Yoksulluğun artışıyla çocukların beslenme çantaları ekmek, poğaça, makarna ve meyve suyu ile doluyor. Çocukların gelişimi için pek çok soruna sebep olacak olan karbonhidrat ağırlıklı bu beslenme biçimi çocukların ağız ve diş sağlığını da ilk elden olumsuz etkiliyor.
Nasıl oluyor bu? Bunlardan biri yoğun karbonhidrat ağırlıklı beslenme ile süt dişlerinin hızla çürümesi, bir diğeri diş fırçası-diş macunu gibi temel ihtiyaçların pahalılaşması ve soruna dönüşmüş çürüklerin tedavisine ailelerin erişememesi ile...
20 DİŞTEN 16’SI ÇÜRÜK
İstanbul’un yoksul semtlerinden biri olan Bağcılar’da bir muayenehanede çok sayıda erken çocukluk çağı çürükleri ile karşılaşıyor diş hekimleri. Erken çocukluk çağı da 1-3 yaş arasını kapsıyor. 3 yıldır Bağcılar’da bir muayenehanede çalışan Diş Hekimi Ali Umut Aydın, 20 tane süt dişinin 16’sının çürük olduğu çok sayıda çocuk hastayla karşılaştığını anlatıyor. Kendilerine başvuran çocukların neredeyse tamamında süt dişi sanılan ancak aslında daimi diş olan 6 yaş dişi çürük: “Kanal tedavisi yapmak zorunda kalıyoruz o yaşta o tip dişlere. Dişin ömrü kısalmış oluyor belki 30 yaşına geldiğinde çok genç bir yaşta o diş çekime gidecek. Böyle çok tedavi yapıyoruz.”
ÇÜRÜK NASIL OLUŞUR?
“Karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden sonra diş fırçalanmazsa o yapışıyor dişe. Özellikle yapışkan şekerli, reçel gibi şeylerle besleniyorsa çocuk dişe yapışır, şekerli sakız çiğniyorsa dişe yapışır, fırçalanmazsa bakteri oradaki şekeri kullanıp çürütmeye başlıyor. Süt dişleri de çabuk çürür.”
TEDAVİ OLMALI AMA HANGİ PARAYLA?
Yoksulluk sadece çocukların beslenme çantalarını etkilemiyor aynı zamanda yoksulluğun bir sonucu olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarının tedavisine de erişimlerini zorlaştırıyor. Devlet hastanelerinde uzun sıralar bekleyemeyen aileler çocuklarını özel muayenehanelere götürmek durumunda kalıyor. Diş Hekimi Ali Umut Aydın’a göre hastaların çoğu da tedavi ücretini karşılayamadıkları için tedaviyi yaptıramıyorlar: “5-6 yaşlarında bir çocuk ağzı şiş bir şekilde dişinden ötürü geliyor. Aile tedavisini yaptıramamış, fazla çocuk var, tedavi masraflarını karşılayamıyor. Böyle hastamız çok oluyor. Maddi durumdan ötürü boynu bükük bir şekilde ayrılıyor muayenehaneden. Tedaviyi yaptırmak istiyorlar ama bazen dişi kurtarmak yerine dişi kurtarma ücretini karşılayamayınca dişi çektirmeyi tercih ediyorlar.”
SÜT DİŞİ DEYİP GEÇME!
Süt dişlerin tedavi edilememesi aslında pek çok soruna sebep oluyor. Diş Hekimi Ali Umut Aydın bu durumun hem çocuğun duygu durumunu bozduğundan hem beslenmesini etkilediğinden hem de çeşitli hastalıklara davetiye çıkardığından bahsediyor: “Süt dişindeki enfeksiyon vücuttaki diğer yerlere yayılabilir. Dişten çıkıyor kemiğe yayılıyor, kemikten de damar yoluyla tüm vücuda… Diş bu yüzden önemli.”
“Nasılsa yerine yenisi çıkacak” diye düşünülen süt dişinin erken kaybedilmesi, çekilmesi de uzun vadede çocukların ağız sağlığını etkiliyor ve ileri yaşlarda daha masraflı tedaviler gerektirebiliyor: “Erken süt dişi kaybı yerine gelecek daimi dişlerin sırasını bozuyor. Mesela çapraşıklık olma ihtimali yüksek oluyor. Tel takma ihtiyacı oluyor, eğer ki yaşı 18’i geçmişse bazen tel bile yetmiyor. Genel anestezi altında çene düzenlemesi ihtiyacına kadar gidebiliyor.”
İLK ÖNCE EBEVEYN DİŞ FIRÇALAMALI
Diş Hekimi Ali Umut Aydın çürük oluşumlarının neredeyse çoğunun beslenmeden ve diş fırçalamadan kaynaklı olduğunu söylüyor ve ilk olarak ebeveynlerin diş fırçalaması gerektiğini ve çocukların onlardan görerek fırçalamaya başlayacağını hatırlatıyor.
YOKSULLUK ÇOCUKLARIN DİŞ SAĞLIĞINI DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül, yoksulluğun çocukların ağız ve diş sağlığına etkilerini ve mevcut tablonun değişmesi için neler yapılabileceğini anlattı.
‘DİŞ HASTALIKLARININ ÇOĞUNUN SEBEBİ YOKSULLUK!’
Artan yoksulluk çocukların beslenmesini doğrudan etkiliyor. Bize gelen beslenme çantaları fotoğraflarında kadınlar çocukların beslenme çantalarına sadece ekmek, lavaş, poğaça ve meyve suyu koyabiliyorlar. Karbonhidrat ağırlıklı bu beslenme çocukların ağız ve diş sağlığını nasıl etkiliyor?
