GÜNÜN KİTABI: Körlük
José Saramago, körlük metaforu üzerinden sistemi eleştirir. İnsanı, dünyayı, değerleri, ahlakı sorgular.

Biz acaba gördüğünü sanan körler miyiz? Cisimleri, nesneleri, canlıları gördüğümüze, renkleri ayırt ettiğimize inandırılmış olabilir miyiz? Ya da günbegün körleşiyoruz da farkında mı değiliz? Belki de dünyamızda, coğrafyamızda, hemen yanı başımızda yaşanan acıları, gözyaşlarını, haksızlıkları, yoksullukları görmemek, kabullenmek, kader saymak için topyekun körleştik. Bakmak, görmek için yeterli midir? İnsanın sebep olduğu felaketlere karşı erdemli dik duruşumuz(!), gözlerimiz açıkken yüreğimize perde inişinden, körleşmesinden olabilir. Acaba her gün, her yerde, bıkıp usanmadan, birbirimize ahlak dersi verip, etik kuralları hatırlatmamız körlüğümüzün anlaşılmasından korktuğumuzdan mı? Susturulmaya, sansüre tepkisizliğimiz de belki körlüğümüzden.

José Saramago’nun Körlük romanıyla yapacağımız yolculuk hakkında kısa bir uyarı: Distopik bir roman ve şimdiye kadar yaptığımız kitap yolculuklarına benzemiyor. Bu yolculukta, alacakaranlıklarda yürüyecek, insana ait ne kadar kötülük varsa tanıklık edeceğiz; ikiyüzlülüğe, hırsızlığa, istismara, onursuzluğa, yolsuzluğa rastlayacağız. Arafta kalacak, karanlık dehlizlerde el yordamıyla ilerleyeceğiz. Açlığa karşı uygulanan orantısız gücün karşısında dehşete düşeceğiz. Çevremizi saran kötü kokudan nefes alamayacak, yolculuğa ara verip kendimizi banyoya atmak isteyeceğiz; ama yine de kitabı elimizden bırakamayacağız. Bu yolculukta yol arkadaşlarımızın ismi yok. Doktor, doktorun karısı, ilk kör, onun karısı, koyu renk gözlüklü kız gibi. Yer, zaman da yok. Bilinmeyen bir yerde beyaz körlük salgını başlar ve yayılır. Tek bir insan vardır kör olmayan, doktorun karısı. Belki de yazar, birileri gözetlemeyince çirkinleşen erkek dünyasında vicdanı, tek bir kadında simgelemek istemiş.

José Saramago, körlük metaforu üzerinden sistemi eleştirir. İnsanı, dünyayı, değerleri, ahlakı sorgular. İnsanın doğasında evrensel olarak kabul gören olumlu davranışlar ile kötülüğün yan yana, sırt sırta durduğunu; devlet ve din otoritelerinin denetlemede zorlandıklarında toplumu kaosa, dipsiz kuyulara fırlatabileceğini anlatır. Yazarın erkek üzerinden her türden kötülüğü, kadın üzerinden tanıklığı, vicdanı anlatması tüm bu çirkinliklerin içinde en güzel yandı. Belki de uyanış için, görmek için öncesinde kör olmak gerekir. Körlük bir kitaptan fazlası. Teşekkürler Saramago.

Görsel: Nebat Bukrek/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Madam Bovary

Romanın yazılışından sonra ‘Bovarizm’ diye mutlu olmayan, tatmin olmayan kadın tipi tanımlaması yara...

GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuklar için Mor Masallar

Toplumsal cinsiyet eşitliğini odağa alarak hazırlanan Mor Masallar kolektif bir çabanın sonucu olara...

Bir kitap önerisi: Amok Koşucusu

Onuruna, gururuna, aşkına sahip çıkan bir kadın, doktorun yardımı olmadan hayatta kalamayacağını bil...