Bir kitap: Ana
Sarhoş baba çürümeye yüz tutmuş kapitalizmi, ana emeği, Pavel ise uğruna mücadele ettikleri geleceği temsil eder.

Rekabetçi kültürle beslenen kapitalizm, yarış kelimesini, yaşamın her alanında söylem olmaktan çıkarıp eyleme dönüştürmek ister; fakat kapitalizmin bencil, bireysel, çıkarcı dünyasında yarıştırmaya gücü yetmediği alanlar da vardır. Bunlardan biri de anaların acıları ve kolektif dirençleridir. Cenin, ana rahmine düştüğü anda başlar anaların mücadelesi. Onu dünyaya getirme istemi anneyi güçlendirir, hücrelerini yeniler. Kanından kan, canından can, göğsünden süt verip büyüttüğünde ise onun doğrusu, olur ananın doğrusu; onun ağrısı, sızısı olur ananın kabusu. Anaların acısı evrenseldir, rengi, ırkı, dili, inancı yoktur; sınır tanımaz analar. Buna örnektir Arjantin’deki Plaza de Mayo Anneleriyle Cumartesi Annelerinin kız kardeşliği.

Maksim Gorki’nin Ana’sıyla yolculuğumuz Berfo Ana, Fadime Ana, Cumartesi Analarına, yani bizim analarımıza benzeyen Nilovna ana ile tanışmak, onun kocaman yüreğine konuk olmak için 1905 devrimi öncesi Rusya’sına. Nilovna sarhoş kocasından şiddet gören acılar içinde kıvranan yoksul, cahil bir kadındır. O, şiddetin kadınların, sarhoşluğun erkeklerin kaderi olduğuna inanır. Kocası öldüğünde, oğlu Pavel eve sarhoş gelir, babasının rolünü üstlenir. Halk yoksuldur, açtır, çaresizdir. Bolşevik düşünce, aç, uykusuz insanların çalıştığı fabrikalarda örgütlenmede zorlanmaz. Ana kısa sürede oğlu Pavel’de değişiklikleri fark eder. Eve sarhoş gelen, ne istediğini bilmeyen Pavel okuyan, çalışan, saygılı bir gence dönüşür. Analar inanırlarsa çocuklarının haklı davasına meşaleyi ellerine almakta gecikmez, ateşe yürümekte tereddüt etmezler. İş birliği, kolektif çalışma bireyciliğin, rekabetin, zorbalığın, kapitalizmin düşmanıdır. Ana da safını belirler, o artık örgütlülüğün, kolektif yaşamın bir neferidir.

Maksim Gorki Ana’da işçilerin birliğine, dayanışmaya, yoldaşlığa, daha yaşanılır bir dünya için mücadelenin zorunluluğuna değinir. Kitapta sarhoş baba çürümeye yüz tutmuş kapitalizmi, ana emeği, Pavel ise uğruna mücadele ettikleri geleceği temsil eder. Tüm dünyada evlatlarına omuz veren analara ve Cumartesi Annelerine selam olsun. Gözaltında kaybolan oğlu bir gün gelir de evini tanımaz diye otuz iki yıl evine badana yapmayan, kapısını kilitlemeyen ve gözü açık giden Berfo Ana’ya da selam olsun.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Körlük

José Saramago, körlük metaforu üzerinden sistemi eleştirir. İnsanı, dünyayı, değerleri, ahlakı sorgu...

GÜNÜN KİTABI: Madam Bovary

Romanın yazılışından sonra ‘Bovarizm’ diye mutlu olmayan, tatmin olmayan kadın tipi tanımlaması yara...

Bir kitap önerisi: Amok Koşucusu

Onuruna, gururuna, aşkına sahip çıkan bir kadın, doktorun yardımı olmadan hayatta kalamayacağını bil...