalışma hakkı acildir.
-Ev içi, bakım yükü ve ücretsiz emek alanlarının kamusal sorumluluk çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir.
-Kadına yönelik şiddeti önleme mekanizmalarının tam işler hale getirilmeli, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa etkin uygulanmalı; 11. Yargı Paketi’yle planlanan hak gaspı adımlarının derhal geri çekilmelidir.
-Kadınların hakları güvence altına alınmalı, boşanma hakkı, nafaka hakkı, şiddetten korunma haklarının geriye gitmesinden ziyade ileriye taşınmalıdır.
-Kadınların ve LGBTİ+’ların haklarını hedef alan politika, saldırı ve düzenlemelere karşı ortak, kapsayıcı ve güçlü mücadele hattı inşa edilmelidir.
-Kadın mücadelesinin güçlendirilmesi; kadınların kendi talepleri etrafında yan yana gelmesi; yerel direnişlerin, farklı yaşam alanlarından kadınların birlikteliği teşvik edilmelidir.

URFA

Urfa Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar Novada Park'ta toplandılar ve Topçu Meydanı'na meşaleler, düdüklerle yürüdüler.