Okulların pandemi öncesinden bir farkı yok
‘Müfredat biraz seyreltilse, öğretmen, öğrenci, veli zaman geçirilmeden aşılansa diye bekliyoruz. Hiçbir öğretmenin, öğrencinin canı yansın istemiyoruz. Kayıplar, hastalıklar önlenebilir.’

İlk gün heyecanı ve bir dolu kaygı ile birlikte öğretmenler, öğrenciler, veliler olarak yüz yüze eğitime başladık. Okulların açılmasıyla birlikte sorunlar da ilk günden itibaren kendini göstermeye başladı. Sabah erkenden okul önlerinde durum tabiri caizse mahşer yeri gibi. Kendi okuluma giderken iki ilkokul, bir tane de ortaokulun önünden geçerek gidiyorum. Özellikle ilkokul önlerinde çocuk ve veli yoğunluğunun çok fazla olduğu görülüyor. Öyle ki taksiye binmek istedim ancak mümkün olmadı trafik yoğunluğundan insanlar işlerine gitme çabasında. Okul bahçelerinde ve önünde fiziksel mesafe diye bir şey ise maalesef yok. Bir öğretmen arkadaş, “Pandemi öncesi okul açılışlarından bir farkı yok. Sınıflar aynı, ders ve müfredatlar aynı, seyrekleştirme yok. Tek fark maske takıyoruz. O da ne kadar koruyor Allah biliyor” diye dert yanıyor öğretmen odasında. Çocuklarda motivasyon düşüklüğü ve uyuklama durumu var. Sorduğumuzda ‘Hocam geç yatıyoruz, erken kalkıyoruz. Şimdi zor geliyor’ diye açıklıyorlar. Aslında bu da okulların açılmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Okula karşı ilgi gittikçe azalmakta. Bazı öğrenciler, “Biz bu halde nasıl üniversite kazanacağız. Bomboşuz” diye yakınıyor. “Telefon bağımlılığını nasıl çözeceğiz” diyor bir başka öğretmen arkadaş. Çünkü zil çalar çalmaz telefonlar çıkıyor.

ÖĞRETMENLERDE KAYGI ÖĞRENCİLERDE UYUM SORUNU

 “Bu kadar uzun süre okulda kalınca, öğrenciler, öğretmenler, beslenme ihtiyaçlarını karşılamakta sorun yaşayacak” diyor bir başka öğretmen. Nerede yemek yenilebileceğine dair hiçbir düzenleme yok. Binalar aynı bina, yeni ekstra alanlar yok. Havalar soğuyunca, yağmur yağınca, teneffüslerde sınıfların havalandırma da aksayacak, görünen o. Kalabalık sınıflar özellikle liselerde ciddi bir problem. Meslek liselerinde de kültür derslerinde sınıflar kalabalık oluyor. Tuvaletler ciddi bir tehlike, her teneffüste neredeyse okullardaki öğrencinin yarısı tuvaletleri kullanıyor. Kontrollü gönderme diye bir durum mümkün olmuyor. Evet, temizlik malzemesi ve dezenfektan şimdilik var. Çok katlı okullarda öğrenciler teneffüste bahçeye inmeye bazen üşeniyorlar. Öğretmenlerde ciddi bir kaygı var öğrencilerde ise uyum sorunu. Böyle tam zamanlı olmasa, müfredat biraz seyreltilse, öğretmen, öğrenci, veli zaman geçirilmeden aşılansa diye bekliyoruz. Hiçbir öğretmenin, öğrencinin canı yansın istemiyoruz. Kayıplar, hastalıklar önlenebilir. İrade bekliyoruz Yani her şey normalmiş gibi yapmayalım, normal değil. Birileri sırça köşelerinden eğitim ve okullar için ahkam kesmesin. Korkuyoruz, kaygılıyız.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Okulların açılmasına sevindiğimiz kadar bir o kada...

Ankara Batıkent’te yaşayan ve kızı ortaokula giden bir veli yazdı: Hiçbir önlem yok, sınıflar kalaba...

Sınıf mevcudu 40, okul çıkışı izdiham!

Pendik’ten bir veli: ‘Okul açıldığı için duyduğumuz sevinç yerini ilk gün okul kapısında yaşadığımız...

Asgari ücretli çocuğunu okula nasıl gönderecek?

Çocuğunu okula yazdırmaya gelen bir veli ‘Benim param yok ben bu parayı ödeyemem’ dediği için okul m...