Toplum sağlığı önünde çok önemli bir engel olan yoksulluk, sağlıklı beslenmeyi de imkânsız hale getiriyor. Çünkü yoksul insanlar tek tip, dengesiz ve enerji yoğunluğu yüksek gıdalarla beslenmek durumunda kalıyorlar. Geçinebilmek için fiyatı düşük, işlenmiş, şeker içeriği yüksek gıdaya yöneliyor ve çok az miktarda sağlıklı yiyecek tüketebiliyor. Vitamin, mineral, protein, lif yönünden zayıf bir beslenme sürdürüyor. Özellikle okul öncesi çocukluk dönemi sağlıklı beslenme ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılabilmesi açısından en önemli dönemdir.
Yine okula giden çocukların beslenme çantasında süt ve süt ürünlerinin, sebze ve meyvelerin bulunması gerektiğini söylüyoruz, ancak gördüğümüz durum vahim. Şayet bir beslenme çantası varsa, içinde sadece ekmek vb. besleyici olmayan gıdalar mevcut. Toplumun yüzde 85’inin ağız ve diş sağlığı bozuk. En önemli halk sağlığı sorunları içinde yer alan ağız ve diş hastalıklarının nedeni de büyük oranda yoksulluk.
Son 30-40 yılda yüksek gelirli ülkelerde diş çürüğü görülme oranları aşağı çekilse de orta ve düşük gelirli ülkelerde diş çürüğü hâlâ en yaygın hastalık olarak toplum sağlığını olumsuz etkiliyor.
Bilhassa büyüme gelişim döneminde yeterli protein, sebze, meyve ve sağlıklı bitkisel yağları tüketmesi gereken çocuklar karbonhidrat ağırlıklı besleniyor. Kalitesiz karbonhidrat ağırlıklı gıdalarla (ekmek, makarna, pilav) beslenen çocuklarda çürük oluşumu kaçınılmaz.
Nasıl örneklerle karşılaşıyorsunuz?
Yine içinde bulunduğumuz ekonomik krizin en ağır şekilde etkilediği yoksul ailelerin çocukları arasında ağız diş sağlığına bağlı -zaten var olan- eşitsizlikler daha da artıyor. İşsizliğe bağlı maddi sıkıntılar nedeniyle aileler çocuklarının ağız hijyeni için gerekli olan en basit malzemeleri bile temin edemiyor, diş fırçası, diş macunu bile alamıyor, çocuklarını doktora götüremiyor.
Yine işsizlik nedeniyle sosyal güvencesi olmayan ailelerin çocukları, kamu ağız diş sağlığı hizmetlerinden de yararlanamıyor. Dolayısıyla tedaviler ve koruyucu diş hekimliği uygulamaları yapılamıyor, bu da özellikle diş çürüklerinin ve tedavi gereksiniminin artmasına neden oluyor.
Düzenli diş hekimi kontrolüne gidemeyen, dişlerini fırçalayamayan ve ağız bakımı yapamayan, bunun için gereken materyale erişemeyen, beslenmesinde karbonhidrat ve şekere ağırlık vermek durumunda kalan aileler ve çocuklarının ağız diş sağlığı açısından büyük sorunlar yaşaması doğaldır.
Bu bahsettiğiniz tablonun değişmesi için nasıl çözümler gerekli? Şimdi Türkiye’nin pek çok ilinde kadınlar “Her okulda 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek her çocuğun hakkı” diyerek imza topluyor, milletvekilleri tarafından Meclis gündemine getirilmek üzere kanun teklifleri verildi. Okullarda çocuklara sağlıklı ve ücretsiz bir öğün sağlanması mevcut tabloyu değiştirmede etkili olur mu?
Çözüm için, elbette bir “Ulusal Ağız Diş Sağlığı Politikamız” olmalı ve özellikle çocuklara yönelik ağız sağlığını geliştirme programlarının uygulanmasına öncelik verilmelidir. Bu amaçla, diş hekimleriyle birlikte tüm sağlık çalışanları, pediatristler, pratisyen hekimler, hemşireler, ayrıca öğretmenler, ebeveynler, okullar, yani çocuğa dokunan herkes ve fakülteler, diş hekimi odaları, ilgili bakanlıklar iş birliği içinde çalışmalıdır.
Bununla birlikte sağlıklı, güvenli ve yeterli gıdaya, uygun fiyatlarla, sürdürülebilir biçimde ulaşabilmek temel insan hakkıdır. Bunu sağlamak da kamunun en önemli görevlerinden biridir. Bu konuya sosyal yardım değil, “sosyal hak” perspektifinden bakmalıyız. Yerel yönetimlerin verdiği destekleri “hayırseverlik” ya da “yardım” değil, “sosyal hak” olarak görmek lazım.
Fotoğraflar: Canva
İlgili haberler
3 maddede her okulda ücretsiz ve sağlıklı bir öğün...
Okul önlerinde toplanan imzalar, öğretmenler odasında yapılan tartışmalar, sokak sokak büyütülen ses...
Çocukların beslenmesine kaynak yok diyorlar: Halka...
‘Kaynak yok diyorlar halka yok kendilerine var. Bütün yük de halkın omzunda… Bu kampanyaya sahip çık...
Mülteci çocuklar bir öğün sağlıklı yemek yiyebiliy...
Mülteci çocukların beslenmesine ilişkin İstanbul İkitelli’de mülteci bir aile ve Dünya Evimiz Ulusla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.