Günler geçiyor, yaz bitti, sohbahar derken kışa bile giriyoruz nerdeyse. 2021’nin sonuna doğru gidiyoruz hızlı hızlı. Akşamları evde üşüme, kombiyi açıp açmama ikilemi arasında günler de başladı böylece. Elbette kombiyi açmak konusundaki ikilem kışın geldiğini kabullenmemeye dair bir romantizme ilişkin değil. Tamamen faturalarla ilgili. Geçim sıkıntısının en ağır olduğu bir dönemde yaşamaya çalışıyoruz. Yaşam koca bir ülkenin neredeyse tamamı için sürdürülemez durumda. Markete girdikten sonra sakinleşmek için birkaç dakika soluklanmak gerekiyor hemen kapısının önünde. Akıl alır fiyatlar değil çünkü gördüklerimiz.

Ekonominin en kötü olduğu dönemlerden birini yaşarken Meclis açıldı, belki çoğumuz pek fark edemedik. Zira iktidarın kendinin de aslında yürümediğini kabul ettiği bu tek adam düzeninde Meclis epeydir işlevsiz. Biliyorsunuz yasaları bile Cumhurbaşkanı kararnameler yoluyla çoğunlukla kendisi yapıyor, hatta kendi maaşına kendisi zam yaptı yüzde 14 oranında. Hiç de komik olmayan şaka gibi bir şeyin içindeyiz. Ama yine de sosyal medyadaki “Adam iki kere markete gittikten sonra durumu fark edip maaşına zam yaptı” esprisine güldüğümü söyleyeyim.

Neyse ne diyordum, evet Meclis açıldı. Bütçe görüşmeleri başladı. Bütçe üzerine daha konuşup yazıp çizeriz. Ama elbette ki yoksulluktan ve geçim sıkıntısından delirmek üzere olan bir ülkenin sorunlarına derman olacak bir bütçe asla çıkmayacak. Diyanete, Savunmaya, Cumhurbaşkanlığına ayrılan bütçeyi konuşacağız daha.

Meclisin 2021-2022 dönemine ilişkin gündemlerinin başında ise 5. Yargı Paketi olacak. Nitekim Yargı yılı açılış programında Cumhurbaşkanı “Yeni bir yargı paketi için kolları sıvadık. Arkadaşlarımız en kısa zamanda bu yeni paketi Meclisin gündemine getirecekler” sözleri ile durumu ifade etmiş oldu. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan da “Yeni yasama döneminde yargı paketinin gündeme geleceğini” ifade etti.

1. RAUND: NAFAKA HAKKININ GASBI

Peki neler var bu paketin içinde? Yeni Akit gazetesi şöyle bir haberle durumu duyurup “çalışmalara” başlamış durumda: “Süresiz nafaka, nafakasını ödemeyenlerin maruz kaldığı 3 ay tazyik hapsi, çocuk haczi, iftira mağdurları, velayet mağdurları, aile mahkemesi mağdurları ve aile konusundaki mağdurlar 1 Ekim’de TBMM’nin açılması ile birlikte 5. Yargı Paketi çalışmalarının hızla bitirilmesini bekliyorlar.”

Sadece Yeni Akit’in bu haberi dahi 5. Yargı Paketi ile bizleri neyin beklediğini açıkça gösteriyor. Paketlerin içine birbirinden çok ayrı yasal düzenlemeleri koyarak düzenleme yapmak iktidarın çok sevdiği iş. Böylece aslında demokrasi, insan hakları diyerek aralarda yapmaya çalıştıkları çok olumsuz düzenlemeleri de gözden kaçırmaya çalışıyorlar.

Nafakaya ilişkin Medeni Kanun düzenlemesi paketin en sıkıntılı başlıklarından biri olacak. Bir süredir bu konuda devam eden tartışma, kadınlara bağlanan yoksulluk nafakasını fiilen süreli hale getirmişti zaten. Aile Mahkemeleri, İstinaf Mahkemeleri yasal bir değişiklik olmamasına karşın süreli nafaka kararları veriyor, yoksulluk nafakasının kaldırılması talepleri ise kabul ediliyor ne yazık ki. Şimdi bu durumu yasal hale getirmeye çalışacaklar. Üstelik boşanma davası devam ederken tedbir nafakası olarak bağlanmasına ilişkin mevcut uygulamayı da değiştirmek istiyorlar. Çocuklara bağlanan iştirak nafakası da tartışılıyor. Kız çocukları için 9, erkek çocukları için 12 yaşına kadar nafaka olmalı dediğini biliyoruz mesela Diyanet TV’nin. Bu durumun kadınlar için boşanmayı ne kadar zorlaştıracağını söylemeye bile gerek yok sanırız.

2. RAUND: 6284, ÇOCUK İSTİSMARININ EVLİLİKLE AFFI, BOŞANMALARDA ARABULUCULUK…

6284 Sayılı Yasa’ya ilişkin olumsuz düzenlemelerin paketle birlikte gündeme gelmesi çok muhtemel. “İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesinin ardından sıra 6284 Sayılı Yasa’da” diye konuşanları hatırlıyoruz hepimiz. Yukarıda belirttiğim Yeni Akit haberi de paketin kapsamında 6284 Sayılı Yasa’nın olacağına işaret ediyor. 6284 Sayılı Yasa kapsamında tedbir kararlarının kadının bulunduğu her yerden almasından, eşit kusur tartışmasına kadar tedbir kararlarının zorlaştırılmasına dair düzenlemelerin karşımıza çıkabileceği konusunda hazır olmalıyız.

Öte yandan TCK 103 affı, boşanma, velayet, mal paylaşımı, tazminat gibi konularda arabuluculuk (İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz imza çekildiği düşünüldüğünde bu durumun gündeme gelmesi ciddi bir tehlike), çocuk teslimi, Medeni Kanun’daki mal paylaşımı düzenlemeleri gibi çok sayıda maddenin pakette olması muhtemel.

HAKLARIMIZI VE HAYATLARIMIZI SAVUNMAKTAN VAZGEÇECEK MİYİZ?

Çokça konuşup yazıp çizdiğimiz bir rapor var. Meclisin 2016 yılında hazırladığı “Boşanma Komisyonu” raporu. 5. Yargı Paketinin kadınlara ilişkin düzenlemelerini bu raporu esas alarak konuşmak durumundayız. Söz konusu raporda var olan her şeyin zaman içerisinde gündeme geldiği, kadınların yasal haklarının her açıdan yok edilmesi konusunda bu rapor esas alınarak çalışma yapıldığı bir gerçek.

Meclisin açılışı özetle biz kadınlar için ciddi saldırılar anlamına geliyor. Tüm memleket için hayırlı bir iş yapmayacakları gibi kadınların her gün şiddet, yoksulluk, işsizlik, eşitsizlikle süren hayatlarını kolaylaştırmak asla gündemleri olmayacak.

O nedenle gözümüz Mecliste olsun. Haklarımızı ve hayatlarımızı savunduğumuzu ve savunmaktan asla vazgeçmeyeceğimizi de şuraya iliştirelim de, yeni yasama dönemine biz de böylece “hayırlı olsun” demiş olalım.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül