Antep’te evi taşlanan Suriyeli mülteci Emine Hanım’a polis “Evden taşının” dedi. Evrensel’den Cengiz Anıl Bölükbaş ve Ahmet Osman’a konuşan Hanım, ırkçı saldırıların son bulmasını isteyerek, “Çünkü artık ben bir mülteci olarak kendimi hiç güvende hissetmiyorum” dedi.
28 Mart tarihinde sosyal medyaya bir video düştü. Videoda konuşan Suriyeli kadın, evine taşlarla saldırı olduğunu söylüyordu. Camları kırılmış olan mutfağında konuşan kadının feryadı ise, Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin sorununu anlatıyordu: “Vicdan sahibi olan biri bu durumu nasıl kabul eder? Evet biz Türkiye’de yaşıyoruz ama güvende değiliz.”
VALİLİK ‘ADLİ OLAYLARDAN FARKI YOK’ DEDİ
Videonun yayılmasının ardından konu ile ilgili açıklama yapan Gaziantep Valisi Davut Gül, paylaşılan haberin, komşu kavgası olup ideolojik bir yönü bulunmadığını söyledi. Vali Gül, açıklamada, “Türklerin ya da Suriyelilerin kendi aralarında meydana gelen adli olaylardan bir farkı yoktur. Aile insani ve asayiş yönüyle Valiliğimizin takibindedir” ifadelerini kullandı.
‘SORUN ÇIKARSALAR MAHALLEDE BARINAMAZLAR’
Saldırı ile gündeme gelen aileyle yaşanan süreci konuşmak üzere yaşadıkları mahalle olan Karşıyaka Mahallesi Şoför Ali Caddesi’ne gittim. Olayın yaşandığı yeri öğrenmek için mahallede denk geldiğim birkaç kişiye soru sordum. Ancak kimse mahallede böyle bir olayın yaşandığını söylemedi. Böyle küçük bir sokakta olayın öğrenilmemesi ya da haberdar olunulmaması imkansız. Bazı kişiler ise konuyu direkt Suriyelilere getiriyor: “Ya bunlar geldi ülkenin huzuru bozuldu. Bizim mahallemiz önceden ne güzeldi. Şimdi yaşanacağı kalmadı. Biz kendi ülkemizde yaşamıyorken bir de bunlarla uğraşıyoruz şimdi.” Sorduğum bir kişinin konuyla ilgili tepkisi ise valiliğin açıklamasını yalanlar vaziyetteydi: “Burada böyle bir olay yaşanmadı. Şurada 2-3 Suriyeli oturuyor. Onlar da sorun çıkartacak tipler değil. Sorun çıkartacak olsalar zaten bu mahallede barınamazlar.”
Mahallede yaşayan yerli halktan konuyla ilgili bir bilgi alamayınca, evin tam olarak yerini öğrenmek için Suriyeli aileyi aradım. Kadın aşağıya ineceğini ve beni alacağını söyledi. 2 dakika sonra karşımdaki kapı açıldı ve saldırıya uğrayan Emine Hanım’ı gördüm. Saldırıya uğradıkları ev, tam da bana “Burada öyle bir saldırı olmadı” diyen insanların oturduğu yerin karşısındaydı.
KIRIK CAM NAYLONLA KAPATILMIŞ
Emine Hanım, beni eve alarak ardımdan hemen kapıyı kapattı. Gazeteci olduğumu ve uğradıkları saldırı hakkında konuşmak istediğimi söyleyince Emine Hanım, beni evin üst katına çıkardı. Hemen saldırının ilk yaşandığı yer olan mutfağa götürdü. Yan evden taş atılması sonucu kırılan mutfağın camlarını naylonla kapatmışlar. Emine, eliyle işaret ederek, “İşte şu karşıdaki damdan taş attılar” dedi.
‘BU ÜLKEDEN GİDİN’ DENİLMİŞ
Ailenin hikayesini dinliyoruz. 7 yıl önce Türkiye’ye gelmiş aile. Evde 8 kişi yaşadıklarını söyleyen Emine, sadece eşinin çalıştığını ve onun da tekstil atölyesinde çalıştığını söylüyor. Zaten evde gördüğüm çocukların yaşları oldukça küçük, çalışmaları imkansız.
