Tuzla
‘Söz konusu aşılanmış nefret duygusu olunca, nasıl da herkese sırtını dönüyor. Beraber kahve içip, sorunlarımızı tartıştığımız arkadaşımız nasıl düşman oluyor birden…’
Pahalılık sebebiyle kısıtlı bayram alışverişi yaptıklarını emekçiler, ‘Misafir gelirse, önlerine doğru dürüst koyabileceğimiz ikramlıklarımız bile yok, misafir gelir diye korkuyoruz’ diyor.
İstanbul’da tekstil ve metal iş kolunda çalışan kadın işçiler, uzun saatler çalışıp ek iş yapmalarına rağmen geçinemediklerini söylüyor. Kadınlar, ‘Bu koşulları değiştirmek için 1 Mayıs’a’ diyor.
Tekstil işçisi kadınlar pandemi sürecinin onlar üzerinde yarattığı çaresizlik hissini ve artan ekonomik yükü anlattı.
Artık biliyorum, bize açlığı, yoksulluğu, işten atılma korkusunu yaşatanların kimler olduğunu. Bu zamana kadar sırf ailem istiyor diye AK Parti’ye oy veriyordum. Ne kadar yanlış yaptığımı...
Mata işçisi kadınlardan İstanbul Sözleşmesinin hedef alınmasına tepki: ‘Hükümet, ekonomi gündem olmasın diye biz kadınlara saldırmaya başladı. Kadınlarla uğraşmayı bırakıp önce ekonomiyi düzeltsinler’
Bu süreçte biraz olsun sendikaların sesinin çıkmasını istiyorum. Benim en önemli talebim işçileri mağdur etmeden, çalışmayı yasaklasınlar. Üretim durmazsa bu hastalık bitmez.
Eşim bir tekne içerisinde 50-60 kişi burun buruna çalışıyor. Hiçbir önlem yok. Biz evde sabahtan akşama kadar ellerimizi yıkasak ne fayda?
Tuzla’dan işçi kadınlar: Bir taraftan virüs, bir taraftan işsizlik korkusu. Ücretli izinli sayılmak istiyoruz.
Tuzla’da bulunan bir özel bir anaokulunda koronavirüs dolayısıyla okulların tatil edilmesinin ardından işveren anaokulu öğretmenlerini ücretsiz izne çıkarmaya çalıştı.
Kendisinden boşanmak istediği için Gönül Çalışkan’ı benzinle yakıp öldürmeye çalışan Salih Çalışkan, ‘planlı değildi’ diyerek indirim istiyor!
Kendisini sistematik olarak taciz eden erkeği artık dayanamayarak öldürmek zorunda kalan Ayşe G. 8 aylık bebeğiyle birlikte tutuklanarak cezaevine götürüldü.
Ebru’nun zorluklarla ama mücadeleyle dolu hayatı... Önce işsiz kaldı, sonra severek evlendiği adamın şiddetine uğradı, boşandı, sığınmaevinde kaldı, ‘dul kadın’ baskısına göğüs gerdi...
‘Çıkarlarımız ortak, ama iş siyasete gelince anlaşamıyoruz. Yanına bir de din faktörü eklenince iyice bölünüyoruz.’
Yaşamı boyunca pek çok kadın gibi türlü haksızlıklara ve ayrımcılığa uğrayan Elif, ne kadar sorun yaşarsa yaşasın yaralarını sarıp tekrar ayağa kalkıyor, her zaman umudunu koruyor.
‘Boşanma aşamasındayız. Nafaka gibi taleplerim olmamasına rağmen hala tacizlere maruz kalıyorum. Şimdi bu kararım için geç bile kaldığımı düşünüyorum. Çünkü hayat bir eş ve evlilikten ibaret değil.’
Markette çalışan bir işçi kadın, çalışma koşullarını ve hamileliğinde yaşadıklarını anlatıyor ve diyor ki: ‘Hakkımızı savunmazsak ömür boyu eziliriz’.
Tuzla’da Bingöl Çalıkağıl Derneği ve bölgedeki yöre derneklerinin üyesi kadınlar kahvaltıda buluştu.
Hem eşinden hem ailesinden, hem ekonomik hem fiziksel şiddet görüyordu Neslihan. Çocukları da böyle bir ortamda büyüdü. Şimdi boşanmak istiyor Neslihan ve bu adımında yine yan yana olacağız.
Sorunlarla geçen evliliğinden tek başına mücadele ederek çıktı. Yaşama yine aynı kararlılık ve azimle sarıldı. Tuzla’dan Huriye yaşadıklarını anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.