Neden kendilerine yönelik saldırı olduğunu soruyoruz Emine’ye. Saldırınım sebebini kendisi de bilmiyor. Kendilerine saldıran komşularına sebebini sormak için yanına Türkçe bilen birini de alarak gitmiş. “Neden böyle bir şey yaptınız?” dediğinde komşusu pencereden çıkıp, “Bizim ülkede yaşıyorsunuz. Bizim ekmeğimizi yiyorsunuz, suyumuzu içiyorsunuz. Ülkeden gidin” diye bağırmaya başlamış.
POLİSTEN AİLEYE: EVDEN TAŞININ
Yaşanan olayın ardından Emine, polise gitmiş. Polis kendisine saldıran kişiyi karakola getirmesini ya da telefon numarasını vermesini istemiş. Saldıranı tanımadığını ve kendisine saldıran birini zaten getiremeyeceğini söyleyen Emine’ye polisin cevabı ise, “O zaman evden taşının” olmuş. Yeni bir ev aradıklarını söylüyor Emine, yeni ev bulunca hemen mahalleden taşınacaklarını dile getiriyor. Savaş yüzünden yersiz, yurtsuz kalan insanlar şimdi de sığındıkları yerlerden gitmek zorunda kalıyor.
IRKÇI SALDIRILARIN BİTMESİNİ İSTİYORUM
Yaklaşık 2 yıl önce de aynı mahallede birisi çantasını çalmaya kalkmış Emine’nin. Karşı çıkınca da çantasını çalmaya çalışan kişi tarafından darbedilmiş. Daha sonrasında darbeden kişinin annesi ve babası Emine’nin yanına gelerek, mahçup olduklarını ve onu affetmelerini istemiş. “Ben de bir anneyim, onların durumunu anladım” diyen Emine, çocuğa açtığı davadan vazgeçmiş. “Ama” diyor Emine, “Bu sefer hakkımı sonuna kadar savunacağım. Davadan vazgeçmeyeceğim.”
Tek isteğinin ırkçı saldırıların son bulması olduğunu vurgulayan Emine’nin son sözleri ise mültecilerin yaşadığı korku dolu hayatın adeta özeti: “Çünkü artık ben bir mülteci olarak kendimi hiç güvende hissetmiyorum.”
Çektiğim fotoğrafların ardından evden ayrılmak üzere selamlaştık. Evden çıkarken karşılıklı olarak “Görüşürüz” denildikten hemen sonra tedirginlikle hızlıca kapı kapandı. O tedirginlikle hızlıca kapının kapanması bile, burada yaşayan Suriyelilerin nasıl korku içinde yaşadığını gösteriyor.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Mülteci kadınları güçlendirmek mümkün
Genç mültecilerle çalışma yürüten ve kamusal yaşamda mülteci kadınlar için güvenli fiziksel alanlar...
Mülteci kadınların değişmeyeni: Şiddet, sömürü, ay...
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine başvuran mülteci kadınlar ya da mülteci Fatma ve ailesinin yaşadı...
Cinsel şiddete maruz kalan mülteci kadınlar kuruml...
Mülteci kadınlar, ayrımcılığın ve cinsel şiddetin en ağırına maruz kalırken resmi kurumların kendile...
Mültecilik ömrümü ‘ah’ etti
İkitelli’den mülteci Mizgin anlatıyor: ‘Eğer evde yiyecek salça var ise ekmeğe sürüp çocuğumun eline...
Antep’te mülteci kadınlara hakaret ve darp: Türk d...
Antep’te 2 Suriyeli mülteci kadın darbedildi. Engel olmaya çalışırken darbedilen Soyouf Aref, saldır...
Kadınım, mülteciyim, hayat hakkımın peşindeyim…
‘Çocuklarıma sarılıp her defasında yeniden kalktım ve yılmadan saatlerce yürüyerek sesimi duyurmaya...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.